"Chan emin misin eve girmek istediğinden?" Dedi Changbin Chanın koluna yapışarak.
"Evet,elbette neden sordun ki?" Dedi Chan ve kapıyı açtı.
"Bilmiyorum son kez burada yaşadığımız olaylar hiç hoş değildi de ondan " Dedi Changbin ve Chanın arkasından içeriye girdi.
"Bence buraya birileri gelmiş bak ne buldum" dedi Chan ve yerdeki kanı işaret etti.
"Yoksa biri mi öldü yine?" Dedi Changbin korkuyla.
"Ağzını hayıra aç ya. Bence kimse buraya yaralı halde gelmiş. Hadi kan izlerini takip edelim" dedi Chan ve kan izini takip etmeye başladı .
"Ola bilir ama bilemiyorum sence de bu bir tuzak değil mi?" Dedi Changbin çünki kan izleri iki yola ayrılıyordu yarısı merdivenlerin altındaki depoya iniyordu yarısı ise merdivenlerden yukarıya çıkıyordu.
"Acaba ayrılsak mı burada?" Dedi Chan Changbine bakarak.
"Tamam ben üst kata çıkıyorum sen depoya in" dedi Changbin ve merdivenlerden yukarıya çıkmaya başladı .
"Zaten en zoru da bana düşsün " dedi Chan ve aşağı indi.
Ama birinin üzerine zıplamasıyla yere yapıştı üzerindeki bedenle birlikte.
-
"Jisung siktir git ben oraya girmem diyorum sana!" Diye bağırdı Jeongin.
"Sana buraya gireceğiz diyiyorum! Felixi kurtarmak istemiyor musun?" Dedi Jisung ve kapıya baktı ama kapı açıktı zaten.
"Siktir! Kimse girmiş işte şu lanetli eve!" Dedi Jeongin ve arkaya adımladı.
"Jeongin seni öldürmemi istemiyorsan içeri gir hemen! Bak kimse girmiş belki Felixtir" dedi Jisung ve içeriye girdi.
"Aaaa beni yalnız bırakma ya!" Diye bağırdı Jeongin ve peşinden koştu Jisungun.
"Gel dedim sana değil mi? Hadi neyse bakalım neredeler bunlar ?" dedi Jisung ve salona geçti.
"Jisung burada bir iyne var ve içerisi kan dolu!" Diye bağırdı Jeongin kapının yanından.
"Burada da var kan dolu iyneden " dedi Jisung ve yerdeki iyneyi eline alıp Jeonginin yanına gitti.
"Bak yere de kan damlamış acaba kimse tuzak mı kurmuş?" Dedi Jeongin yerdeki kanlara bakarak.
"Ola bilir bir dakika yukarıdan gelen sesi sende duydun mu?" Dedi Jisung ve Jeongine baktı.
"Duydum ama tanıdık gibi sanki ben üst kata çıkıyorum. " dedi ve gitti Jeongin.
"Olur bende depoya bakarım da niye ben bakıyorum ya!?" dedi sinirle Jisung ve aşağı kata indi.
Ama aşağıdan çığlık sesleri gelmeye başlayınca bir adım geriledi.
Önünde kapısı açık ve içerisi simsiyah olan bir oda vardı. Bir el karanlıktan çıkıp kolunu tuttu ve içeriye çekti Jisungu.
Bağırmak için ağzını açtığında ağzına bastırılan bezle anında bayıldı.
-
"Üzülme küçük yıldız hepsi iyiliğiniz için. Ya da benim iyiliğim için." dedi siyah beden ve gülerek kucağındaki bedeni yerdeki uzun büyük yıldızın tam ortasına koydu.
"Hyun" dedi çilli çocuk zorla gözlerini açarken.
"Aaa ayıp ama benim ismim Sam bana onun ismiyle hitap etme nefret ediyorum ondan." Dedi siyah beden ve yıldızın etrafına sırayla yerleştirdiği mumları yakmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Silent home~Hyunlix
HorrorAlt tarafı okul masrafları olduğu için ıssız bir yerde ucuz bir ev tuttum en fazla ne ola bilirdi ki?
