"Felix inanamıyorum sana nasıl bir ormanda uyursun!?" Diye bağırdı Minho bana.
"Özür dilerim Minho ben sadece yıldızları izlemek istemiştim." dedim ve koltuğa oturdum.
Ormanda sabah vakti polisler beni bulmuş ve hemen Minhoyu arayıp durumu anlatmıştılar.
Minho da apar topar beni kendi evine götürmüş ve yarım saattir soruşturma yapıyordu.
Beni o eve göndermeyeceğini söyleyip duruyordu.
Ama artık o evden vazgeçmem imkansız bir şey."Felix çabuk bana cevap ver bak birazdan polisler de gelir senden ifade almak için ama ilk ben bilmeliyim her şeyi hadi çabuk ol!" Dedi Minho ve ayağa kalkıp karşımda durdu.
"Bak Minho biliyorsun seni abim gibi görüyorum zaten ama artık çok zorluyorsun sana sadece yıldızları izlemeye gitmiştim diyorum!" Diye bağırdım sinirden ve bende ayağa kalktım.
Yalan söylemiyordum ki!
Dediğim gibi yıldızları izlemeye gitmiştim Hyunjin olan kısımı saymazsak yalan değil bu!"Abin gibi mi?" Dedi ve bana baktı sakince. Gözleri dolmuştu sanki ama neden? Ona abi diyince neden üzüldü ki?
"Evet abim gibi sen beni sadece kuzenin olarak mı görüyorsun yoksa?" Dedim hayal kırıklığıyla.
Ben onu abim gibi görüyorken o beni sadece kuzen gibi mi görüyordu gerçekten?
Bu kalbimi acımıştı."Hayır Felix ne alakası v-" sözü kapının çalınmasıyla yarım kalmıştı.
"Ben bakarım." diyip kapıya gittim o da benim peşimden geldi tabi.
Kapıyı açtığımda polisleri gördüm. Biri bana kelepçe takıp kolumdan sertçe tutarak kapıdan çıkardı. Sanki beni öldürecekmiş gibi bakıyordu bide. Noluyor ya!? Sanarsın ki adam öldürmüşüm.
"HEY, NOLUYO YA!?" Diye bağırdı Minho ve peşimizden geldi.
"Ne yapıyorsunuz siz!?" Diye bağırdım ama sanki beni duymuyordular.
Başımı tutup arabaya bindirdiler beni."Bakın kuzeniniz çok cana kıydı onu mahkemeye sevk edeceğiz. Büyük ihtimalle idam cezası alır diye düşünüyoruz sonuçta çok fazla insan öldürmüş. "Dedi polis Minhoya dönerken.
Dur bir dakika! O kadar insanı benim öldürdüğümü mü düşüyorlar !? Evden bulunan cesetler benim mi üzerime kaldı !?
"Ne saçmalıyorsunuz siz? Elinizde kanıt varmı!? O evi daha yeni aldı Felix! Ve muhtemelen ondan önce öldürülmüş tüm bu insanlar!" Diye bağırdı Minho.
Arabadan tüm her şeyi duyuyordum. Benden mi şüpheleniyordular tüm olaylar için?
Hiç bir kanıt olmadan bu akılsızca!
Bu nasıl adalet!?Minhoya baktığımda çok sinirli gözüküyordu. Onu daha önce hiç böyle görmemiştim. Resmen polisi öldürecek gibi bakıyordu. Ben bile korkmuştum.
"Bakın doğru kanıt olmaya bilir-"
"Bitti! Kanıt yoksa suçta yok! Felixi geri verin hemen!" Diye bağırdı polise.
"Beyefendi sözümü kesmeyin lütfen bir polisle konuşuyorsunuz unutmayın. "
Dedi polis sinirle."Üzgünüm dinliyorum devam edin." dedi Minho kendini sakinleştirmeye çalışarak. Resmen burnundan soluyordu. Ellerini yumruk yapmış, ayaklarını titretiyordu. Gözleri adeta alev saçıyordu.
"Haklısınız belki tam olarak kanıt olmaya bilir ama Felix bey evi aldıktan sonra ev sahibi ölü bulunuyor ve az değilmiş gibi birde Felix beyin kanı evde bulunuyor.
Hatta bunların üzerine Felix bey tam bir gün boyunca kayp oluyor sonraysa saçma bir nedenle ortaya çıkıyor. Bir insanın evinde ceset bulununca kim ormana gidip yıldızları seyr edip orada uyur ve evine gelmez ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Silent home~Hyunlix
TerrorAlt tarafı okul masrafları olduğu için ıssız bir yerde ucuz bir ev tuttum en fazla ne ola bilirdi ki?