"Bana aitsin"

676 51 3
                                    



İyi okumalarr.....





Bir insan anısızın bir şey duyduğunda dokup kalır ya işte öyleyim. Söylediyi kelimeyi kafamda tartıyordum. Neden? Hoşuna gitmeyecek bir şey yaptığımı düşündüm. Ama hayır yapmamıştım öyle birşey. Cevap vermeden gözlerine bakıp kaldım. Hiç bir şey söylemedim ama nedenini merak ettim.

"Ne-den?"

Sesimin çatlamaması için uğraşmıştım ama nafile. Tüm kırgınlığım sesimde ve bakışlarımda toplanmıştı. Taki söylediği diğer söze kadar.

"Çünkü bundan sonra modelim olsucaksın"

Doğru mu duyuyorum? Yoksa hayal mi görüyorum? Cidden modeli mi olmamı istiyordu? Kalbim ağzımda atıyordu resmen.

"Cidden mi?" Diye sevinçle daha da yakınlaştım. Çok mutluydum. Bu işe onunla yakın olmak için girmiştim ama daha yakın olmamı sağlamıştı.

Onaylar şekilde kafasını salladı. Farkında bile olmadan oturduğum kanepeden kalkıp atlanmaya başladım. Ne yaptığımı fark ettiğimde artık geçdi. Yüzümü ona çevirip baktığımda bana bakıp gülüyordu.

"Bu kadar çok mu istiyordun?"

Ellerimi arkama gizleyip utançla kalktığım yere yeniden oturdum. Dilimi arı sokmuş gibiydi. Konuşamıyorum. Hayat yüzüme gülmüştü sonunda. İçimdeki heycanı ve hissi anlatamıyordum. Sanki küçük bir çocuğun pamuk şekerine kavuşması gibiydi mutluluğum. Küçücük ve saf.

"Hıhım" diyerek deminki sorusunu cevaplamıştım. Yanağımdan makas alıp ayağa kalktı. Masasına ilerleyip dolaptan birkaç çağıt çıkardı. Merak etdiğim için ayağa kalkıp yavşca yanına gittim. Kağıtın en yukarı ortasında Sözleşme yazılmıştı. Elindekini bana uzatdı.

"Oku ve imzala. Bildiğimiz modellerden olmuyacaksın. Üzerinde sadece benim kıyafetlerim durucak. Ve onları üzerinde ilk ben göreceğim."

"Bana aitsin"

******

Sözleşmeyi imzaladıktan sonra işten de ayrıldım. Jimin ne yaptı mı? Kafeni arkadaşına devretdi. Evet doğru. İlk başta şaşırmıştım. Yani bırakmaz sanıyordum. Arkadaşını çağırmış, onunla konuşmuştu.

Arkadaşı Yeonjun çok tatlı biriydi. Aynı zamanda da komikti. Yeni tanışmamıza rağmen hayatında beni ilgilendirmeyen bir sürü rezillikleri konuşmuştu. İtiraf etmeliyim ki çok komikti.

Bir keresinde bir restorantda çok yediyi için karın ağrısına girmişti. Çabucak koşup lavaboya girdiğinden kadınlar için olan lavaboya gittiğini anlamamıştı. Ve en sonda kadınlar tarafından dövülerek çıkarılmıştı. En sonda ise 'Kadın değilen varlığın ayakkabısından uzak durun. Topuklu ayakkabısıyla bir kere vursa götünüzle başınız yer değişir. Denetildi ve onaylandı" demişti.

Şimdi ise Jimin'in beni bırakacağını söylemesiyle arabasına binmiştik. O kadar da uzak değildi yol. On dakikaya gelip çatmışdık. Arabayı durduğunda bile yerimden kıpırdamadım. Jimin ise bana taraf dönmüş beni izliyordu. En son arabanın kapısını açıp yeniden Jimine döndüm.

"İyi geceler"

"İyi geceler güzellik"

Dediği 'güzellik' kelimesinden sonra kendimi fazlasıyla güzel bulmaya başlamıştım. Kendimi çok seviyordum şu an. Söylediği sözün ani cesaretiyle hızlıca dudağına küçük bir buse kondurup arabadan indim. Kapıyı çarpıp koşa koşa eve girdim. Bir saniye bile durmadan odama gidip yatağıma atıldım.

Yastığımı kucakladım ve bağırmaya başladım. Jiminin duyduğuna eminim çünkü odamın penceresi tam arabasının yukarısındaydı. Bir kaç dakika sonra arabanın sesini duyduğumda derin nefes verdim. Elimi kızarmış yanaklarıma bastırıp sakinleşmeyi denedim.

Ama sadece denedim.....

Merhaba bebişlerr. Nasılsınız? Yeni bölüm umarım hoşunuza gitmiştir. Bu gün çok bitkin ve çok yorucu geçti. Ve cidden kendimde değildim. Ama yinede bir bölüm atdım. E biraz yorum ve vote hak etmiyormuyum?

Hadi bayyy Medine kaçarr🏃🏼‍♀️🏃🏼‍♀️🏃🏼‍♀️

Waiter yoongi || yoonminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin