5. Bölüm-Güven

244 51 32
                                    

Bu sefer gözlerimi güneş ışınlarından dolayı kısarak açtım.Mutfakdan gelen bağırış seslerinin de tabii ki uyanmamda etkisi vardı.

"Ne saçmalıyorsun lan sen! Gebertirim seni! O küçük sürtük bana ne kadar kazandırdı haberin var mı lan?! Bana bak kızım o o**sbuya en ufak bir şey dersen seni annenin çok sevdiğin kardeşinin yanına gömerim! Duydun lan beni!"

Gökçe sanki birilerine sesini duyurmak istiyormuş gibi, Serkan'ın sesini bastırmak ister gibi bağırdı.

"Öldür artık lan öldür! Bir kızın daha hayatını söndürmeyeceğim. Duydun mu sana yardım et-me-ye-ce-ğim."

Gökçe'nin sesini tokat sesinin yanında kırılan tabak çanaklar aldı. Gökçe çığlıklar atarken artık ben kapının kısa aralığında onları gözetmemek için zor duruyordum. Ama tabii ki kendime engel olamayıp kapının önündeki yerimi aldım.

"Lan Asel'e en ufak bir şey söylersen seni de satarım Asel'inle beraber sen de çıkarsın işe."

Kapının şiddetli kapanış sesinin yerini Gökçe'nin hıçkırıkları aldı. Hemen yanına gidip elimi omzuna koydum. Ağlamaktan şişmiş ve kızarmış gözlerini bana dikip çatlamış ve cılız sesiyle konuştu.

"Kaç Asel kaç lütfen! Eğer hemen burdan kaçmassaan başına çok kötü şeyler gelecek. Hayallerin asla gerçekleşemeyecek."

"N-ne?"

"Serkan seni başka bir adama satacak. Pa-pavyona satacak seni. Her- her şey oyundu se-senin güvenini kazanıp Se-Selman' a satacaktık o- onun için beni tutmuştu ama yapamadım. Barda sana getirdiği içecekte uyuşturucu vardı. Seni bağımlı yapıp kendilerine tamamen mecbur bırakacaklardı seni. Ne olur beni affet Asel."

Duyduklarımı hazmedemiyordum. Yıllar sonra ilk defa birilerine güvenmiştim ve şimdi her şeyin oyun olduğunu öğrendim.

Zaten kim ne yapsın senin gibi zavallıyı.

İç sesim haklıydı. Kim ne yapsın beim gibi zavallı aciz günahkar birini. Belki demiştim belki birilei gerçekten sever beni. Ben de sevmeyi sevilmeyi öğrenebilirim. Ama güven denilen duvar yalanlarla örülmüş ve şimdi de gerçeklerle yıkılmıştı. Geride beni enkaz olarak bırakarak...

Hızla yerden kalkıp kapıya gittim. Ama Gökçe kolumdan tutarak beni durdurdu. Cebinden çıkardığı bütün parayı bana verdi.

"Bunu kabul et ne olur. Hakkım yok ama beni affetmeye çalış. Ve dün gece gördüğün adamı bir daha görürsen kaç Asel anladın mı? O Serkan 'dan bile kötü."

"Kim o adam Gökçe bunu söyle yeter."

Gökçe tereddüt ediyordu. Bir şey söyleyeceği zaman kapı çaldı. İkimizde korku dolu bakışlarımızı kapıya diktik. Biraz sonra Serkan büyük bir öfkeyle kapıyı açtı. Bakışları Gökçe ve benim üzerimizde gidip gelirken en sonunda konuşmaya başlayan ben oldum.

"Serkan ne oldu bilmiyorum ama kesin sen öküzlük etmişsindir. Özür dilemelisin o yüzden"

İkisi de şaşkın bakışlarını bana dikti. Ne olursa olsun Serkan bir şey bildiğimi öğrenmemeliydi. Lise de aldığım drama derslerini zar zor geçmiştim ama şu an oyunculara taş çıkarıyordum. Bir şekilde Serkan'ın güvenini yıkmadan bu evden çıkmalıydım. Aklıma gelen fikirlerle sırıtmaya başladım.

"A- Asel?"

"Evet?"

"Sen iyi misin?"

VEYLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin