4

2.1K 34 1
                                    


''Hayır fiyatları o kadar düşüremeyiz Alisa.''

''Anne yapacak başka bir yol yok. Beni anlamıyorsun!''

Annem gözlerini bir anda açarak bana baktı. Bu bakışın anlamı 'Uzatma Alisa!Bana nasıl baş kaldırırsın!' bakışlarıydı.

''Anne biliyorsun ki bu şirket babamın mirası ve bu işi batırmaya hiç niyetim yok. Bu fiyatı kabul etmelisin. Yine zarar etmiyoruz sadece karımız az. Bu ihale büyük bir ihale. Bunu kaçırırsak sonuçları çok acı olur!''

Düşünceli bakışlarını daldığı yerden gözlerime çevirdi. Bense ilk defa bu kadar kararlı konuşuyordum. Bu ihaleyi alacaktım. ''Düşüneceğim Alisa.''

Dosyanın kapağını kapatıp evden çıktım. Sinirlenmiştim. Babamın mirasını nasıl bu kadar kolay riske atardı. Kabul edip imzayı atması için tüm hesapları ayrıntılı bir şekilde anlatmıştım ama kabul etmemişti. İnadı tutmuştu bir kere! En son yarım ağızla düşüneceğim demişti. Ah! Kafayı yemek üzereyim sanırım! Arabaya bindiğimde sinirden gözlerim dönmüştü. Sürekli çalan telefonumu camdan dışarı atıp ortadan kaybolma isteği içimdeydi. Ah babam sen olsan her şey daha farklı olabilirdi!

''Efendim.''

''Nerdesin güzelim?''

''Annemden çıktım eve geçiyorum. Gerginim biraz.Sonra konuşalım olur mu?'' çok gergin konuştuğumu farkettim ve ortamı yumuşatmak için ekledim ''Bebeğim?''

''Bekliyorum.''

Direksiyona elimi hızla vurdum. Gerginliğimi herkese yansıtabilme potansiyelimden son derece şikayetçiydim. Sinirlenip hiçbir şey olmamış gibi davranamıyordum. Onu kırdım mı acaba? Kırmış olma ihtimalim içimdeki siniri bir anda hüzne dönüştürmüştü. Onu çok seviyordum. Ne kadar o bunu duymamış olsa da! Mutlu olabilmem için elinden gelen her şeyi yapıyordu. Yanında huzur bulduğum tek kişi bile olabilirdi. Göz yaşlarım yolu görmemi engellemeye başlamıştı. Arabayı kenara çekip deli gibi ağlamaya başlamıştım. Şirket işlerine el attığımdan beri üzerimde büyük bir sorumluluk hissediyordum. Başarısız olma ihtimalim beynimi kemirirken sevdiğim insanları da kırabiliyordum. Ve bu da canımı acıtıyordu.


Eve geldiğimde üzerimdekileri çıkartıp iç çamaşırlarımla kendimi yatağa attım. Birkaç dakikanın ardından kapım kibarca tıklatıldı. Üzerime sabahlığımı geçirip kapıyı açtım. Bir elinde hamburger diğer elinde ise cips,çikolata ve dondurmayla dolu bir poşet olan Atalay'ı gördüm. Kapıda patlattığım kahkaham koridorda yankılandı. Yakasından tutup onu hemen içeri çektim. En ateşli öpücüklerimi dudağına ve boynuna kondururken kendinden geçmişti. Ellerindeki poşetler yere düştü.

''Sen gerginim deyince hangisini daha çok seversin diye karar veremedim . Bende hepsini aldım.''

Ellerimi yanaklarından boğazına inen kirli sakallarında gezdirdim. Gözlerim tüm yüzünü ezberlercesine bakınıyordu. Gülümsememe engel olamıyordum.

''Sen nereden çıktın?'' sözlerimle gözleri kısılıp git gide alevlenen ortama ayak uydurmuştu.

''Seni arıyordum ve buldum.'' dudaklarıma kapandığında kapımın önünden gelen sesle irkildim. Hemen öpüşümü durdurup kapıya odaklandım.

''Noldu güzelim?''

''Kapıdan gelen sesi duydun mu?''

''Hayır ama kedi olabilir. Bana odaklan bebeğim.'' tekrar dudağıma yeltendiğinde kapıya yakın olmamın verdiği avantajla kapıyı açıverdim. Karşımda duran kocaman takım elbiseli adamın yüzüne istemsiz bir çığlık attım.

ALİSA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin