17

327 16 18
                                    




Evimin kapısını sonuna kadar açtığımda içeriye göz gezdirdim. Evimin her ayrıntısını çok özlemiştim. Yukarıdan aşağıya doğru salınan antrasit jaluzim, bej rengindeki koltuklarım, Zeynep hanımın suladığı bensiz solmaya yüz tutmuş bitkilerim...

Valizimdeki kıyafetleri dolaba yerleştirdikten sonra sıcak bir duşla kendimi ödüllendirdim. İşte şimdi işe koyulma zamanıydı. Atalayla zaman geçirip gezmek güzel olsa da bazen fazlasıyla kendi hayatımı ihmal ettiğimi düşünmekten kendimi alıkoyamıyordum. Hayatım bir anda Atalay'ın hayatına karışmıştı. Bu da beni hem psikolojik hem de alışılagelmişin dışında etkiliyordu .

Gold küpelerimi kulağıma yerleştirdikten sonra aynada kendime bir göz attım. İşte ben buydum! Siyah kumaş pantolonu üzerine geçirdiği beyaz gömlek ve siyah blazer ceketi ve tüm yaşam enerjisi ile her şeyi yoluna koymaya hazır bir iş kadını.

Gözümün önüne düşen birkaç tane saçımı kulağımın arkasına aldıktan sonra aynaya iyice yaklaştım. Aileme arkadaşlarıma ve sosyal hayatıma yeterince vakit ayırmadığımı fark ettim. Hatta tek başıma çıktığım kahve seanslarını bile özlemiştim. Kendime bile vakit ayıramaz olmuştum. Kendimden çok Atalay'ı düşünüyor ve kendimi ona veriyordum. Atalay ne kadar kontrolü elinde tutmaktan hoşlansa da bu kadarı fazlaydı.

Alisa geri dönüyor! Aynada en dik duruşumu sergileyip çantamı koluma taktım. Bir süre kendimi işlere adayıp hayatımı planlı yaşamak istiyordum.

Ofise girdiğimde Ayşe telaşlı bir şekilde bana doğru geliyordu.

"Alisa hanım hoşgeldiniz." Bu sırada odama doğru yürüyorduk. Çantamı masanın üzerine bırakıp Ayşe'nin yüzüne baktım. Önceden sekreterim olan Zeynep yurt dışı seyahatlerim sırasında telefonlara bakmamış ve randevu listemi berbat bir hale getirmişti. Yollarımızı ayırmak zorunda olsak da işe yeni aldığım Ayşe gencecik pırıl pırıl bir kızdı. Ofise girdiğim andan beri gözleri parlıyor ve suratıma sürekli gülüyordu. Bunu danışanlarıma ve misafirlerime de yapması umuduyla yüzüne baktım.

"Evet dinliyorum Ayşecim."

" şey Alisa Hanım randevu defteriniz çok karışmış siz gelene kadar onu düzeltmeye çalıştım ayrıca çok fazla arayan oldu. Onları da uygun bir zamanda randevu verdim. Randevu defterinizi kontrol ederseniz görürsünüz. Eğer size uymayan bir vakitte randevu vermişsem hemen düzelteyim. Bu arada kahvenizi nasıl içiyorsunuz?"

" Orta şekerli olsun." yüzüne gülümsedim. Ayşe'yi bir an Gençliğim'e benzetmiştim. Çalışkan, gözleri parlayan ve hırslı...

Randevu defterini incelerken Ayşe içeri girip kahveyi masama bıraktı.

"Alisa Hanım siz gelmeden Sezer bey ısrarla arayıp ne zaman geleceğinizi sordu ve önemli olduğunu söyledi. Bilginiz olsun."

" Tamam ayşeciğim"

Ayşe odadan çıktıktan sonra Sezer beyi aradım.

" Alisa merhaba"

" Merhabalar Sezer Bey. Nasılsınız??"

" İyiyim teşekkürler. Nerelerdesiniz size ulaşamadım??"

"İş için yurt dışı seyahatine çıkmam gerekti. Sonunda geri döndüm. Su nasıl?"

"Ben de sizinle tam olarak bunu konuşmak istiyorum. ne zaman müsait olursunuz. "

" Malum yeni döndüğümde SEANSLAR biraz yoğun. Saat 16:30 gibi size uygun olur mu??"

" Tabi olur. O zaman görüşmek üzere."

Seans arasında telefonumun titremesi ile dikkatim dağıldı. Atalay mesaj atmıştı. Tekrardan hastama dönüp seansıma devam ettim. Şu an cevap vermem mümkün değildi. Sonuçta hastamla ilgileniyordum. Aradan geçen kısa bir süreden sonra telefonumu çalmasıyla hastamla dikkatimiz telefona kesilmişti. Atalay arıyordu. Dubai'den döndükten sonra fazlasıyla üzerime düşmeye başlamıştı. Bu ilişkide ikimizin de artık kendi alanlarımıza saygı duymamız gerektiğini Atalay'a güzelce anlatmam gerekecekti.

ALİSA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin