11

860 34 1
                                    




Annem ikimizin de habersiz gelmesinden anlamış olacak ki bilmediğim bir şey mi var diye sormuştu. Atalay'ın elindeki çiçekleri aldıktan sonra ikimizi de terasa çekti.

''Sen ne içersin Atalaycığım?''

''Kahve içiyorsanız eşlik edebilirim.''

Annem kahve yapmaya gittiğinde Atalay'a kaşlarımı çatmış bakıyordum. ''Ne işin var burada!''

''Asıl senin ne işin var burada? Yine telefonlarımı açmıyorsun. Sana benim telefonlarımı otomatik açan bir telefon alacağım.''

''Ne demek ne işin var? Ben annemin yanına geldim!''

''Bende annemin yanına geldim denilebilir.''

''Nereden senin annen oluyor ya!''

Biçimli çatık kaşlarım şu ses tonu ve yüz ifadesine yenilmemiş ve duruşunu bozmamıştı. Kolundan kalkması için itmeye başladım. ''Hemen acil bir işim çıktı deyip gidiyorsun.''

''Alisa ayıp olur kadına saçmalama! Ayrıca ben oturmak istiyorum karışma!''

Artık dişlerimi sıkarak konuşuyordum. ''Ne yapmaya çalışıyorsun anlamıyorum artık ya!''

Annemin ortama girişiyle sıktığım kolunu okşamaya başladım ve kocaman gülümsedim. ''Aaa toz kalmış burada.''

Atalay gülmemek için kendini zor tutuyordu. ''Teşekkür ederim güzelim. Görmemişim toz olduğunu.''

Kahvesinden bir yudum alıp içti. Bense sürekli gülümseyerek anneme bakıyordum. Zorla yaptığım bir gülüştü.

''Alisa bakıyorum yüzün gülmeye başladı kızım.''

''Ben güler yüzlü bir insanım anneciğim biliyorsun.''

Atalay atladı. ''Yani beni gördüğün için değil öyle mi?'' Atalay'ın bu sözüyle elimi sırtına götürüp okşuyor görünümlü sıkma çabalarımla canını acıtmaya çalıştım.

''O da var canım benim.'' hepimiz de gülümsedik. Çok sürmeden annem akşam yemeği için masayı doldurmuştu.

''Hiç zahmet etmeseydiniz.''

''Ne zahmeti oğlum! Afiyet olsun.''

''Ellerinize sağlık çok lezzetli görünüyorlar.''

Sakince yemeğimizi yerken annem Atalay'la sohbet ediyordu.

''Eee Atalay ailenden bahset bakalım. Annen, baban nasıllar, ne iş yaparlar?'' annemin sorduğu soruyla elimdeki çatal yere düştü. Atalay'ın gülümsemesi bir anda yüzünden silinmiş ağzına attığı son lokmayı yavaşça yutmuştu. Gözlerimi annemi dikip kaşlarımı yukarı aşağı 'sorma!'  dercesine işaret ediyordum.

Elimi Atalay'ın bacağına koyup araya girdim. ''Anne buna ne koydun böyle mmm gerçekten çok lezzetli!'' gülümseyip Atalay'a baktım. Atalay gülümsememe karşılık verdi. Sorun yok dercesine elini dizime koyup iki kez yavaşça vurdu.

''Annem yıllar önce babamla beni terk etmiş efendim.'' Boğazını temizledi. ''Aile şirketimizin başındayım. Elmas çıkarıp işliyoruz. Bunun yanında otel zincirlerimiz var. Babam yıllar önce şirketi bırakıp sakin bir hayat yaşamak istedi. Bir de küçük kız kardeşim var.''

Annem aldığı cevabın memnuniyetini yaşarken ağzındaki lokmayı bitirdi. ''Anladım. Baban, kız kardeşin ve sen güzel bir aile oldunuz demek.''

''Öyle oldu efendim.''

''Bende senin bir annen sayılırım. Her zaman başımın üzerinde yerin var. Ne zaman ihtiyacın olursa buradayım.'' gülümsedi.

ALİSA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin