19.Bölüm

190 14 7
                                    

Hayatımda almadığım huzuru, güven hissini şuan duyuyor ve alıyordum. Ozan saçlarımla oynarken başımı göğsüne koymuş nefes alışverişlerini dinliyordum. Ve kalp atışlarını yorulana kadar sayıyordum. Aşık olmanın beni göklere çıkaracağını tahmin etmezdim. "Uyusana" dedim.

"Senin uyumanı bekliyorum."

Başımı göğsünden kaldırıp yastığa bırakırken "Bende senin uyumanı bekliyorum" dedim. "Sevgilim bence sen beni bekleme çünkü sen uyumadan uyumayacağım"

Bana her 'sevgilim' dediğinde içimde kelebekler uçuşuyordu. "Hala benimle yaşamak istiyor musun?" dedim. An itibari ile karar vermiştim. Heyecanla "Soru mu bu? Tabii ki istiyorum." dedi.

"O zaman kıyafetlerimi toparlamama da yardım edersin" dediğimde gözleri parladı. "Hemen bu gece gidip toparlarım" anlımı anlına yaslayarak gözlerimi kapattım. Ozan olmasa yastığıma sarılıp iç çeke çeke uyuyacağım şu günü, Ozan sayesinde gülümseyerek kapatabiliyordum. O bana bir şey borçlu muydu bilmiyordum ama ben ona çok şey borçluydum.

⚡ 

Uyandığımda Ozan yanımda yoktu. Saat gece yarısına geliyordu ve kendimi dayak yemiş gibi yorgun hissediyordum. Ruh halim neden birbirini tutmuyordu? Üzerimden yorganı atarak doğruldum ve önce saçımı topladım. Acıkmıştım ve hiç girmek istemesem de mutfak yolu gözüküyordu. Ozan'ı arayarak odadan çıktığımda telefonu açmak yerine "Salondayım" diye seslenmişti. "Niye beni tek başıma bırakıp gittin?"

"Telefon geldi, bende seni uyandırmak istemedim." dediğinde elini bana doğru uzatarak beni yanına çağırdı. "Bu saatte?" dizlerimi kırarak yanına oturduğumda kucağında ki bilgisayarı kenara bıraktı. "Sefa ile konuştum." 

"Esin nasılmış? Benim aramam gerekiyor hatta yanına gitmem gerekiyor...Evet, yarın hastaneden önce onun yanına gitmeliyim." 

"Bilmiyorum...Esin hakkında bir şey söylemedi."

"Ne konuştunuz o zaman?" dedim. "Sezgin'i bulmuş haber yapayım mı filan diye sordu."

"Şey...Sana daha önce söylemedim ama Sezgin bir kere benim evime geldi. Seninle yemek için çıktığımız ilk gün senden hemen önce gelmişti." dediğimde Ozan anında ciddileşerek oturuşunu düzeltti. "Ne!?" diyerek sesini biraz yükselttiğinde bende dizlerimin üzerinde yükseldim ve sakince açıklamak istedim. "Saçma sapan şeyler konuştu...Ne konuştuğunu bile hatırlamıyorum" dedim sonra o anlar gözümün önüne gelmişti. Yüzümü buruşturarak "Tekrar buluşacağız demiş olabilir." dediğimde Ozan hiç beklemediğim bir tepki vererek sinirle ayağa kalkmış ve salonun içinde dönmeye başlamıştı. "Bizim yüzümüzden, biz bulaştırdık seni o pisliğe..." 

"Bulaşmadım ben kimseye...Hem baksana artık sesi çıkmıyor." 

"Defne neden bunu daha önce söylemedin?" diyerek olduğu yerde durup bana döndüğünde hemen yanına gittim. "Bilemedim...Zaten o gün gayet güzel bir gündü ve ben söyleyip moral bozmak istemedim sonra da unuttum"

10 saniye kadar tepkisizce yüzüme baktığında "Hem söylesem ne olacaktı sanki?" dedim. Tam bu sırada açlığım kendini hatırlatmış ve karnım guruldamıştı. Elimi hızlıca karnıma koyarken dudaklarımı ısırdım. Ozan dayanamayıp kahkaha attığında Ozan hariç her yere bakıyordum, birazcık utanmış olabilirdim. Küçük bir çocukla konuşuyormuş gibi "Acıktın mı sen?" dedi ve saçlarımdan öptü. Tam bu sırada zil çaldı ve Ozan "Tam zamanında" diyerek kapıyı işaret etmişti. Ozan kapıyı açtığında ve kurye ona pizza kutularını uzattığında dünyalar benim olmuş olabilirdi. 

Kapıyı kapattığında gözlerimi pizza kutularından çekmeyerek "Şuan sana olan sevgim doruklara ulaşmış olabilir" dedim. "Bir pizzaya satın beni yani?" Bu satmak değildi, aksine bir hareketiyle ona olan sevgimi katlamıştı. Erkeğin kalbine giden yol midesinden geçer miydi bilmiyordum ama benimki kesinlikle geçiyordu. "Bir pizza diyerek küçümsemezsek iyi olur"

AMORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin