4.Bölüm

240 17 2
                                    

~

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

~

Her katı çıktığımda apartmanın camından dışarıya bakmaktan kendimi alıkoyamıyordum. 4.kata geldiğimde dışarıda kimse yoktu. Belki de eve girmişlerdi. Burnumu sokmamam gerektiğini kendime sürekli hatırlatsam da merak etmekten de geri duramıyordum. Aslı neden gelmişti? Ne konuşmuşlardı ve şuan neredeydiler?

Kendi katıma çıkıp eve girdiğimde derin bir nefes aldım. Camları açık bırakıp gitmemden sebep ev çok soğuktu. Önce üzerime gri, polarlı ve ayılı, ayılı olması önemli bir detay, pijamalarımı giymiştim. Hava soğuk olduğunda vazgeçilmezim oluyordu.

Yemek yemeden önce, yağmur eşliğinde biraz kafa dinlemek için kahve içmek istedim. Kendime kahve yaparken zil çaldı. Muhtemelen apartman aidatı için gelmişlerdi. Parayı hazırlayarak kapıyı açtığım da karşımda yöneticiyi değil Ozan'ı gördüm.

"Dur tahmin edeyim, tişörtümü kaybettin ve onun için para veriyorsun. Ama para yerini dolduramaz" dediğinde elimde ki parayı ona uzattığımı fark ettim. Parayı kendime çekerken "Yönetici geldi sandım...Bekle getireyim tişörtünü" dedim.

Dümdüz gri bir tişörtün peşine bu kadar düşeceğini hiç tahmin etmezdim. Ben odama tişörtünü almak için gittiğim de dış kapının kapandığını duydum.

"Kahve kokusu alıyorum, ikram edersin herhalde" diye seslenmişti.

Tişörtü ile birlikte mutfağa girdiğim de Ozan çoktan sandalyeye oturmuş, bacak bacak üstüne atarak etrafına incelemeye koyulmuştu. Mutfağa girdiğimi fark ettiğinde bana baktı.

"Yalnız bu nasıl bir pijama ya? Hastane de daha havalıydın"

"Bir şey soracağım" dedim. Karşısında ki sandalyeyi çekerek oturmuş ve tişörtünü de ona uzatmıştım.

"Gerildim, çok ciddisin" dediğinde derin bir nefes aldım.

"Sana ne oldu? Kimseyle konuşmazken, evinden dışarıya adım atmazken niye böyle oldun? Anlayamıyorum. Birkaç gün öncesine kadar benimle konuşmaktan hoşlanmadığını, zoraki konuştuğunu açık açık belli ediyordun şimdi gelmiş kahve istiyorsun"

"Muhabbetin sardı?"

"Hiç muhabbet etmedik."

"Bahsettiğin günleri geride bıraktım diyelim" dedi, arkasına yaslanmıştı. Mutlu da gözüküyordu. Belki de Aslı ile barışmıştı. Ama birkaç gün öncesinde artık sevmediğinden de bahsetmişti. "Kahve?" dedi. Kendim için yaptığım kahveyi ona verdikten sonra tekrar yerime oturdum.

"Hiç görmediğim kadar mutlusun" dedim.

Daha çok gülümsedi. "Her şey istediğim gibi gidiyor biraz ondan." cebinden sigara paketini çıkardı. İçerisinden sigara çıkarışını, çakmağa uzanışını izlemiştim. Neyse ki sigarayı yakmadan bana bakıp, onay almayı akıl edebilmişti. "İçebilir miyim?"

AMORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin