31.Bölüm

152 15 0
                                    

Esin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Esin

Ajanstan içeriye adımımı attığımda temizlikçisinden sekreterine kadar herkesin gözünü üzerimde hissediyordum. Gerilmiştim. Terleyen ellerimi üzerime silmek istiyordum ama bir yandan da dik durmaya çalışıyordum. Çantamın askısını daha sıkı tutarken çökmeye meyilli olan omuzlarımı dikleştirdim. Ben, Selen'e geldiğimi haber vermesi için sekretere ilerliyordum ki Selen odasından çıkarak beni karşılamaya geldi. "Hoş geldin" dedi. Yüzünde samimi bir gülümseme vardı. "Hoş buldum" diye mırıldandım. "İki kahve alalım biz" diyerek çalışanlardan birine seslendi sonra beni odaya yönlendirdi. Ancak biz odasına girmeden Ozan'ı gördüm.

Deniz'in odasından çıkıyordu. Göz göze geldiğimizde açık açık şaşkınlığını gördüm. Açıkçası oyunculuğa dönmeyeceğim diye büyük büyük konuşmuşken şuan neden burada olduğumu bende bilmiyordum.

Selen ısrarla arayıp durduğu için Sefa demişti ki; Git.

Ne olabilir ki? Git bir bak, sana ne önerecek...İstemezsen yine oynamazsın ama şuan gitmezsen bir daha hiç gidemeyebilirsin.

Bende biraz onun aklına uyup gelmiştim. "Esin?" dedi hayırdır der gibi. İç çektim, şuan herkes bize bakıyordu. Dışarıdan bakıldığında Ozan'ın benim yüzüme bakıyor olması dünyanın en saçma olayı olabilirdi. Hoş içeriden bakılınca da öyleydi.

"Selen çağırdı" dedim, umutsuzca. Ozan'ı gördüğümde geçer gider sandığım vicdan azabını daha çok hatırlıyordum. Ozan kısaca tepemizde dikilen Selen'e baktı. "Selen'le mi çalışacaksın?" dedi memnuniyetsizce. Selen'in göz devirdiğine emindim. "Öyle galiba, bilmiyorum hiçbir şey"

"Ne demek galiba Esinciğim? Tabii ki benimle çalışacaksın" dedi, Selen

"Neyse...Beş dakika gelsene benimle" dediğinde kaşlarımı çattım. "Nereye?"

"Selen odana geçiyoruz, beş dakika müsade et" deyip Selen'in odasına çekti beni. Kapıyı da kapattı. "Ne oldu?" dedim şaşkınlıkla.

"Nasılsın?" dedi. Daha çok şaşırdım. "İyiyim, sen?"

"İyiyim...Yani öyle diyelim öyle olsun, Sefa ile sevgiliymişsiniz" dedi sorgulayarak. Henüz sevgili değildik, buradan çıkışta ona uğrayıp sevgililik aşamasına geçmeyi planlıyordum ama bundan Ozan'a neydi

"Evet" dedim

"Sevindim" dedi. Oysa ben sevineceğini hiç düşünmezdim, hatta içten içe Sefa ile aralarında sorun olacağımı düşünmüştüm. "Sağ ol" dedim, ne diyeceğimi bilemeyerek.

"Esin...Defne'yi görüyor musun hiç?" diye sorduğunda asıl karın ağrısı belli olmuştu. "En son iki hafta önce gördüm...O da Sezgin ile olduğu gündü işte, biliyorsun sende. Görüşmek istemiyor bizimle. Aradım açmadı. Hastaneye gittim, göremedim."

Anladım der gibi başını salladı. "Sen? Sen neden gitmiyorsun ki yanına?" diye sordum. "Gerek yok çünkü" dediğinde kaşlarımı kaldırdım. "E niye soruyorsun o zaman?"

AMORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin