zwanzig

171 20 16
                                    

3 gün sonra...

Taehyun, üç gündür diğerleri ile tek kelime dahi konuşmamıştı.

Ne okulda ne de yurtta onların yüzüne bile bakmıyordu.

Hepsi konuşmaya çalışsa da izin vermiyordu.

Buna Kai de dahildi.

Kai de birkaç girişimde bulunsa da onu daha da terslemişti her seferinde.

Şimdi ise Taehyun, kütüphaneye gidiyordu her zamanki gibi.

İlerlerken kendisini durduran kol ile duraksadı ve arkasına baktı.

Kendi başına top atan çocuğu görmüştü.

"Vay bizim inek yine ahırına gidiyor. Ne o? Arkadaşların yok mu bu sefer"

"Bundan sanane be. Çek ellerini üstümden"

"Oyy kıyamam"

Onun kolunu birden tuttu ve arkasından başka erkekler de çıkmıştı.

Taehyun, hepsine baktı ardından kendisini tutan çocuğa baktı.

"Bırak beni dedim sana"

"Hayır inek bırakmam seni"

Tutan çocuk onu duvara doğru ittirince Taehyun duvara sertçe sırtını vurmuştu.

Dayanamayıp acı içince bağırmıştı.

Diğer erkekler gülmeye başlarken kendisine top atan çocuk ona yaklaştı.

"Ne o inek? Bir darbeye bile mi bu kadar bağırıyorsun? Birazdan yapacaklarım ile senin ölün çıkar buradan"

Taehyun, ona baktı. Kendisine yaklaşmaya devam ediyordu.

Tutan çocuk ona yaklaştıktan sonra ona tokat attı.

Taehyun'un gözleri dolmuştu direkt.

Diğerleri gülmeye devam ederken çocuk Taehyun'a vurmaya başlamıştı.

Kai, kütüphanede Taehyun'u bulma ümidi ile giderken onları görünce yerimde donmuş gibi bir süre kaldı.

İyice sinirlenince oraya hızlıca geldi ve gülen çocukların hepsini kenara ittirip ortalarından çıkıp Taehyun'a vuran çocuğu ittirdi.

Çocuk dengesini kaybedince arkasına baktı.

Taehyun, yere düşmüştü. Çoğu yerinde morluk olmuştu.

"Ben sana demedim mi lan bu çocuktan uzak duracaksın diye?"

Taehyun, onu duyunca ona baktı.

Gözlerinden yaşlar akıyordu. Acıdan acı dolu mırıltılar çıkarıyordu. Bayılmak üzereydi.

Çocuk, Kai'ye baktı ve sırıttı.

"Sen nesi oluyorsun bu ineğin?"

Kai çocuğun yakasına yapıştı ve kafa attı.

Taehyun, ikisine bakarken bilincinin iyice gittiğini hissediyordu.

En son duyduğu şey ise Kai'nin çocuğa cevabı olmuştu.

"Sevgilisiyim, ne yapacaksın?"

。・:*:・゚★,。・:*:・゚☆。・:*:・゚★,。・:*:・゚☆

Taehyun, gözlerini revirde açmıştı. Revirde olduğunu anlaması uzun sürmemişti.

Bir süre etrafa baktı ama gözleri tekrar kapanmak üzereydi. Hala ayılmış sayılmazdı.

Kai, onun başındaydı ama ondan biraz uzak bir yerde oturuyordu. Onun uyandığını görünce yerinden direkt kalkmıştı.

Taehyun, kısık ve hala acı dolu çıkan sesiyle mırıldandı.

"Kai-ya"

Kai, Taehyun'un sesini ve kendi adını duyunca direkt yanına gitti.

Onun elini tuttu konuşurken.

"Efendim Taehyun?"

Taehyun, kısılmış gözleriyle ona baktı.

Kai, onun büyük gözlerine aşıktı. Kısılmış gözleri yorgunluğunun ve acının belirtisiydi.

"T-teşekkür ederim"

Kai, onun bir elini sıkıca tuttu. Diğer elini de tuttuğu elinin üzerine koydu.

"Rica ederim. Ben her zaman burada olucam. Ama senden tek birşey istiyorum"

Taehyun, ona baktı.

"Ne istiyorsun?"

"Benimle cumartesi randevuya çık ve beni dinle. Bir kez bile olsun beni dinle. Eğer affetmezsen bir daha benim yüzümü görmezsin. Tamam mı?"

Taehyun, bir süre durdu sonra başını yavaşça onaylar anlamda salladı.

Kai, rahat bir nefes verdi.

"Çok teşekkür ederim. İyi olduğunda daha net konuşuruz"

Taehyun tekrar başını onaylar anlamda salladı ardından tekrar gözleri kapanmıştı.

Kai, ona baktı.

Yüzü melekler kadar mükemmeldi.

Her zerresine aşıktı.

Kendisine göre kısa boylu olsa da etkisi çok büyüktü.

༶•┈┈⛧┈♛♛┈⛧┈┈•༶

selamm

randevuya cikariyorum bunlarii

oy verip yorum yazmayi unutmayinn

gorusuruzzz <33

gorusuruzzz <33

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
school toilet / tyunning  ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin