"Bazı insanlar birbirlerine aittir, hiç kavuşamasalar bile~"
Gözüm ağrıdığı için geldiğim doktor oydu.Bu Jungkook'tu.Cesedini dört yıldır arıyorken canlı bedeni tesadüfen karşıma çıktı.Gerçekten hayat dediğimiz lanet bir oyun..
Belki de ben yanlış görüyordum, o olamazdı.Sonuçta gözleri..Gözleri hiç görmemişti onun.Ama onu bu şekilde kabul eden sadece ben ve ailesiydik.Üniversitede okurken herkes ona zorbalık yapardı.Günün sonunda yorulur, omzumda ağlardı.Hep birbirimizin acısına ilaç olurduk.
Biz sadece arkadaş değil, aynı zamanda sevgiliydik.Ancak şu anki dönem için yaşadıklarımızın hiçbirini sayamam.
"Neden kapıda kaldınız? Geçin lütfen"
Onun güzel sesini duyduğumda dünya benim etrafımda dönüyor gibiydi.Ona deli gibi sarılmak istiyordum.
Özlemle sızlıyordu yüreğim. Kalbimi kokusuna kaptırdı anında.Yaşadığım bu ağır şeyle başım dönüyordu, düşmemek için elimi duvara fırlattım.
"İyi misiniz?"
Bunu söyledikten sonra ayağa kalkıp yanıma geldi ve destek olarak elimi tuttu.Gözlerim anında kolumdaki ellerine gitti.Gözlerim dolmuştu.
Bir an olduğu yerde donup kalmış gibi oldu o da.Yüzümü daha önce hiç görmemiş olmasına rağmen belki o da hissetmişti.
Kokumdan, kolumu tutmaktan ya da aldığım nefesten..Çünkü biz birbirimize çok aşıktık zamanla.Yanına gittiğimde beni nefesimden tanırdı hep.Birbirimizin gözünde çok farklıydık."Üzgünüm, biraz başım ağrıyor"
Dediğimi anlamış gibi başını salladı.
"Oturun, daha fazla ayakta durmayın"
Gidip doktor masasının karşısındaki pencerenin altındaki koltuğa oturdum.
O da gelip sandalyesine oturdu ve hemen kendini topladı."Şikayetin ne diye sormak istiyorum ama gözlerinize baktığım an her şey netleşiyor."
Dediğinde başımı eğdim ve güldüm.
Olanlara hala inanamıyorum.Hala etkisindeyim.Aslında aklımı kaçırıyormuş gibi hissediyorum."Futbolda gözlerim ezildi, hala acıyor."
Dediğim gibi kalkıp yanıma geldi ve önümdeki sandalyeye oturdu.Başını yüzüme yaklaştırıp gözlerimin içine baktığında zorla yutkundum.Bu mesafe çok fazlaydı.
Ne zaman yaklaşsa, sanki bir şey hissetmiş gibi yüzünü garip bir ifadeye çeviriyordu ve istemsizce korkuyla doluyordum.Korkumun nedeni, gitmesine izin verdiğimi düşünmesi olmalıydı.Belki de hiç öyle düşünmüyordu.
"Cihazın önüne geçelim, gözlerine bakalım"
Dediğinde kalktık ve gözlerime bakması için cihazın önündeki sandalyeye oturdum.Eliyle çenemi tuttu ve cihazın bir yerine yerleştirdi.Başını diğer tarafa koydu ve önce bir gözüme sonra diğerine baktı.
"Ciddi bir şey yok. Rahatlayabilirsin.Sadece krem ve göz damlası yazacağım."
Sustum. Cevap olarak sadece başımı salladım.Bir kağıt çıkardı ve yazmaya başladı.Başı öne eğik yazarken ben onu izliyordum sadece. O çok güzeldi.
Gözlerinin görmesi beni çok mutlu etmişti.Keşke gözlerinin açıldığı, özgürce görmeye başladığı anı kutlayabilseydik beraber..
Telefonu çaldığında "Affedersiniz önemli,konuşmam gerekiyor" dedi ve "Sorun değil" dediğimde telefonu açtı.
"Efendim Jin" ; "Bebeğim şimdi iyi mi?" ; "Gelip bütün yüzünü ısırırım" ;
"Babasını fazla özlememesini söyle, yakında iş saatim biter."Duyduklarım doğru muydu?
Evli miydi?
Üstelik bir de çocuğu olmuş.
Uzun zamandır gözlerimde tuttuğum yaşlar sonunda boşalmıştı.
Ama bunu gören Jungkook hemen telefonu kapattı ve "İyi misin? Sana ne oldu?" diye sordu.Heyecanından dolayı resmi konuşmaması yine de acımı dindirmedi."Sadece gözlerim sulanıyor. Bir an önce ilaçları alsam iyi olur" dedim, önünde ilaçların isimleri yazan reçeteyi alıp çıktım.Odadan çıkmamı izledi sadece. Hiçbir şey söylemedi.
Neden bu dört yılda onu unutmaya çalışmadım?
Hiçbir suçum olmadığı halde acı çeken bendim yine.Şimdi bir bara gidip her şeyi unutana kadar içmek istiyordum.
Acımı dindirmek için başka bir şey yapamıyordum.Tek çözüm buydu.
Gözlerimdeki acıyı bile unutmuştum.
____________________________
Selamsss
Naberrr
Nasılsınız
Bu fici seviyor musunuzzBir sürü yorum yapalım mı 🥱
Bu arada kısa yapıyorum değil mi..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~MAHPERI||TAEKOOK~
FanfictionDört yıl sonra Taehyung, öldüğünü sandığı sevgilisi Jungkook ile karşılaşır •Semetae •UkeKook