|6|

3.8K 243 89
                                    

Medya tekrar olduğu için kızmayın lütfen ama aşığım bu fmv'e napim yaa..((

______

'İçine attıkların kederindir. İçinden atamadıkların kaderin..'

~Jungkook~

Gece olduğu için üç yaşındaki oğlum Taehyung'un yanına gittim ve onu uyutmak için odasına çıkardım.Ona pijamasını giydirdikten sonra oğluma aldığım pijamanın aynısını giydim: kısa şort ve şortun lastikli kısmına kadar bir gömlek ve yattım.

"Bana bir hikaye anlatır mısın?"

Taehyung bana şirince bakarken gülümsedim ve "Hangi hikaye?" diye sordum. Elimi tutarken kıkırdadı ve parmaklarımla oynayıp, "Adımın anlamı gibi.. Ya da bana neden bu adı verdin?" Dedi.Söylediği şey dudaklarımı büzüştürmeme neden oldu.Ona delicesine aşık olduğum adamın adını bir hatırası olarak koydum.Ve artık bu ismin sahibi hayata tutunma sebebim oldu.

"Tatlım, adının anlamı o kadar derin ki.." Dedim ve bana merakla bakan oğluma gülümseyerek devam ettim: "Bizden uzakta ama ruhu bize çok yakın,aynı zamanda hep kalbimizde olan kişinin adını koydum sana."

Üzücü bir hikayeye tanık olduğunu bilmeden söylediğim sözler onu daha da fazla ilgilendirmişti.

"Isminin anlamına gelince, 'bütün dilekler gerçek olacak, her şey sonunda işe yarayacak' anlamına geliyor"

Taehyung o anda "çok güzel" gibi bir şeyler mırıldandı."Şimdi uyu bebeğim, geç oldu."

Taehyung gözlerini kapatırken yumuşacık saçlarını okşamaya başladım.Bu, gözleri kapalı olan oğlumun gülümseyerek başını kaldırıp beni öpmesine sonra tekrar uzanmasına neden oldu.Bu şirinliğe dayanamadım yakışıklımı gıdıklamaya başladım.Aha şimdi uykusu kaçmıştı.Şimdi boku yedim..

"Bir soru sorabilir miyim?"

Yine tatlıydı ve ben buna dayanamıyordum.

"Ama bana bunun son olacağına söz ver, sonra uyuyacaksın." Dediğimde hızlıca başını sallayıp "SÖZ" dedi.

"Babam... o nerede?"

Sorusuyla gülümsemem anında kaybolup yere düşse de yine de ifademi bozmadım."Ben neyim?" dedim konuşmayı değiştirmeye çalışarak.

"Ama gittiğim anaokulunda her çocuğun iki ebeveyni varken benim sadece bir ebeveynim var."

Neden bu kadar akıllıydı?
Ben üç yaşında daha yeni konuşmaya başlamıştım.Kime benziyordu bu böyle?

"Bizi terk etmek zorunda kaldı.Ama bizi çok seviyor, bundan emin olabilirsin."

Gözleri mutlulukla parlarken ben hala dediklerimi düşünüyordum.Ne kadar da aptaldım..Ona bundan bahsetmemeliydim.

"Lütfen bana ondan bahseder misin? Lütfen"

"Yeter bu kadar bence. Söz verdin ya hani"

"Tamam." dedi ve gözlerini kapatıp uyumaya çalıştı.Gözlerini kapattığı an yüzümdeki gülümseme acılı bir ifadeye dönüştü.Sadece dışarıdan mutlu görünmeye çalışıyordum,ama içten içe birileri acımı anlasın istiyordum.

Parçalar halindeydim.
Kalbim kan ağlıyordu.
Zamanında beni kurtarabilecek tek bir kişi vardı ama şimdi yalnız kalmıştım.
Çığlık atmak ve deli gibi ağlamak istiyordum ama sadece istiyordum işte..

En azından eskiden ağlayacak bir omuz vardı, ama şimdi? Şimdi kime yaslanacaktım?
Neyin acısını çekiyordum ben böyle?
Bu dünyadan, bu acılardan ne zaman kurtulacaktım?

~MAHPERI||TAEKOOK~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin