'Sahi neydi o kaide. Sevince mi kaybediyorduk yoksa kaybedince mi seviyorduk.'
"Babamı nereye götürdüler?"Jungkook'un oğlu evde Taehyung'a aynı soruyu kaç kez sormuştu, Taehyung derin bir iç çekti, "Akşam eve gelecek, tamam mı? Artık ağlama."
Çocuğu nasıl teselli edeceğini bilemeyen Taehyung, aklına gelen ilk kelimeleri cümlelere dökmüştü.Ne de olsa her gün çocuğa bakmıyordu.
Çocuğu ne kadar sakinleştirmeye çalışsa da, Jungkook için kalbinde fırtınalar kopuyordu.Bir an önce onu görmeye gitmek istedi ama kendisine emanet edilen bu çocuğu yalnız bırakamazdı ki..Kendi çocuğu olmasa da sevdiği kişinin çocuğuydu..
Onu korumak zorundaydı.Onu yanına almış olsaydı, yolda gizlice fotoğrafını çeken gazeteciler tarafından anında yakalanacak ve aynı zamanda bir sürü iftiraya maruz kalacaktı.
Bu nedenle karakola tek başına gitmek zorundaydı."Şey, sana amca demeli miyim?"
Taehyung, çocuğa yemesi için ramen hazırlarken, küçük Taehyung'un sorduğu soruyla sandalyede oturan ona döndü.İlginç bir soruydu.
Sevdiği kişinin çocuğu ona ne demeli?"Ne istersen söyle"
Taehyung mırıldandıktan sonra kaynattığı rameni çocuğun önüne koydu.Çocuk garip bakışlarla yiyeceklere ve yanındaki çubuklara bakıyordu.Taehyung hemen çocuğun bakışlarını yakaladı ve "Neden yemek yemiyorsun?" diye sordu.
"Amca..hem babam böyle abur cubur yememe izin vermiyor hem de yemek çubuklarını kullanmayı bilmiyorum."
Taehyung'un sözleri onu gülümsetti.
Eskiden de böyleydi onun güzel eski sevgilisi.
Görmese bile, Taehyung'un ne yediğini her zaman bilirdi.Taehyung dükkandan yemek yediğinde sinirlenirdi, bu yüzden yakışıklı erkek arkadaşı için her zaman kendi elleriyle yemek pişirirdi."Bir kere yersen bir şey olmaz.Hem bu seninle benim aramda küçük bir sır olacak. Ha?"
Çocuk duydukları karşısında heyecanla ellerini çırptı.Ama Taehyung bu yemeği yemesine ne kadar katılsa da hamurun çocuğun küçük midesinde kalmasından biraz korkuyordu.
Çocuk yabancı bir ülkede doğup büyüdüğü için yemek çubukları kullanamıyordu, bu yüzden Taehyung küçük çocuğa yemek çubuğu yerine çatal verdi."Bu çok, çok lezzetli.."
Taehyung'un konuşması onu güldürdü. İçinden "Babasına benziyor. Çok tatlı." harcadı.
"Akşam geliyor değil mi?"
Yine aynı soru..
"Eveet" Taehyung içini çekti.Taehyung aklına gelen düşünce ile hemen tatilde olan hizmetlisini aradı ve gelmesini söyledi.Jungkook'un oğlunu hizmetlisinin yanında bırakarak hayal kırıklığını görmeye gidecekti.
"Şimdi bir kadın gelecek ve ben babanı almaya giderken o seninle ilgilenecek. Tamam mı?"
İlk kez bir çocukla çocuk gibi konuşan Taehyung, sesini tatlı bir tonda alçaltarak çocuğun mutlu bir şekilde başını sallamasını sağlamıştı.
Taehyung'a annesi kadar yakın olan bu kadın gelene kadar kıyafetlerini değiştirip hazırlanmaya başladı.
Şoförüne de söylemek istemedi, çünkü söylerse arabayı anında tanıyacaklardı.Kadın geldiğinde, Taehyung onu birçok kez uyarmış ve polis karakoluna giderken çocuğu ona teslim etmişti.
Yoldan biraz hamburger almış ve onları karakola götürmüştü ki belki Jungkook acıktı.Çok heyecanlıydı, onu görmek için sabırsızlanıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~MAHPERI||TAEKOOK~
FanfictionDört yıl sonra Taehyung, öldüğünü sandığı sevgilisi Jungkook ile karşılaşır •Semetae •UkeKook