"Bir sorun olmalı, ben uyuşturucu kullanıcısı veya satıcısı değilim."Şok içinde cevap verince polis elindeki çantayı göstererek "Bu senin mi?" Diye sordu.Benimdi, biraz önce heyecandan koridorda unutmuştum.Ama içinde uyuşturucu yoktu tabii.
"Bu benim. Ama inanın ben uyuşturucu kullanmıyorum, benim bir ilgim yok. Birileri bilerek koymuş olabilir!"
Dediklerime aldırış etmeden, "Bunu karakolda konuşacaksın, şimdi bizimle geliyorsun!" dedi polis sert bir ses tonuyla.Oğlum ağlayarak ayağa kalkıp yanıma geldiğinde Taehyung kolundaki sistemlerin tellerini çekerek ayağa kalktı.Taehyung aniden ayağa kalktığında başı dönerken çabucak toparlanabildi.
"Bende sizinle geliyorum o zaman" Ciddi bir tonda konuştuğunda Taehyung için endişelendim, daha yeni uyanmıştı ve çoktan ayağa kalkmıştı.
Ama gidersem oğluma kim bakacaktı?
Elimi tutup ağlayarak bırakmayan oğluma baktım.O benden ayrı olamazdı.Hayata tutunmamın tek sebebiydi, şimdi ondan nasıl ayrılabilirdim?Ben gözlerim dolu dolu oğlumu izlerken polise karşı çıkan Taehyung ile polis arasında tartışma yaşanıyordu.
Sonuç olarak, beni deli eden duyguyu dinleyerek "Taehyung" dedim ve devam ettim, "Ben yokken oğluma bakabilir misin?"Bir saattir polise bağıran Taehyung sessiz kalmıştı.Oğlum gitmemem için bana yalvarıp gömleğime sarılınca, Taehyung başını salladı ve oğlumu nazikçe kendisine çekti. Miniğim hala bana gelmeye çalışırken, ondan son kalıntıyı bile kurtaramadığım için kendime binlerce kez lanet okudum.
"Jungkook, merak etme, seni oradan çıkaracağım, masum olduğunu biliyorum." dedi Taehyung, gözlerimin içine derin derin bakarak.Beni yeni tanıyordu ama bana çok güveniyordu.Kendimi garip hissettirdi.
Ben hala Taehyung'a bakarken, Taehyung güzel oğlumu sakinleştirmeye çalışıyordu.O sırada polis kolumdan tuttu ve beni dışarı çıkardı.
Ağlayarak polis arabasına bindirilip karakola götürüldüm.
Korkmuştum.
Hiçbir şey yapmadığım için cezalandırılmaktan korkmuştum.~Üçüncü şahıs bakış açısı~
Jungkook, sorgulanmak üzere içinde sadece bir masa olan karanlık, sessiz bir odaya getirildi.Jungkook'un her ihtimale karşı elleri masaya kelepçeliyken sessizce hıçkırdı.Sonuçta, bu kadar saf ve tatlı bir insan nasıl tehdit oluşturabilir ki?
"Size soracağım soruları tamamen dürüst bir şekilde yanıtlayın ve sorunu hızlı bir şekilde çözmemize yardımcı olun. Aksi takdirde hem sen hem de ben yoruluruz."
Jungkook, gözlerini kelepçeli ellerinden ayırmadan hızla başını salladı.Çok korkmuştu.Korkması kesinlikle normaldi.Ne de olsa ilk defa böyle bir yere geliyordu.
"Ne zamandır uyuşturucu kullanıyorsun?"
Jungkook, sert bir ses tonuyla konuşan polise başını iki yana salladı. Ağladığı için konuşamıyordu da.Polis gözlerini kapattı ve öfkeyle içini çekti.
"Ağlamayı kes, o numaralar burada çalışmıyor!Şimdi doğruları söylemeye başla!"
Polisin bağırış sesleri odada yankılandı.
Aniden Jungkook, bağıran polislerle birlikte olduğu yerde zıpladı.Neredeyse kalbi duracakmış gibi hissetti.
Kalbi avcı görmüş bir tavşan gibi çırpınıyordu."Küçük bir oğlum var. Tek bir değerlim o. O ota boka harcayacağım parayı, bunun yerine değerlimin geleceği için harcamayı tercih ederim."
Polisin duyduğu sözler onu etkilemedi.
Tek düşündüğü onu hapse atıp parasını kazanmaktı.Mevkiini biraz yükseltip diplomalarını artırmak ve müdürün gözünde yükselmek.Toplantının haberi nihayet tüm polis memurlarına yayılınca, Jungkook gözaltına alındı.Yalnız kaldığı bu oda, nefes alsa duyulacak kadar sessiz ve soğuktu.
Taehyung ve Jungkook'un oğluna gelince, Taehyung küçük Taehyung'u alıp doktoru dinlemeden eve gitmişti.
Ve çocuk sadece Jungkook için ağlıyordu.____________________________
Bayys
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~MAHPERI||TAEKOOK~
FanfictionDört yıl sonra Taehyung, öldüğünü sandığı sevgilisi Jungkook ile karşılaşır •Semetae •UkeKook