7. UĞURSUZ HİSLER

10 1 11
                                    

Kapının hafifçe tıklatılmasıyla uyanmıştım. Yatağın diğer tarafındaki ağırlık yavaşça kalkınca gözlerimi açtım. Boris'in üstü tamamen çıplaktı ve sessizce yatağın etrafındaki perdeleri çekiyordu. Naptığını anlamaya çalışırken uyku sersemi bir şekilde yatakta doğrulmaya çalıştım. Uyandığımı fark eden Boris perdelerin arasından bana gülümsedi.

"Günaydın güzelim. Birazcık dinlen dün sana göstereceğim kişiler geldi. Ben hemen halledeceğim."

Perdeyi kapattığı gibi yanlız kalmıştım. Yataktaa doğruldum ve örtüyü üstüme çekerken bacaklarımı da kendime çektim.

Boris'in gir komutuyla kapı açıldığında odaya doluşan kişileri duyabiliyordum.

"Lord Eden istediğiniz kişisel hizmetçiler geldi. Leydimiz dün gönderdiğim belgelerden detaylı bilgilere bakmıştır."

İlk defa birinin Boris'e ikinci adıyla seslendiğini duymuştum.

Boris resmi bir konuşma tarzıyla teşekkür etti ve kapının açılıp tekrar kapandığını duydum. Ama içeride hâlâ insnalar vardı.

Boris bana kişisel hizmetçi mi tutmuştu? Buna ne gerek vardı şimdi?

Perdenin hafifçe açılmasıyla Boris'in kafasını gördüm sadece.

"Ruby istediğim kişiler geldi. Bugün Düşes  Scenar'ın partisine gitmeden önce sana yardım etsinler diye acele ettirdim."

Yüzümdeki şaşkın ifadeyle ona bakarken tam ağzımı açtığım sırada elini perdenin içine çekti ve dün gördüğüm ama bakmaya vakit bulamadığım kağıtları bana uzattı.

"Burada şuan içerideki kadınların detaylı bilgileri var. İstediğini seçmekte özgürsün. Ne kadar kişi istersen o kadar kişiyi işe al."

Kağıda doğru uzandım ve aldığımda sonunda konuştum.

"Buna gerek var mıydı?"

"Elbette, güzeller güzeli eşimi daha fazla odun parçalarına emanet edemezdim."

Perdenin ardında bir öksürük sesi geldiğinde bunun Andre olduğunu fark ettim.

Boris hafifçe gülümsedi ve eğilip alnıma ufak bir öpücük bıraktı.

"Biz şimdi çıkıyoruz. Artık burası sende..."

Doğruldu ve üstüne geçirdiği sabahlığın önünü birazcık daha sıkıp perdeyi kapattı.

Şaşkın bir şekilde oeada öyle kalakaldım.
Ardından Boris'e sitemkar bir sesle koşan Andre'yi duydum.

"Ben leydimize hiç bir zaman odun gibi davranmadım! Ah-!"

"Sus da çık artık hergele!"

Boris'in Andre'ye vurduğuna emindim.
Andre yalancıktan yakınırken odadan çıktılar.

Üstümdeki örtüyü çekmeden yatakta doğruldum ve perdeyi hafifçe açıp ayağa kalktım.

Yatağın hemen önünde odanın tam ortasında yan yana dizilmiş 8 tane kadın vardı. Hepsinin başları yerdeydi. Üstlerinde hepsinin normal kıyafetler vardı.

Elimdeki kağıtları masanın üstüne bıraktım ve dün gece yataktan fırlatılan elbisemi bulmak için yerde gözümü gezdiriyordum ki bir hizmetçi konuştu.

"Leydim, elbisenizi yerde görünce koltuğun üstüne kaldırdık."

Yüzüm istemsizce kızarırken onların karşısında böyle olmaktan daha da utanmaya başlamıştım.

"Sizi hazırlamamıza izin verin, leydim. Ondan sonra aramızdan işinize yarayacak kişiyi seçersiniz."

İlk defa böyle bir şey yaşadığım için ne diyeceğimi ne yapacağımı bilemeyerek onlara baktım ve onayladım.






Geçmişin SırlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin