"Ayağa kalk!" Yüzü paramparça olan Felix öfkeyle Boris'e bağırdı. Ama Boris onu duymamıştı. Yerde dizlerinin üstünde sevdiği kadının gittiği yöne bakakalmıştı.
"Gitti, o gitti..." Şok ve şaşkınlıkla anca bunları söyleyebilmişti. Onun bu haline daha da öfkelenen Felix, Boris'in yakasını tuttuğu gibi ayağa kaldırdı.
"Bana bak, seni öldürürüm! Duydun mu beni?! Kendine gel!"
Boris'in boş bakışları Felix'in mavi gözlerine çevrilirken burukça gülümsedi.
"Usta, her şeyi bana yıkmaya çalışma. Her şeyi beraber yaptık."
Felix öfkeyle Boris'i yere fırlattı. Boris kalçasının üstüne düştüğünde yerden ustasına bakmaya devam etti.
"Seni tanıdığım güne lanet olsun." Felix nefretle konuştuğunda Boris acıyla gülümsedi.
"Albert'ı alıp siktir olup gideceğim. Sen kardeşinle ne bok yapıyorsan yap!"
Boris'in bakışları anında çatılırken yavaşça ayağa kalktı.
"Ne diyorsun usta? Onu alıp nereye gidiyorsun? O benim karım!"
"O senin karın değil! Sen onun tüm hayattını mahveden kişisin!"
Boris cevap veremedi. Ellerini iki yandan yumruk yaptı ve avucunun içini kanattı. Aynı ruhu gibi kan ağlıyordu.
"Yüzsüzlüğü bırak artık, Boris. Artık çocuk değilsin."
Felix onun yanından hızlıca geçerken Felix onun kolunu tuttu.
"Ben mi yüzsüzüm! Asıl kendine bak, usta! Seni kaç yıldır sadece ben toparlamaya çalıştım. Sen Albert'ın ölümünün cezasını böyle çekeceğini düşünürken tüm imparatorlukla ben ilgilenmek zorunda kaldım."
Acıyla güldü. Bu gülüş kesinlikle keyfi bir gülüş değildi.
"Bunların yaşanmasını istediğimi mi sanıyorsun? Biz oraya Albert'ı tahta çıkarmaya gittik. Ama o ölmüştü! Hâlâ kafam almıyor! O nasıl yaşıyor? Cinsiyeti bile farklı! Bunca yıl bunu senden bile saklamışlar! Sana bile güvenmediler."
Felix sertçe kolunu çekti, arkasına sertçe döndüğü gibi işaret parmağını Boris'in yüzüne doğrulttu.
"Sen hiç bir bok bilmiyorsun?!"
"Sen biliyor musun ki?!"
"Albert bana her şeyi anlattı." Felix kendini sakinleştirmeye çalışıyordu. Boris ona kırgınlıkla bakakaldı.
"Benim de öğrenmeye hakkım yok mu, usta? Ben onu çok sevdim. Ben..." Gözleri dolmuştu. Sağ gözünden bir damla yaş aktığında şaşkınlıkla elini yüzüne götürdü.
Ağlıyordu. Oysa o kardeşine olanlardan sonra bir daha hiç ağlamamıştı.
😭
Kral Eudora sarayında düzenlediği etkinlikte her zamanki gibi gözüne takılan tüm genç kızları kafasına kazıyor ve onlarla bir gece geçiriyordu. Ama o gün öyle bir kadın gördü ki ona vurulmuştu. Simsiyah saçları ve kopkoyu gözleriyle oldukça güzel ve alımlıydı. Dans ettiği adama baktı. İkisi de oldukça genç duruyordu. Oturduğu tahtan sağ elini hafifçe kaldırdığında yanındaki yaveri hemen yanına geldi. Ve ona o kadının ailesini çağırtmasını istedi. Yaver tahtan uzaklaşırken pis sırıtışlarıyla kadını süzmeye devam etti.
Genç kadın, Kont Snow'un tek kızıydı ve dans ettiği çocuk ise onun sevgilisiydi.
Eudora umursamadı ve ailesini Dük'lüğe çıkaracağını ve üstüne maliye sınırı tanımacağını söyledi. Aile ilk şaşırsa da para göz Kont Snow anında kabul etti.
![](https://img.wattpad.com/cover/341865744-288-k130894.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişin Sırları
Misterio / SuspensoUzun süredir ayakta duran Arcadia İmparatorluğu'nun sonu Devrim Ordusu tarafından olmuştu. Başarısız İmparator Eudora'nın kellesi İmparatorluğun bahçesinde asıldığı andan itibaren yeni bir dönem başlamıştı. O günden bugüne 5 yıl geçmişti. Ama İmpar...