Remzi evin içinde bir o tarafa bir bu tarafa gidip geliyordu.
Hasan'a bir söz vermişti.Aksama geleceğiz görünen o ne anasının nede dansının bu işe gönlü yoktu..Kendi kendine sinirleniyor oğluna kızıyordu.
Karşısına alıp ciddi ciddi sormuştu
"Baba" artık siz kimi uygun görürseniz kabulumdur diyen kendisi değilmiş gibi şimdi yan çiziyordu."Beni " bir kere rezil, rüsva ettiniz millete laf anlatmaktan anam ağladı.
Anam avradim olsun eğer bu isteme olmasın seni bu kapıya bastırır evlat dersem..
"Benim" lafımin bir ağırlığı var dün istiyorduk bugün vazmi geçtik diyeceğim..Kapıyı sert bir şekilde çekip dışarı çıktı.
Hafize kocasının merhametinide bilir inadını da tanırdı.
Okadar anlatmış ikna edememişti oğlanın yarası teze daha aklındaki unutmadı ilesme diye sözünü gecirememisti.
Kocası çivi çiviyi söker yaraya tuz basarsan acıtır ama yara kavuşur iyileşir diye düşünüyordu.
Mehmet'in biran önce evlenip yuvasını kurması gerektiğini dair diretiyordu.Bu evlilik olsada çok bir umudu yoktu.
Ama engel olmaya gücü yetmiyordu.Kocasına sözünü gecirememisti belki oğlu sözünü dinlerdi.
"Mehmet" anan kurban olsun gidip bir görelim bakalım beğenmezsen çıkar geliriz babayin inadını bilirsin.Beni babanla kötü etme.
Mehmet' için artık aşkın ,sevdanın bir anlamı kalmamış varolduğuna inanmıyordu.
Bu saatten sonra kimseyi sevebilecgini düşünmüyordu.Güzel olmuş çirkin olmuş çokta umrunda değildi.
Yaşın geçiyor evlenmiyormusun diyen insanların çenesi kapansa yeterdi."Babam" ne diyorsa o olsun ana ses etme
Hasan'ın evinde hummalı bir çalışma vardı .Kocası gelip yarın Cemileyi istemeye gelecekler dediğinde Elif'in eli ayağına dolasmisti.
"Allah" iyiliğini versin böyle büyük bir şey birgün hazırlıkla olurmu.
Uc beş gün sonra olsaydı emin,sekin evini toplar hazırlığını yapardı.
Evin temizlenmesi gelene gidene ikramlık birşeyler yapılması gerekiyordu.Yusuf karısının abarttigini düşünüyordu
Gelenler sonuçta kraliyet ailesinden gelmiyor kendisi gibi köylü insanlardı.
Onlarda iki somya iki halı iki minderde
oturuyordu Abartmaya hiç gerçek yoktu ev hali temizde olurdu daginikta .Elif komşularına durumu izah etmiş yardım istemişti.Allah var kim duyduysa Zehra'nın emeği çok diye koşup gelmişti.
Üç beş becerikli kadin bir araya gelince evde temizlenmiş ,kapı öğlen olmadan yemekler bile hazırlanmıştıSırada şimdi Cemile'nin hazırlanması kalmıştı.Odadan gerekmedikçe çıkmayan kızın yanına vardı.
Uc günde bir insan cokermi?
Cemile gerçekten çökmüş ve çok bitkin görünüyordu.Doğru dürüst yemek yemiyor uyku uymuyordu.Geceleri odasından ağlama sesleri geliyordu."Cemile "teyzem biliyorsun akşama gelecekler istersen bir banyo yapsan üzerine temiz birşeyler giysen nasıl olur?
Nankörlük yapmak istemiyordu hiçbir kan bağı olmadigi halde insanlar kapılarını açmış el golgeligi yapıyordu.
Ama babası orada canıyla cebellesirken
O burada allanip pullanamazdi.
Karşısındakini kırmadan incitmeden bunu nasıl dile getirecek bilmiyordu."Teyzem" hakkın çok üzerimde Allah razı olsun kapınızı açtınız sofranızda yer verdiniz ama babam orada yatarken bırak elbise giymeyi yemek yemekten utanıyorum
"Kusuruma" bakma bana gönül koyup sözümü dinlemiyor diye düşünme..Karşındaki kızın yaşı küçüktü ama Allah ona okadar güzel bir edep, haya nasip etmişti böyle birşey teklif ettiği için kendini suçlu hissetmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cemile
General FictionKucağındaki kirki çıkmamış çocuğu beşiğine yatırdı . Kocası açık, açık eski sevdiğini kuma olarak üzerine getireceğini ima ediyordu.. Birde utanmadan helallik istiyor.. Hakkını" hellal et Cemil'e ben onu yarın alıp getireceğim.. Hangi kadın h...