Mehmet mektubu okuyup bitirmiş okuduğu içinde pişman olmuştu.
Niçin merak edip devamını getirmişti şimdi öğrendikleri aklını kurculayacak
Içinde hep bir aceba kalacaktı.Oysa artık geri dönüşü olmayan bir
yola girmiş evliliğe ilk adımını atmıştı.
Yarın düğünü olacak adamın aklından geçecek seylermiydi bunlar.
Hangi insan evladı gelini düğün günü ortada bırakıp çekip giderdi.Gamze ile çekip gitse o küçük kız çocuğuna ne olacaktı?
Kendi kalbi terk edilmenin acısını yaşarken aynı acıyı bir başkasına yaşatamazdı.Onun vebalinden nasıl kurtulacak bu acının üzerine mutlu bir yuva nasil kuracakti?Böyle birşey olmayacak ve olmalıydı.
Mektubu sinirle parçalara ayırdı.
Içini bir huzursuzluk kaplamış
birinin eline geçmesini istemiyordu.
Balkonda kağıt parçalarını bir araya getirip ucunu kibritle tutuşturdu.Mektup alev almış yazılanlar satır satır gözünün önünde yok oluyordu.
"Ne "demişti seni sevmekten asla vazgeçmedim..
Bu cümleyi kurmak için artik çok geç kalinmisti.
Artik anlamıni yitirmiş, kalbinde bir cesete dönüşmüştü.Gitmeyecek o küçük kıza ihanet etmeyecekti.Yanan mektubun geride bıraktığı kullere baktı uzunca bir süre .Ayni içindeki sevdasida bu mektup gibi yanıp geriye sadece külü kalmıştı.
Külleri ufurdu her bir zerrenin etrafa dağılışını izledi kendiside bu küller gibi dağılmış boşluğa düşmüştü.Gözünden tek bir damla yaş yanaklarına süzüldü , ugurlamisti artık içindeki sevdayı aşkı sonsuza kadar.
(Medyayı açınız)
Cemile bütün gece uyuyamis sürekli ağlamıştı.O güçlü kız son zamanlarda
çok hassas çok duygusalasmisti.Evinden ocağından ayrılmak çok zor geliyor yeni bir yerde sürekli yaşamak onu ürkütüyordu.
Bir söz vermiş artık geriye dönüşü yoktu.Korkuyordu çünkü bir belirsizliğe gidiyordu.
Babasının canıni kurtarmak kendinin yok oluşuna sebep olmuştu.
Bu günün hiç gelmesini istemiyor ömür boyu babasının dizinin ,dibinde oturmak istiyordu.Korktuğu başına gelmiş o gün gelip çatmış ayrılık kaçınılmaz olmuştu.Son zamanlarda içi kan ağlıyor
yüzüne sahte bir gülümseme yerleştirmiş babasını üzmemek
adına etrafa gülücükler saçıyordu.Korkuyordu dipsiz bir kuyuya düşmüş sanki hiç cikmayacak gibi bir his bedenini sarıyor içi urperiyordu.
Sabahın ilk ışıklarıyla hiç yummadigi gözlerini açtı.Simdi annesinin yanında olmasını dizlerinde saatlerce ağlamayı ne kadar çok isterdi.
Her gelin giden kizmi böyle mahsun garip hissediyordu yoksa kendisinemi ozguydu bu duygular.Kendisini ilk defa bu kadar yanlız hissetti babasının varlığı bile gecirememisti içindeki bu ıssızligi.
Yusuf' kızının uyumadigini gece boyunca ağladığını biliyordu.Elinden gelen birşey yoktu Anası elden geldi kızıda elbet ele gidecekti.
Kızının gözleri ağlamaktan şişmiş
odada ölüm sesizligi hakim olmuş kimse konuşmuyor büyük bir sesizlik odayı kaplıyorduYusuf kızına seslendi kınalı kuzusu karısının emaneti yuvadan uçup gidiyordu.
Bir başına yanlız kalacaktı.Simdiden bu yanlizlik onu urkutmus bedeni bir titreme esir almıştı.Kizina halini belli etmemeye calisti onun üzülmesini asla istemezdi.
Ondan ayrılacağını düşündükçe kalbinin derinliklerinde bir sızı peyda oluyor gözleri doluyordu .
Zor olacaktı bu ayrılık hem kendisi hemde kızı için.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cemile
General FictionKucağındaki kirki çıkmamış çocuğu beşiğine yatırdı . Kocası açık, açık eski sevdiğini kuma olarak üzerine getireceğini ima ediyordu.. Birde utanmadan helallik istiyor.. Hakkını" hellal et Cemil'e ben onu yarın alıp getireceğim.. Hangi kadın h...