18bolum.

1.3K 66 20
                                    

Mehmet mektubu okuyup bitirmiş okuduğu içinde pişman olmuştu.
Niçin merak edip devamını getirmişti şimdi öğrendikleri aklını kurculayacak
Içinde hep bir aceba kalacaktı.

Oysa artık  geri dönüşü olmayan bir
yola girmiş  evliliğe ilk adımını atmıştı.
Yarın düğünü olacak adamın aklından geçecek seylermiydi bunlar.
Hangi insan evladı gelini düğün günü ortada bırakıp çekip giderdi.

Gamze ile çekip gitse o küçük kız çocuğuna ne olacaktı?
Kendi kalbi terk edilmenin acısını yaşarken aynı  acıyı bir başkasına yaşatamazdı.Onun vebalinden nasıl kurtulacak  bu acının üzerine mutlu bir yuva nasil kuracakti?

Böyle birşey olmayacak ve  olmalıydı.

Mektubu sinirle  parçalara ayırdı.
Içini bir huzursuzluk kaplamış
birinin eline geçmesini istemiyordu.
Balkonda  kağıt parçalarını  bir araya  getirip ucunu kibritle tutuşturdu.

Mektup alev almış yazılanlar satır satır gözünün önünde yok oluyordu.

"Ne "demişti seni sevmekten asla vazgeçmedim..

Bu  cümleyi kurmak için artik çok geç kalinmisti.
Artik  anlamıni yitirmiş, kalbinde bir cesete dönüşmüştü.Gitmeyecek o küçük kıza ihanet etmeyecekti.

Yanan mektubun  geride bıraktığı kullere baktı uzunca bir süre .Ayni  içindeki sevdasida  bu mektup gibi yanıp geriye sadece külü kalmıştı.
Külleri  ufurdu  her bir zerrenin etrafa dağılışını izledi kendiside bu küller gibi dağılmış boşluğa düşmüştü.

Gözünden tek bir damla yaş yanaklarına süzüldü , ugurlamisti artık  içindeki sevdayı aşkı sonsuza kadar.

(Medyayı açınız)

Cemile bütün gece uyuyamis sürekli ağlamıştı.O güçlü kız son zamanlarda
çok hassas çok duygusalasmisti.

Evinden ocağından ayrılmak çok  zor geliyor yeni bir yerde sürekli yaşamak onu ürkütüyordu.
Bir söz vermiş artık  geriye dönüşü yoktu.Korkuyordu çünkü bir  belirsizliğe gidiyordu.
Babasının canıni kurtarmak  kendinin yok oluşuna sebep olmuştu.
Bu günün  hiç gelmesini istemiyor ömür boyu babasının dizinin ,dibinde oturmak istiyordu.Korktuğu başına gelmiş    o gün  gelip çatmış  ayrılık kaçınılmaz olmuştu. 

 Son zamanlarda  içi kan ağlıyor
yüzüne sahte  bir gülümseme yerleştirmiş babasını üzmemek
adına etrafa gülücükler saçıyordu.

Korkuyordu dipsiz bir kuyuya düşmüş sanki hiç cikmayacak gibi  bir his bedenini sarıyor içi  urperiyordu.

Sabahın ilk ışıklarıyla hiç yummadigi gözlerini açtı.Simdi annesinin yanında olmasını dizlerinde saatlerce ağlamayı ne kadar çok isterdi.
Her gelin giden kizmi böyle mahsun garip hissediyordu yoksa kendisinemi ozguydu bu duygular.

Kendisini ilk defa bu kadar yanlız hissetti babasının varlığı bile  gecirememisti içindeki bu ıssızligi.

Yusuf' kızının uyumadigini gece boyunca ağladığını biliyordu.Elinden gelen birşey yoktu Anası elden geldi kızıda elbet ele gidecekti.

Kızının gözleri ağlamaktan şişmiş
odada  ölüm sesizligi hakim olmuş  kimse konuşmuyor büyük bir sesizlik  odayı kaplıyordu

Yusuf kızına seslendi kınalı kuzusu karısının emaneti  yuvadan uçup gidiyordu.

Bir başına yanlız kalacaktı.Simdiden bu yanlizlik  onu urkutmus bedeni bir titreme esir almıştı.Kizina halini belli etmemeye calisti onun üzülmesini asla istemezdi.
Ondan ayrılacağını düşündükçe kalbinin  derinliklerinde bir sızı peyda oluyor gözleri doluyordu .
Zor olacaktı bu ayrılık hem kendisi hemde kızı için.

CemileHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin