Cemile

27 bölüm.

Mehmet elimdeki sigarayı sinirle yere atıp içeri girdi.

Kadınlar tarafına haber salıp karısını cagirtacak ve biran önce buradan çekip gidecekti.

Orada bulunan küçük bir çocuğa seslendi.Cocuk çekingen bir tavırla yanına yaklaşti.

Başını okşayıp dağıtılan çerezleri avucuna bıraktı.
Ceketin diğer cebeni yoklayip içinde var olduğunu bildiği sekeride alıp çerezlerin üzerine bıraktı.
Cocuğun yüzü aydınlanmış mutlu olduğu her halinden anlaşılıyordu.

Koçum "senden birşey istesem yaparmisin.
Çocuk artık üzerindeki tedirginliği atmış elindekileri biran önce yeme düşüncesine bile girmişti.

Şekerin parlak kagidiniı çıkartıp içini bir hamlede ağzına attı.
Ağzı dolu olduğundan konuşmamış başıyla tamam der gibi kendine verilecek görevi bekler olmuştu.

Kadınların" olduğu odaya gidip Cemil'e abla kocan seni çağırıyor desene.

Çocuk kendine verilen görevin kolaylığı ile oradan ayrilmis bir iki kapı ötedeki odaya çoktan girmişti bile.

Karısı kapı eşiginden başını uzatıp ne var dercesine kendisine bakıyordu.

Eliyle gel işareti yapıp kızı yanına çağırdı.
Cemil'e yaklaşmış can kulağı ile kocasının kendine ne söyleyeceğini dinliyordu.

Artık "gitsek diyorum burası çok kalabalık ve ben gerçekten daraldim.

Cemil'e de içerde bunalmisti.
Yaşlı bir kadın kendisini çok beğendiğini yakışıklı bir torunun olduğunu, halinin vaktinin iyi olduğunu ,he derse bir eli yağda bir eli balda olacağından dem vurup duruyor kendisini darliyordu

Teyzem" ben evliyim desede kadın ikna olmamış" hani ozaman altının, incin teze gelinin eli kolu boş olurmu diye ısrar edip duruyordu.

Allah'tan en sonunda Safiy'e teyze araya girip .O "Hayriye'nin gelini küçük oğlunu yenice everdi diye kadını susturmustu.

Kaynanasinin ismini duyunca ikna olmuş he duyduydum o uzun oğlanı everdigini demek gelini bu diye ikna olmuştu.

Maşallah "anam eller nasıl bulup alıyor bize böylesi nasip olmaz deyip dizini dövüp duruyordu.

Kadın kendisini övüp durdukça bütün gözlerin bizim goremedigimiz neyi görüyor bu kadın bu kadar abartacak dercesine burun kivirdiklarinin farkına varıyor kızarıp bozariyordu.

Kocasına masumane bir bakış gönderdi.

Mehmet" İnan bende darlandim.
İcerisi okadar kalabalık camlar açık olmasa millet havasızlıktan bayılır.

Ama Huriy'e bizim sözümüz bitene kadar yanımda kalmıştı.
Şimdi" kızı bir başına bırakıp gidersem ayıp olmazmi ne olur biraz daha kalsak..

Mehmet karısına iyice yaklaşıp kimsenin olmadığından emin olduktan sonra kızin kulağına fısıldadı.
Aranızda" çok büyük bir fark var
arkadaşın bekar sen evlisin ilgilenmem gereken ve seni arzuluyan bir kocan var.

Hani " artık evimize gitsek arkadaşını düşündüğün kadar benide düşünüp mutlu etsen diyorum.

Kocasının lafı dönüp dolaşıp oraya getireceğini hiç düşünmemisti azar ve cilveyle karışık söylendi..

Mehmet'ttt"" sende olmadık yerde olmadık laf ediyon burada konuşulacak lafmi bir duyan olsa diye sağa sola göz gezdirdi.

Bende" onu diyorum zaten bizim bu kalabalıkta ne işimiz var ?evimize gitsek ne gören olur ne duyan rahat rahat ..