Bir çocuk boğazı yirtilacasina bagirarak koşuyordu.
Yetisinnnnn!!! Remzi emmim tepeden asagi düştü .
Duyanlar elindeki işi, gücü bırakıp köyün tepesine doğru kosusturdular..
Yaşı genç olanlar yaşlıların önüne geçmiş tepeye daha önce ulaşmanın derdine düşmüşlerdi.
Hatta üç beş delikanlı çoktan hafif uçurum olan yere inip ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.Belliki başını sert şekilde kayaya çarpmıs, başından süzülen al kan toprağı sulamıştı.
Biraz korkak, biraz ürkek Remzi emmi diye seslendiler.
Karşı taraftan ses gelmeyinceIçlerinden birtanesi cesaret gösterip eliyle hafifçe dürtu verdi.
Baksanıza" Rahmetli olmus hiç soluk alıp vermiyor.Tepenin etrafı gittikçe kalabalik olmuş haberi duyan koşup gelmişti.
Aci haber evinede ulaşmış oğullarıda babalarının başına gelince acı gerçekle yuzlesmislerdi.Ellerinden ağlamaktan başka hicbirşey gelmiyor içlerinde bir yerde vicdan azabı çekiyorlardi.Son zamanlarda babalarını ihmal etmiş köy yerinde başına böyle birşeyin geleceğini hiç dusunmemislerdi.
Hayri'ye kadın yaşlı bedenine rağmen kosar adımlarla yürümüş tepeye ulaşıncaya kadar soluk, soluğa kalmıştı.
Olay yerine geldiğinde kenarda oglularini teskin eden üç beş kişiyi gördü ne olduğunu tam idrak edememişti
Nefesini toplayıp elleriyle kalabalığı yarıp yerde yatan kocasının yani başına yaklaştı.
Orada öylece yatıyordu
Yere çöküp incitmekten korkarak darbe alan başını yokladı.
Elleri kocasının al kanıyla kızıla boyanmış yüzü kireç gibi bembeyaz olmuştu.Inanmak istemese de bunca yıllık yol arkadaşı onu bir basina birakip gitmişti.
Hem söylüyor hem ağlıyordu.
Derdim" bir idi iki ettin
Beni bir basima koyup gittin
Bu derdi yüreğime ağır ettin
Dayanılirmi komşular bu acıya.Gurbetten yavrum donmedi
Evdeki sabiler dede demedi
Yol gözlemek zaten ağır geliyordu
Ettiğin şimdi işmi ola.Yaşça büyük bir kadın Hayri'ye" etme günahtir Rahmetliye ızdırap verme.
Kolundan tutup oradan uzaklaştırmak istedi.
Mevlam acep günah yazarmi?
Kuluna kizarmi ?dert söyletir acı beni kınamayın oyyy komşular.Kayinbabasi öleli neredeyse bir hafta olmuş evleri birgün boş kalmıyor köylüler üçer, beşer yas almaya geliyordu.
Cemil'enin bedeni iyiden, iyiye yorgun düşmüş artık bu yükü kaldiramiyordu.
Kaynanası o günden beri ekmekten astan kesilmiş öylece ruh gibi dolanıp duruyordu.Nere kosacagini, hangi yükü sirtliyacagini şaşırmış bir yardım bir medet bekler olmuştu.
Eltileri el gorduye ugruyorlar hiç bir işin ucundan tutmuyorlardi.Laf carpitip kusur ariyorlardi.
Insan olan bu kadar zalim acımasız olabilirmiydi?
Hiç mi vicdanları yoktu ikitane kundaki bebeginemi baksın gelene gidene mi hizmet etsin.Darlandigi birgün Aysel'e yenge kızıni bize gondersende çocuklar ağlayınca beşiğini sallasa
Gelenden, gidenden işe güce yetemez oldum.Evde" çok işin yok aslında seni perişan eden ahırdaki inekler onlara bakamiyon bize versen üstünden yük kalkar.
Kayinbabasinin kırkı çıkmamış eltisi mal mülk derdine düşmüştü.
Akli sıra kendisini çocuk görüyor aklının ermiyecegini düşünüyordu.
Başları dara düşerse o inekleri satıp bir müddet idare edebilirlerdi.
Yavruları o ineğin sütünü içiyordu elbette vermiyecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cemile
General FictionKucağındaki kirki çıkmamış çocuğu beşiğine yatırdı . Kocası açık, açık eski sevdiğini kuma olarak üzerine getireceğini ima ediyordu.. Birde utanmadan helallik istiyor.. Hakkını" hellal et Cemil'e ben onu yarın alıp getireceğim.. Hangi kadın h...