4 bölüm

1.4K 61 5
                                    

Oda herkes susmuş Remzi ve  Raşıtın pazarlığıni dinleniyordu.

Pazarlık konusu ise genç  bir kızın hayelleri geleceği evleneceği kişiydi.

Gamze kapının arkasından babasının  ağzından çıkan  sözcükleri can kulağıyla dinliyordu. 
Allah 'a  yalvarmaktan başka elinden  birşey gelmiyordu.
Ne büyük bir utançti  duydukları.
Yer yarilsada içine girse kulaklarıda  bunları duymasaydi

Babası kız bizden çıktıktan  sonra  ister aç ölsün ister tok demişti .
İnsan  olan evladından yüz cevirirmiydi?Kurbanlık koyun gibi satıp bakmadan arkasını çeker gidermiydi.
O kızın elin kapısında bir değeri ağırlığı olurmuydu. Ailesinin saygı duymadığı sevmediği kızı el  severmiydi.

Yanaklarından yaşlar, yavaşça süzüldü kendisini bildi bileli,   babası gün yüzü göstermemisti.
Hergun kız oldukları için aşağılanmış canı sıkılınca  dayak atmıştı.
Annesini sırf kız doğurduğu için babası tarafından  lanetli ilan edilmisti

Babasından nefret ediyordu.
Hangi baba istemediği hiç sevmedigi
evlatlarını kazanç kapısı olarak görürdü.

Zavallı ablalari  hiç biride istediği  gibi  bir evlilik gerçeklestirmedi.
Babasi kimi istiyorsa onunla evlenmeye mecbur bırakılmıştı.

En çokta Zühre ablasına üzülmüştü
Sirf başlık parası çok veriyor diye kendisinden  bile  yaşça büyük  75 yaşındaki adama satmıştı körpecik bacısını.

Ablası  bu evliligi istemedi diye ne çok dayak yemiş, günlerce aç bırakılmıştı .
"Öldürür "kendimi yine o adamla evlenmem

"Sen "evlenme istersen de öldür bende
kız kitligimi  Gamze ne güne duruyor veririm onu alır giderler.
Ablamın tehtidini tehditle bastırmıştı
On iki  yaşında olan  bana göz dikmişti .

Bizim evde birimizim kurtulması için diğerinin ölmesi gerekiyordu

Ablam bana kiyamamis  kurtarmak için kendini  feda etmişti .Bedeni ölü değildi ama ruhu çoktan göç etmişti dünyadan.
Bu evden bir gelin değil cenaze çıkmıştı.

Babası olacak adamın  tek tekrarladığı cümle şuydu o günlerde.
"Elli" dönüm tarla var  işin ucunda iki göz yaşı döktünuz diye vaz gecermiyim ben?

Gamzenin geçmişte yaşadığı şeyler 
niçin bugün aklını benliğini işgal ediyordu?
Ablalarinin hiç  biri mutlu  değildi.
Kendisine mutlu olmayı çok görüyor derinlerde bir yere vicdanını sızlıyordu.

Sanki hakkı yokmuş diğer ablalarina haksızlık yapmış onların mutluluğu ellerinden almış  gibi hissediyordu.

Oysa en mutlu günü olması gerekirken bedenini kıskacına alan bu acı neydi?
Babasının igrec sesi yankı yaptı kulaklarında yüz dönüm tarla istiyordu

Babamız olacak adam  herbirimize mal satar gibi  bir değer biçip veriyordu .
En çok degeride bana bicmisti, nasıl olsa benden başka satacak malı kalmiyordu.
Elindeki son sermaye olunca  fiyat arttırması gayet makbuldu

Babasının  karşına geçip  senin için  bu kadar degerliydik  niçin hiç bize   hiç  gostermedin demeyi ne çok isterdi.

Bizlere vermediği değeri  ama biçtiği fiyatı   başkalarından  nasılda  talep ediyordu  bizim adımıza..

Remzi adamın  istediğinden taviz vermiyecegini , geri adım atmayacagini anlamıştı en iyisimi oğlunun fikrini  almak olacaktı...

Bakışlarını oğlundan taraf çevirip konuşmaya başladı.

CemileHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin