70. Bölüm

926 74 16
                                    

Sadi : Bana yaşattığın herşey için teşekkür ederim komiserim. Hepsi çok değerli ve güzeldi . Son nefesime kadar aklımda kalbimde sana ait kalacak.

Kadının yanından uzaklaşarak mutfağa doğru ilerledi. Ardından birkaç saniye sonra giyinme odasına doğru ilerleyerek içeri girip kapıyı kapatıp kilitledi.

Songül adamın ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışırken aklına gelen ile mutfağa koştu. Dolapların içlerini kontrol ettiğinde Sadinin sakladığı tabancanın yerinde olmadığını anlaması ile koştu giyinme odasının kapısına.

Songül : Sadi !

Songül kapıya vurmaya başladığında bir çok duyguyu bir arada yaşıyordu. Sadinin gözünün döndüğünde neler yapabileceğini daha önce pek çok kez görmüştü . Korkusu bu yüzdendi. Adam kafaya koyduğu zaman vazgeçmiyor , düşündüğünü yapıyordu . Elini daha hızlı kapıya vurarak seslendi adama

Songül : Sadi aç kapıyı. Sadi sana diyorum.
Sadi : Songül lütfen git buradan.
Songül : Hayır gitmeyeceğim ve sen o kapıyı açacaksın.
Sadi : Songül seni kırmak istemiyorum. Kapıyı açmayacağım. Git.
Songül : Açacaksın Sadi . A ça çak sın !

Oluşan anlık bir sessizlik ile adamın hıçkırıklarının arasından kendi kendine söyleyişlerini duydu Songül. Bu güne kadar pek çok kez Sadiyi ağlarken görmüştü. Ama bu seferki ağlamak değildi sadece. Hıçkırıklarının arasında bir cümle kadının dikkatini çekerken, heyecanının korkusunun artmasınada sebep oldu.

Sadi : Hoşçakal KaraMamba

Songül : Sadi !

Songül aklına gelen fikir ile adama seslendi .

Songül : Hiçbir bedel ödemeden kaçıp gidecek misin ? Sende baban gibisin. Korkaksın.

Sadi kadından duyduğu sözler ile kapıyı açmamak için zor tuttu kendini. Songülü tanıyordu bu cümleler ona ait olamazdı. Yada gerçekten Songül için Sadi bitmişti artık. Kulaklarını kapatarak kadını duymamaya çalıştı. Ama Songül sesini daha da yükselterek devam etti cümlelerine .

Songül : Hadi yap. Sık o silahı kafana. Yap hadi. Bekliyorum. Ama yapamazsın. Yapacak olsan böyle odalara saklanarak değil, karşıma geçip yapardın Sadi . Ama sende o cesaret bile yok şu an. Sen eski hayatına çok alışmışsın. Vazgeçemiyorsun. Orada oynadığın mafyacılıkları hala devam ettiriyorsun. Ama balık oltaya bir kez düşer . Ben bu numaralara artık kanmıyorum. Sende o adam gibisin. Hiçbir farkın yok ondan. Bas hadi o tetiğe.

Sadi kadının kendisine artık hiçbir şekilde inanmayışına yıkıldı. Ama onu asıl delirten babasına benzetilmesiydi. Üstelik bunu söyleyen canından çok sevdiği kadındı. Kulaklarını daha sert kapatmaya çalıştı. Canı acıyordu artık baskıdan ama umursamadı. Songülden duyacağı tek bir cümleye bile gücü kalmamıştı.

Songül ise amacına doğru ilerliyordu. Sadinin şuan ne durumda olabileceğini tahmin etmek zor değildi . Adamın o odadan kendi isteği ile çıkmayacağınıda bilecek kadar tanımıştı. Kapıyı zorla açsa, adamın elinden o silahı almak hiç kolay olmayacaktı. Geçen sefer çok net görmüştü bunu. Bu kolay yoldu, eğer işe yaramazsa zor olan yolu deneyecekti . Adamın sessiz kalışının ardından yeniden devam etti kışkırtmaya

Songül : Hadi Sadi bekliyorum . Yoksa babandan ayrılmak mı üzüyor seni. Sende haklısın gerçi yeni kavuştun. Daha ondan öğreneceğin çok şey var. Neden bırakasın dimi. Bak ne diyeceğim çokta iyi anlaşırsınız. İkinizde pis işlerin adamısınız. Birlikte oturup geçmişte yaptığınız pislikleri konuşursunuz. Belki konu benim ailemede gelir ne dersin.

Sadi kadının son cümleleri ile iyice zorlanmaya başladı kendini tutmakta. Kulaklarını kapatıp kafasını duvara yasladığında bu seferde beyninde yankılanan sesler çıldırttı onu. Kendi kendine tekrar etmeye başladı .

Sadi : Ben babam gibi değilim. Ben o adam gibi değilim. Ben Sadiyim Emin değilim, Emin öldü. O öldü.

Adam bir süre sonra sayıklamalar arasında kafasını duvara vurmaya başladı. Bir yandan sayıklıyor, bir yandan duvara kafa atıyordu .

Songül adamdan gelen gelen sayıklama sesleri ile adamı kışkırtmayı başardığını anlayınca hızla hareketlenerek odadan silahını alıp geldi kapının önüne tekrar. Silahın arka tarafı ile kapının cam kısmına vurarak kırdı. Eli hemen anahtarı buldu çevirip açtı kapıyı.

İçeri girdiğinde Sadiyi hiç beklemediği bir halde buldu. Sadi o kadar kendinden geçmiş bir haldeydi ki kadının içeri girdiğini bile fark etmedi.

Songül içeri girmesi ile kafasını duvara vurarak sayıklayan Sadiyi görünce ne yapacağını bilemedi. Adamın patlayan kaşından akan kan duvarın rengini değiştirmişti . Hemen koştu yanına.

Sadi : Ben onun gibi değilim . Ben Sadiyim Sadi Payaslıyım.
Songül : Sen Sadisin. Onun gibi değilsin .
Sadi : Sadiyim ben.
Songül : Sadisin sen , benim Sadimsin.

Songül adamın yanına yavaşça yaklaşarak elindeki silaha uzandı usulca. Adamı ürkütmeden almalıydı, yoksa Sadi bütün olup biteni başa sardırabilirdi kafasına silahı dayayarak.

Adamın elindeki silahı alması ile attı uzağa ve sarıldı hemen adama. Adamı sarması ile önce başını duvardan ayırıp göğsüne bastırdı ve yere çöktüler yavaş yavaş. Adamın sayıklamaları devam ederken Songül usul usul sevdi adamın yüzünü.

Sadi : Ben o değilim , onun gibi biri değilim .
Songül : Değilsin biliyorum olamazsın zaten.

Bir süre sonra Sadinin sayıklamaları duruldu. Songül adamın sakinleşmesi ile başını hafifçe kaldırdı göğsünden. Sadinin kendisine bakmayan yüzünü sevdi önce .

Songül : Daha iyi misin?
Sadi : İyi mi olmalıyım kötü mü bilmiyorum artık.
Songül : İyi ol.

Sadi kadının tepkilerine şaşırırken kafasına silah dayadığı için tepkilerinin değiştiğini düşündü .

Sadi : Vicdan azabından dolayımı bu halin.

Songül adamın bunu sormasını bekler gibi girdi lafa.

Songül : Hayır . Vicdan azabı çekmiyorum.
Sadi : Neden o zaman.
Songül: İçimden geldiği için.
Sadi : Ama sen daha demin
Songül : Sana o cümleleri söylemem gerekiyordu . Çünkü kendi isteğin ile kapıyı açmayacaktın. Ben zorla girsem beni silah başında karşılayacaktın. Geçen seferden hatırladığım kadarıyla silahı senden almak epey uğraştırıcı oluyor . Açıkcası o kadar gücümde yok.
Sadi : Yani o söylediklerin
Songül : Benim düşündüğüm şeyler değildi Sadi . Ama bir şekilde seni öyle düşündüğüme inandırıp içeri girmem gerekiyordu . Tabi kafanı duvara vuracağını hesaba katamadım.
Sadi : Çok ağır geldi o sözler. Ben onun gibi olmamak için harcadım bütün ömrümü .
Songül : Biliyorum. Sen onun gibi değilsin Sadi. Sen onun aksine aydınlıktasın.
Sadi : Ama bu onun babam olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
Songül : Evet öyle bir gerçek var artık hayatımızda .

Sadi yerinden hafif doğrularak kadının gözlerine baktı. O gözleri görürse inanırdı yeniden iyi bir insan olduğuna. Songül'ün gözünde kim olduğunu söylerdi ona o gözler.

Sadi : Songül ben öğrendiğim gibi söylemek istedim. Ama emin değildim. Bu yüzden senden zaman istedim. Sana yalan söylemek  bişeyler saklamak en son isteyeceğim şey. Ama emin olmadan söyleyemezdim.
Songül : Biliyorum Sadi . Saklamadın zaten. Sonuçları ne olursa olsun söyledin .
Sadi : Ne olacak peki şimdi?
Songül : Bilmiyorum gerçekten bilmiyorum.

Sadi  kadının cevabı ile başını öne eğdiğinde gördü elinin kanadığını. Yüzüne yerleşen endişe ile tuttu kadının elini.
Sadi : Elin kanıyor.
Songül : Önemli değil, şeninde kaşın kanıyor.
Sadi : Hissetmiyorum. Kalbim kadar acımıyor.

Sadi bakışlarını yeniden kadının elalarına yönettiğinde gözlerindeki korku her halinden belli oluyordu Şu hayatta en çok korktuğu şeydi belkide Songülü kaybetmek . Çatallaşan sesi ile sordu aklından çıkmayan o soruyu.

Sadi : Bırakacak mısın beni?

Herkese merhaba. Kesite çok yorum geldi. Bende kıramadım bölümü atayım dedim. O zaman ne yapıyoruz yorumlarda buluşuyoruz 🌹

SadGül 👨🏻‍🏫👮🏻‍♀️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin