11. Bölüm

1.1K 87 36
                                    

Sadi alkolün etkisine daha fazla dayanamayarak uykuya daldığında Songül ise adamın yemeğe geleceğim demesine rağmen meyhaneye gitmesini düşünüyordu. Bir öğrenci velisi ile görüşeceğini söylemişti oysa ki. Kalkıp meyhaneye gidip zil zurna olacak kadar ne olmuş olabilirdi. Kendisi ile ilgili içmesini gerektirecek bir şey yaşanmamıştı. Aralarında geçen yakınlaşmadan dolayı içmiş olsa arabada neden gül demeti vardı. Songül'ün iyice kafası karışmıştı.
Songül iç ses: Benden mi kaçıyor acaba. Ama öyle olsa bugün bana öyle bir soru sormazdı. Yada adım atmaya korkuyor. Ama korkuyor diye de neden içer ki bir insan bu kadar. Off iyice merak ettim şimdi. Sorsam anlatmazda.

Daha fazla kafasında kurmamak için uyumak üzere odasında doğru giderken Sadinin odasından gelen sesler ile odaya doğru yönelip kapıyı açtığında adamın sayıkladığını gördü.

Songül: Sadi iyi misin? Kendine gel
Sadi : Özür dilerim. Özür dilerim.
Songül : Sadi uyan hadi off çok terlemişsin. Hadi aç gözlerini.
Sadi : Ben kötü biri değilim.
Songül: Sadi duyuyor musun beni. Aç gözlerini bak kabus görüyorsun. Gerçek değil.
Sadi : Geçmiş, gelecek, yol ayrımı
Songül : Ne diyorsun be adam. Sadi hadi uyan artık ya. Üzerini değiştirelim hasta olacaksın.
Sadi : Unutmalıyım, unutmalıyım.

Songül adamı uyandırmıyordu. Sadi ise git gide artan sayıklamalar ile başını sağa sola çevirerek gördüğü kabustan çıkamıyordu bir türlü.
Sadi : Songül,Songül
Songül : Buradayım Sadi
Sadi : Gitme Songül.
Songül : Buradayım bak hadi aç gözlerini.
Sadinin sayıklamaları ve sesi git gide artarken birden yerinden sıçrayarak bağırdı.
Sadi : Songül gitme!
Songül ise adamın sıçrayışı ile bakakalmıştı. Ne gördü diye geçirdi içinden.
Songül : Sadi buradayım. Sakin ol kabus gördün.
Sadi hızlı hızlı akıp verdiği nefesini kontrol etmeye çalışırken gözdü kadının elalarını. Buradaydı Songül gitmemişti biryere. Yanıbaşındaydı birkaç gündür olduğu gibi yine. Gördüğü kabusun etkisinden kurtulmak istercesine dolu dolu gözlerle hızla sarıldı kadına.
Sadi : Gitmemişsin.
Songül adamı bu kadar etkileyen ne gördüğünü merak etsede önceliği Sadiyi sakinleştirmekti.
Songül : Neden gideyim Sadi. Buradayım yanındayım.
Sadi : Çok şükür. Hiç gitme Songül. Bırakma beni.
Songül adamın böyle cümleler kurmasına hiç alışık değildi. Sadinin ağzından ilk defa bu cümleleri duymak hem şaşırtmış hemde mutlu etmişti onu. Karşısındaki adamın duygularını belli etmede pek yetenekli olmadığını az çok anlamıştı. Ama bu gece söyledikleri , bir kabus vesilesi ile de olsa çok etkilemişti Songülü. Usulca adamın yanına oturup yanağını okladı.
Songül : Bırakmayacağım seni merak etme .
Sadi : Söz mü ?
Songül : Söz tabiki.
Sadi : Birgün seni istemeden kırarsam bile bırakma olur mu Songül?
Songül : Beni neden kırasın ki?
Sadi : Geçmişim malum. Pek parlak değil. Birbirimizide çok yakından tanımıyoruz. Zaman geçtikçe , yani birbirimizi daha çok tanımaya başladıkça belki sevmeyeceğin şeyler denk gelir ne bileyim.
Songül : O ne demek Sadi . Hiçbirşey anlamadım söylediklerinden.
Sadi : Sen bir polissin Songül. Benim gibi değil yaşantın.
Songül: Evet ben bir polisim ama bu yola çıkarken senin kim olduğunu bilerek çıktım. Ha sen benden gizli birşeyler çevirirsen orası ayrı. O zaman tepkim tabiki Farklı olur. Ama bu seni bırakacağım anlamına gelmez. Cezanı keserim sadece.
Sadi : Sen beni bırakma ben cezaya razıyım.
Songül : Cezanın ne olduğunu bile sormadın.
Sadi : Bir önemi yok ki. Sen yanımdaysan her cezaya katlanırım Songül .
Songül : Diyorsun.
Sadi : Diyorum.
Songül : Acaba bu söylediklerini sabah hatırlayacak mısın?
Sadi : Alkolün etkisinde değilim şuan.

Cümlesinin ardından yüzünü buruşturması ile Songülde adamın yarasının acıdığını anlamıştı.
Songül: Ağrın mı var?
Sadi : Biraz çok değil.
Songül : Hadi üzerini değiştirelim sonra yat tekrar.
Songül adama doğru yaklaşarak dikkatlice üzerindekileri çıkarttı. Adamın vücudundaki dövmeleri ile yeniden karşılaştığında tebessüm ile bakarak ;
Songül : Belki bir gün anlatırsın hikayelerini.
Sadi : Neden olmasın.
Songül yerinden kalkarak adamın dolabına yönelip temiz atlet ve tişört çıkartıp tekrar yanına oturdu. Yavaş hareketler ile adamı doğrultup temiz çamaşırlarını giydirdi.
Songül : Hadi bakalım dinlenmen gerekli.
Sadi : Sende çok yoruldun. Benim yüzümden.
Songül : Önemli değil . Sen iyisin ya. Önemli olan bu.
Sadi : İyi ki varsın Songül.

SadGül 👨🏻‍🏫👮🏻‍♀️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin