38. Bölüm

934 68 10
                                    

Songül sabah gözünü açtığında başı çok ağrıyordu. Düne dair neler olduğunu anımsamak istediğinde gözünün önüne gelen kareler yeniden gözlerinin dolmasına neden olmuştu. Yattığı yerden kalkmak için doğruluğunda ise yerde yatağa yaslanmış halde gördü Sadiyi. Adamın ne kadar ince düşünceli olduğunu çok iyi biliyordu. Kafası yerinde olmadığı için yanına yatmayacağını , ama odasında da içi rahat edemeyeceğini bilecek kadar tanımıştı Sadiyi. Canını yakan ise bu kadar ince düşünceli bir adam tarafından yıkıma uğramak olmuştu. Odadan çıkmak için hareket etmek istediği sırada açtı gözlerini Sadi. Songül ise adamı uyandırdığı için kendine saydırıyordu. Sadi ile yüz yüze gelmeye bile hazır değildi henüz .
Sadi: Songül , günaydın karıcım.

Songül adamın yüzüne bakmamaya çalışarak cevap vermeye çalıştı.

Songül : Günaydın.
Sadi : Nasılsın.
Songül : İyiyim
Sadi : Sevindim. Dün seni o halde görünce korktum açıkcası.
Songül : Korkma. Bana birşey olmaz.
Sadi : O ne demek Songül. Karımsın tabiki korkacağım senin için. Sana birşey olursa ne yaparım ben.
Songül : Sahte karın. Çokta korkmana gerek yok o yüzden.
Sadi : Sahte karım.
Songül : Evet sahte değil mi bu evlilik. Sen bu görevi gerçek sanmaya başladın sanırım.
Sadi : Değişiksin bugün karıcım. Tam toparlayamadın sanırım kendini.
Songül : Beni düşünüyormuş gibi yapmana gerek yok Sadi . Bir daha da lütfen kendi odanda yat. Burada yerde beklemene felan gerek yok.
Sadi : Songül sen o haldeyken nasıl gidip yatsaydım.
Songül : Yerdemi beklemen gerekiyordu.
Sadi : Aklın başında değildi. Sanki senin o halinden yararlanıyormuş gibi yanına yatmak istemedim. Öyle biri değilim ki Songül.

Songül biliyordu adamın ne niyetle beklediğini ve yanına yapmadığını. Tamda düşündüğü gibi bir cevap almıştı Sadiden. Ama yaşadığı hayal kırıklığı bu cevaba bile sevinmesine yetmedi. Çoğu zaman fazlasıyla can yakıcı bir dile sahip olabiliyordu. Sadiye yeri geldiğinde can yakıcı çok cevabı olmuştu.

Songül : Ben nereden bileyim nasıl biri olduğunu. O kadar uzun süredir tanımıyorum seni.

Sadi kadının cevabı ile neye uğradığını bilemedi. Dolan gözlerini gizlemek için sağa sola bakmaya başladığında Songül adamın dolan gözlerini fark edip adamın canını yaktığını anladı.

Sadi : Haklısın. Bir daha nasıl biri olduğunu bilmediğin bir adamı öpüp darılma komiserim. Benden sana tavsiye.

Sadi oturduğu yerden kalkarak çıktı odadan Songül'ün yüzüne bakmadan. Songül ise adamın gidişi ile bıraktı tuttuğu gözyaşlarını.

Sadi hızla üzerini değiştirerek çıktı odasından. Songül mutfak masasında oturmuş su içiyordu. Adamın hazırlandığını görünce oturduğu yerden kalkarak evden çıkmak için hareketlendi. İçinde fırtınalar kopsada görevini tehlikeye sokacak bir polis değildi. Ne olursa olsun önceliği Sadinin güvenliği olacaktı. Nasılsa elbet yaşadığı hayal kırıklığının yüzleşmesi yaşanacaktı. Sadinin yüzüne bile bakmamasından adamın kırıldığının farkındaydı. Ama kendi hayal kırıklığı adamı kırdığı için üzülmesine bile engel oluyordu. Sadinin kapıdan çıkmak için hareketlendiğini görünce yüzünü çevirdi adama .
Adam ise başını öne eğmiş hala ona bakmıyordu.

Songül : Beni beklemeyeceksin sanırım.
Sadi : Gideceğimiz yönler Farklı komiserim. Beklemeye gerek yok.
Songül : Ne demek bu.
Sadi : Sen şubeye ben okula demek .
Songül : Tamamda seni ben bırakıyorum ya.
Sadi : Gerek yok. Elim ayağım tutuyor. Kimseye ihtiyacım yok.
Songül : Sadi saçma sapan konuşma önümü kastettim ben.
Sadi : Bugünlerde neyi kastettiğin pek anlaşılmıyor.
Songül : Neyse seninle bu konuyu tartışmayacağım. Ben seni okula bırakıyorum oradanda şubeye geçiyorum. Konu kapandı.
Sadi : Hayır Songül . Sürekli senin söylediklerini yapmayacağım. Sen kendi araban ile ben kendi arabam ile gidiyorum. Sonuçta beni çok iyi tanımıyorsun. Mazallah aynı arabada çokta tanımadığın bir adam ile yola çıkmak iyi bir fikir olmayabilir.
Songül : Aynı evde kalıyorum ama.
Sadi : Belkide oda hatadır.

SadGül 👨🏻‍🏫👮🏻‍♀️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin