³² | Ay'a Referans

987 160 298
                                    

†

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

**W: 3500 kelimelik bir bölüm oldu... Bolca yorum ve vote dilensem sorun olur mu? Şu ana kadar yazdığım her bölümün iki katı oldu ve yazarken ciddi anlamda canım çıktı. Yorumlarınızı baya merak ediyorum çünkü bu bölüm oldukça önemli bir bölüm ve duygu düşüncelerinizi görmek istiyorum.

Hogwarts'ın tarihi pencerelerinin kenarlarında öğrenciler kendi kendilerine eğleniyorlardı, ortamda herkes çok mutlu duruyordu. Kenarlarda flört eden Slytherin'ler, ödevleri için yardım alan Hufflepuf'lar ve Quidditch maçı dedikodusu yapan Gryffindor'lar...  

Uzaktaki Hyunjin ile bakıştığımızda bu keyifli ortamın bozulacağı gözlerimizden belli oluyordu.

Yan yana geçmeden önce Hyunjin bana biraz daha yaklaştı ve öküz gibi omzunu, omzuma vurdu. Olayı daha da dramatik yapmak için kendimi bir metre diğer tarafa savurdum. Oyunculuk gereği kaşlarımı çattım ve onun dibine kadar girdim.

"Özrünü bekliyorum, Hwang."

"Kimden dilecekmişim, senden mi bulanık?"

Eğer ki Hyunjin'le bu planı yapmasaydık, şu an bunu ciddi olarak dediğini düşünüp daha da sinirlenebilirdim. Gözlerindeki küçümsemeyi fark ettiğimde yüzümde alaycı bir gülümseme oldu ve ona kafamı sağa çevirdim.

"Öyle mi, Hwang?"

Odada denediğimiz gibi aura akıntısını dışarıya saldım. Auralar pelerinin ucunu tekrardan çekiştirmeye başlamıştı. Elimi yumruk yaptım ve ilk onun yüzüne geçiren ben olmuştum. Hyunjin'de gülerek karnıma yumruk attı, karnımda duran elini kaptım, sonra da diğer elini yakaladım. İkisini çarpı şeklinde tuttum ve sırıttım. Onu tamamen etkisiz hale soktuğumu düşündüğümde kafama, kafasını yemeyi beklememiştim. Bu hamle yüzünden gülmeye başladım ve bir elimi kafama götürdüm.

"Bay Lee, Bay Hwang durun."

Profesör McGonnagal asasını kaldırdığı gibi ikimizi de havaya kaldırdı ve bizi birbirimizden ayırdı. Yüzündeki sinir kendini oldukça belli ediyordu; En çok da bu kadın bizden çekmişti. Ne zaman bir sorun olduğunda bina öğretmenim olduğu için uğraşmak zorunda kalıyordu.

Sihrini bizden çektiğinde ikimiz de kalçamız üzerine sertçe yere düşmüştük. Bir yandan kalçamın acısı geçsin diye oraya vurmaya başladım. Neden bilmiyorum, ama bir acıya daha fazlasını eklediğimde acısının azaldığını düşünüyordum, bunun gibi.

"Odama geliyorsunuz. Eğer yol boyunca bir daha bir şey yaparsanız, sizi yine havada süzdürmek zorunda kalırım."

Hyunjin'le zaten amacımız bu olduğu için bir şey demeden profesörün arkasından gülümseyerek ilerliyorduk. Sessiz, sedasız ilerledik ve biçim değiştirme sınıfına girdik. Boş olan sınıfta profesör bize kınayan gözlerle bakıyordu.

Lentigini » Hyunlix | Hogwarts✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin