[Hogwarts au]
Felix öfke problemleri olan bir gençti, Gryffindor evinde adı "Kuduz köpek" olarak biliniyordu. Üç büyücü turnuvasının olduğu dönemlerden birisine denk gelen altıncı sınıf öğrencisiydi. İçinde olan çatışmalara son vermeye çalıştığı bir...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
†
"Bir saniye, bir saniye ne dedin?"
Gryffindor kulesinin geniş ve yumuşak kanepesine yayılmış oturmuştum, kedim JunJun da göğsüme pineklemiş mırıltılar çıkarıyordu. jJunJun, şu an şöminenin yanındaki minderde oturan Jisung'un aksine oldukça sakindi.
"Bugün kristalimi gözlemlemek için Astronomi Kulesine çıkacağım."
Jisung kaşlarını çatarak, "Hwang'la?" demişti. Bu kadar gergin olması gözümü ondan kaçırmama neden olmuştu, beni bile kızgın bir Jisung ürkütüyordu. Ne zaman kızsa aşırı sarkastik bir kişiliğe bürünüyordu.
"Gereksiz bilgileri saymayalım."
Jisung oturduğu yerden kalkmış JunJun'u göğsümden almış koltuğun kenarına koymuştu. Omuzlarımdan beni tutarak salladı.
"Ne demek gereksiz? Sen ateş ile barutu aynı odaya koyar mısın? Birbirinizi yersiniz siz orada."
Ellerini kendimden uzaklaştırdım ve gözlerimi devirdim.
"Hwang ile son zamanlarda çok denk düşüp duruyoruz bunlar da bir tür ateş kesmek için yapılan birkaç şey."
Jisung elini alnına götürmüş sakince nefes almaya çalıştı.
"Felix, o bir Hwang. Sana ne amaç için yakın olmaya çalıştığını bilemeyiz değil mi?"
Bu durumu bende düşünmüştüm, ama Hyunjin bu aralar çok farklıydı. Eskisi gibi değildi, çok daha farklıydı. Bu durumu ben de tam açıklayamıyordum, asabi yanının aksine çok daha uysal davranıyordu. Soojin'in dedikleri aklıma geldikçe bu yan bana daha mantılı geliyordu.
"Jisung, eğer öyle bir durum varsa, sence ben buna izin verir miyim?"
Jisung'un yüzündeki endişe yok olurken istediğimi elde ettiğim için benim yüzüm gülmüştü.
"Haklısın, sadece o tarafa güvenmiyorum Felix ve sana zarar gelmesini istemiyorum, bu yüzden fazla korumacı bir tavır takındım."
Ona gülümsedim ve JunJun'un uyurken kafasını sevmeye devam ettim.
"Kendimi koruyabilirim, dert etme. Tekrarlıyorum, Hyunjin eskisi gibi değil, bir şeyleri fark etmeye başlıyor gibi."
Jisung buruk bir şekilde gülümsedi ve "Keşke, Minho da farkında olsa." demişti. Jisung'un gözündeki hüzün kendini oldukça belli ediyordu; onu cidden çok özlemiş olmalıydı.
Kenara bir not daha yazdım; bir insan birisini özleyince gözündeki yıldızlar yavaş yavaş düşüyordu.
"Minho ile hep böyle devam edecek misin?"
Jisung omuzlarını kaldırıp indirdi ve JunJun'un diğer yanına oturarak kedinin boynunu okşamaya başladı.
