[Hogwarts au]
Felix öfke problemleri olan bir gençti, Gryffindor evinde adı "Kuduz köpek" olarak biliniyordu. Üç büyücü turnuvasının olduğu dönemlerden birisine denk gelen altıncı sınıf öğrencisiydi. İçinde olan çatışmalara son vermeye çalıştığı bir...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
†
**W: Benim yine içime sinmeyen bir bölüm..
"Üzerinden on yıl geçmiş. Şimdiye ölmüş olabilir. Bu notları sana teşekkür amacıyla gönderdi belki de. Bazı kısımları abartılmış gibi gelse de belli ki sen de çok acılar yaşamışsın. Bunların tamamı gerçekse ve ben bu insanın arkadaşı olsam, sanırım ben de onu akıl hastanesine yatırmak isterdim."
"Hepsi babasının suçu," dedi dalgın dalgın. "Benim tanıdığım Yo-chan çok nazik ve inceydi. Ah, içmeseydi.. hayır, içtiği zaman bile.. çok iyi bir çocuktu. Bir melekti."
Okuduğum son satırlar ile Hyunjin'in geçen hafta burada bıraktığı kitabı tamamen bitirmiştim. Karton kapağı kapatarak yanıma koydum ve kitabın dış kapağıyla göz göze geldim.
Kitabı neden okumuştum?
Bilmiyorum, sanki okumak zorundaymışım gibi hissetmiştim. Hyunjin gibi kan ırkçısının, muggle bir yazarın bitabını neden okuduğunu merak etmiştim aslında. Bunu okuyorsa onda cidden iz bırakan bir kitap olmalıydı.
Haklı da cidden iz bırakan bir kitaptı.
Kafamı iki yana salladım ve bacaklarımı bağdaş yaparak kendimi dikleştirdim.
Hyunjin sanırım gelmeyecekti, baya zaman geçirmiştim ve burada ses soluk yoktu. Üç büyücü turnuvası için yaptığım araştırma defterimin ilk sayfasını açtım ve yazıklarıma tekrar tekrar göz gezdirdim.
Turnuvaların geneline baktığımda ilk aşama genellikle bir şeyle karşı karşıya savaşmaktı.
Bu ne olabilirdi?
Ben bunu sorgularken sağ tarafımdan gelen ışıkla o tarafa döndüm, Hyunjin olduğunu tahmin ettiğim için bir şey demedim ve ne yapıyorsam sessizce onu yapmaya devam ettim.
"Gittiğini düşünmüştüm."
Karşıma geçtiğinde buz gözleriyle göz göze gelmiştim, demek o kadar bekletmesinin sebebi buydu.
"Gördüğün gibi buradayım, Hwang."
Hyunjin kedi gözlerini yanındaki kitabına odaklamış yavaşça yanımdan alıp kucağına koydu.
"Okudun demek kitabı."
Kendi kendine mırıldandığında tek kaşımı kaldırdım ve gerçekçi olduğunu düşündüğüm mimiklerimi yaptım.
"Geldiğimde buradaydı, sanırım geçen hafta almayı unutmuşsun."
Hyunjin kıkırdadı ve gözlerinin üstünden bana bakarak böbürlendi.
"O yüzden mi Jisung'un soytarı olduğunu iddia edip durdun, kitabın asıl olayını nasıl tahmin edebildin."
Sıçmıştım ve sıvayamayacaktım, bu yüzden aynı onun gibi gülüp okuduğumu ima edecek bir şey dedim.
