³⁰ | Büyücü Gazetecileri

843 132 81
                                    

†

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Bizim Büyücülük Okulunun oralarda da minik minik köyler var, ama kışın genellikle kapalı oluyorlar, kafeler haricinde. Buraya geldiğimden beri terleyip terleyip duruyorum, İngiltere yaşamak için fazla sıcak." 

Ivan'la gökyüzündeki görevde söz verdiğim gibi buluşmuştuk. Beyaza çalan saçları ve açık mavi gözleri ile Hogsmeade'in her yanını kolaçan ediyordu. Gördüğü en ufak markete elini uzatıp çocuk gibi "Bu ne?" diye bağırıyordu. Heyecanlı olmasını anlıyordum, ama bize bakıp yüzünü buruşturan insanları anlamıyordum.

Belki de sadece bana buruşturuyorlardı, çünkü Ivan geldiği günden itibaren her cinsiyet türünün ilgisini çeken birisi olmuştu. Her ne kadar ortamlarda ilgi çekse de gördüğü hiçbir insana yürümüyordu. 

"Sanırım sevgili olmalılar. Ivan geldiğinden beri kimse ile çok konuşmuyordu, Felix'i açıklamaya gerek yok."

Yanımızdan geçen iki kıza ters bir bakış atmıştım, bakışlarım yüzünden Ivan kolumu çekiştirmiş bana fısıldamıştı.

"Onlar az önce ne dedi? Çok kısıktı ve başka bir dil olduğu için anlamadım." 

"Seni yakışıklı bulmuşlar Ivan." 

Beyaz saçlı çocuk utanmış elini ensesine götürüp "Cidden mi?" demişti. Evet, bir o kadar da utangaç birisiydi. Sırf havalı diye Üçbüyücü turnuvasına katılan çocuk cidden bu olamazdı. 

"Şekerleme almaya gidelim mi? Onların çok iyi olduğunu duymuştum." 

Ah, evet şekerleme. Ablamdan koparttığım para almayı amaçladığım o tatlar. Maalesef, anlık sinirimin kurbanı olup evden ayrılmıştım ve o para ile kalacak yerimi ödemiştim. 

"Ben almayacağım, ama sen alacaksan eşlik ederim." Ivan dudağını büzmüş beni biraz ikna etmeye çalışmıştı, ama işe yaramamıştı. Eğer param olsaydı ve şeker istemeseydim, bu hareketleri o zaman da işe yaramazdı. Honeydukes'un şekerleme dükkanı her zaman olduğu gibi cıvıl cıvıl ve neşeliydi. İlk sınıf çocukları aldıkları şekerler ile oyun oynarken herkes hangi tadın kendilerine daha uygun olduğunu düşünüyordu. 

Uzaktan gördüğüm şekerler ile şeytani bir şekilde gülümsedim ve Ivan'a orayı gösterdim. Bertie Botts'ın binbir çeşit fasulyeleri rafta masum masum duruyordu, ondan daha masum olan bir şey varsa Ivan'ın meraklı elleri o fasulyeleri tutuyordu. 

"Felix."

Adımı duymam ile yüzümdeki şeytani gülümseme durdu ve o tarafa baktım. Küçük kahve gözlere sahip olan çocuk yanıma doğru yaklaşıyordu. Saçları da en az gözleri gibi koyuydu. Okulun gazetecisi Seungmin ikimizin yanına gülerek geldiğinde önce bana sonra Ivan'a elini uzattı.

"Öncelikle rahatsız ettiğim için özür dilerim, Felix beni tanıyor, ama sana da kendimi tanıtayım. Ben Kim Seungmin, okulun büyücü gazetecisiyim. Bazı sorularım olacaktı, eğer ki cevaplamak isterseniz. Bunu çok duyduğunuzu ve bunaldığınızı biliyorum, lakin görevim sonucu sizden istemek zorundayım.

Lentigini » Hyunlix | Hogwarts✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin