⁶ | Kehanet

1.2K 185 87
                                    

†

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Jisung beni bırakabilmişti ve yalnız kalmıştım. Ders saatime kadar olan boşluğumu kütüphanede anlattığı çiçeği araştırmakla geçiriyordum. Beyaz karanfil ve beyaz lale karışımı bir çiçekti.

Cidden garipti.

Kitabımda yazdığına göre çok nadirmiş ve mutasyon sonucu oluşmuş. Büyücülük dünyasında adı scidit tulip olarak geçiyordu. Muggle'lar bu çiçeği gördüklerinde ya karanfil ya da lale görüyordu. O çiçeğin hangi tarafının baskın olduğuna göre değişiyordu.
(Ben uydurdum shh)

Cidden görüntüsü de bir hayli güzeldi kendisinin anlamı kadar masumdu, ama kötü yanı şu ki koparılamazdı. Koparılırsa masumluğun kirlendiğini düşünüp kendilerini simsiyah yapıyormuş. Sonra da soluyorlarmış... Bu yüzden de nesilleri tükenmeye başlamıştı.

Bazı insanların bilmeden yaptığı şeyler- belki de biliyorlar, dünyadaki masumluk oranını düşürüyordu.

Dünyada masumluk denen kelimenin durması bile saçma ötesi bir şeydi, cidden hâlâ masum olan şeyler var mı?

Soruyorum size göre kim masum? Ya da ne masum?

Bir bebek mi? Siz demeden ben diyeyim o bebek büyüdükçe insanalara zarar verecek bir yaratık olabilirdi. Bir hayvan mı? İçgüdüsüyle hareket etse dahi yavru ceylanı yemeye çalışan bir çita ne kadar masumdu?

Annelik içgüdüsüyle yavrusunun önüne atlayan bir yetişkin ceylan, geride bıraktıklarını düşünemez bile.

Belki de hâlâ masumluk dünyada vardı, ben onları göremeyecek kadar kördüm.

Kafamı kitaptan ayırmaya çalışıp taştan duvara baktım. İki elimle alnıma bir yandan masaj yapıyor bir yandan da dudağımı dişliyordum.

İçimden acaba zamanında bana kötülük yapılmasa masum birisi olabilir miydim? diye geçirdim.

"Bay Lee, Bay Lee.. Müsait misiniz?"

Düşüncelerimi bir kenara bırakıp bana seslenen biçim değiştirme profesörüm McGonagall'a baktım.

"Efendim profesör, ve evet müsaitim."

Profesör memnuniyetle gülümseyerek elindeki beyaz küreyi bana uzattı.

"Bunu kehanet dersi sınıfına götürebilir misin? Öğrencilerden birisi buraya bırakmış."

Profesör içli içli konuştuğunda ona gülme isteğimi bastırdım, küreyi iki elimde tutarak yüzümü ona yaklaştırdım. Tek gördüğüm içinde sürekli hareket eden dumanlar ve ekrana dik dik bakan bir çilli çocuktu.

"Çok saçma Profesör... Neden insanlar buna inanıyor?"

Kafamı merakla kaldırmış karşımdaki yaşlı cadıya dönmüştüm. Profesör bana içten bir şekilde gülümseyerek "Kimin neye ne inançla yaklaştığını bizde bilemeyiz Bay Lee, belki cidden kehanetleri somut anlamda kanıtlarına inanıyordur ya da.. inanacak bir şeyi olmadığı için batıl inançlara yönelmiştir." diye cevap verdi.

Lentigini » Hyunlix | Hogwarts✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin