[Hogwarts au]
Felix öfke problemleri olan bir gençti, Gryffindor evinde adı "Kuduz köpek" olarak biliniyordu. Üç büyücü turnuvasının olduğu dönemlerden birisine denk gelen altıncı sınıf öğrencisiydi. İçinde olan çatışmalara son vermeye çalıştığı bir...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
**W: Bölüm tanrısal bakış açısına sahip olacak. Geçmişten (Hyunjin'in ailesinin yanına gittiği yılbaşı tatili) şimdiki zamana kadar anlatılacak. Bağlantıyı elimden geldiği kadar iyi tutmaya çalışacağım.
†
Londra'nın alışılmış yağmurlu günlerinden birisiydi. Gökyüzü griyi estetik yapmış, mor şimşeklerini ortaya salıyordu. Hyunjin duygularıyla bütün olan havaya bakıyor, sessiz bir şekilde pencerenin dibinde oturuyordu. Yıldırım arada ormanlık alanlara çatıyor, hava neredeyse bağırıyordu.
"Daha ne kadar hikayenin kötü karakteri gibi pencere kenarında oturacaksın?" Hyunjin, arkadaşının lafları ile yavaş yavaş önüne dönmüş yerde asasıyla lumos yapıp duran Minho'ya bakmıştı.
"Sen ilk sınıf büyülerini yapmayı bıraktığında."
Minho yanındaki tişörtü Hyunjin'in yüzüne doğru attığında Hyunjin bir şey olmamış gibi oradan kalkıp Jeongin'in yanına geçmişti. Jeongin iksir defterine hararetle notlarını alıyor, kaşlarını çatıp ezberlerini yapıyordu.
Ailede Hyunjin'in dedikoduları dönüyor, Yeji sürekli ailesine Hyunjin'in, Felix'le fazla samimi olduğunu diyordu. Her ne kadar ona "Samimi ol" dense de samimilik sınırını çoktan aşmışlardı. Ailesi tekrar ona kaba davranıyordu. Bu durum Jeongin'in dikkatini çekmişti ve belli etmese bile arkadaşının üzüldüğünü biliyordu; bu yüzden Felix'e bazı gerçekleri göstermek için defterini iksir sınıfında bırakacaktı. Felix'in meraklı yanını biliyordu, derste sürekli etrafı karıştırırdı. Hyunjin onunla ilişkisini kesmeyecekse Felix bunu kolaylıkla yapardı.
"Yine mi iksir yazıyorsun?" Jeongin dudağını büzerek kafasını salladı. "Seungmin beni geçti geçecek, onunla rekabete girdim. En iyisi olmak için uğraşacağım. Felix'i zaten geçemiyorum. İkincilik sıramı tekrardan muggle-doğumlu birisine bırakamam." diye cevap verdi. Dediği yalan değildi, onca zaman ailesi tarafından anlatılan geleneğin askıya uğraması onu sinirlendiriyordu.
Jeongin kötü birisi değildi; sadece doğru olduğunu düşündüğü şeyleri yapardı. Kararlarını buna göre verir, şekil alırdı. Düşünceleri ona bu olmamalı diyorsa karşı çıkmak için her kozunu kullanırdı. Felix'le bazı yönleri neredeyse aynıydı; başka bir evrende birbirlerinin en yakın arkadaşı olabilirlerdi.
"Yemek hazır, aşağıya gelin!"
Hyunjin'in annesinin sesini duyar duymaz üç arkadaş hemen havalanmıştı. Yan odadan çıkan Yeji, Soojin, Yuqi, Soyeon ve Rena gülerek aşağıya iniyordu. Yeji'nin Slytherin'li yakın arkadaşlardı. Soyeon Slytherin evinin kraliçesi olarak geçerdi. Yuqi köken olarak Çin'in güçlü safkan ailelerinden birisinin kızıydı. Rena aralarında Soojin'e en hassas olan kişiydi; onu çok iyi anlıyor ne olursa olsun yanında oluyordu. Hyunjin'e göre Soojin'den sonra en aklı başında safkandı. Ailesi Olivenders'lara dayanıyordu, asa yapımında onlardan iyisi yoktur.
