²⁰ | Buzdağının altı

1K 170 185
                                    

†

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Birinci görevin ardından ardından toplam bir ay geçmişti. Bu ay içerisinde kendi gelişimimi sağlayacak bazı şeyler gözüme batıyordu. 

İnsan duyguları.

Anlaması ve kavraması belki de en zor şeydi bu. Kimse, kimsenin gerçek niyetini göremiyordu; tabii ki insanların içinden düşündüklerini duyduğunuz yeteneğiniz yoksa.  Maalesef, ben onlardan birine sahip değildim. 

Kafamı kaldırdım ve kütüphanenin toplam otuz altı minik elmastan oluşan avizesine doğru önemli bir şey ararmışım gibi baktım. 

"Yoruldun mu?"

Duyduğum kalın bir ses ile kendimi dikleştirdim ve sesin geldiği tarafa doğru baktım. Changbin elinde tuttuğu deste deste kitaplarla yanıma doğru geldi ve boş sandalyeye oturdu. Kitapları taşımaktan çok yorulmuş olmalı ki kitapları resmen masanın üstüne doğru fırlatmıştı. 

"Ben değil de sen yorgun gibisin sanki, hm?"

Changbin cevabıma sadece gülmekle yetindi ve utangaç bir tavırla elini saçlarına götürüp karıştırdı.

"Ödevlerimin bu kadar biriktiğini fark etmemiştim."

O kitaplara umutsuzca bakarken gülümsedim, sonra tekrar bana baktığında yüzümdeki ifadeyi stabil tuttum. 

"Kolay gelsin."

Önüme dönüp ikinci görevin ne olabileceğini hesap ederken Changbin'in kafasının yavaşça bana yaklaştığını fark ettim. Kafamı oynatmadan bakışlarıma ona doğru doğrulttum, o ise bana gülümsemişti.

"Ne yapıyorsun onu merak ettim."

Omuzlarımı sanki onca belayı başıma almamış gibi silktim ve "Normal, turnuva şampiyonluk içleri." diye ağzımda geveledim. 

"Bu kadar sakin kalmana bazen çok şaşırıyorum."

Şaşırmana gerek yok, çünkü kalmıyordum.

"Alıştım."

Changbin sırıtarak geri çekildi ve kollarını önünde birleştirerek sandalyesine yaslandı.

"O zaman alışkın olmadığın şeylerden bahsetmeye ne dersin? Balo iki hafta sonra olacak ve bir partner bulmak zorundasın. Herhangi bir kıza teklif ettin mi?"

Balo konusu geçtikçe aklıma Hyunjin'le Astronomi Kulesinde kristallerimizin ışıltısıyla yaptığımız dans gelmişti. Kalbimin hızı arttıkça yüzümdeki sırıtma daha da büyümek istiyordu, ama dudak içimi ısırıp bunu durdurmaya çalıştım. 

"Kız mı?"

Tek kaşımı kaldırmış ona bakarken Changbin elini ağzına götürmüş gülmüştü.

"Bunu beklemiyordum, erkeklerden mi hoşlanıyorsun?"

Omuzlarımı bir kere yukarı kaldırıp indirdim ve dudaklarımı büzerek "Sanırım." dedim. 

Lentigini » Hyunlix | Hogwarts✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin