[Hogwarts au]
Felix öfke problemleri olan bir gençti, Gryffindor evinde adı "Kuduz köpek" olarak biliniyordu. Üç büyücü turnuvasının olduğu dönemlerden birisine denk gelen altıncı sınıf öğrencisiydi. İçinde olan çatışmalara son vermeye çalıştığı bir...
**W: Flashback yerlerinde italic font ve ilahi bakış açısı kullanacağım. İlahi bakış açısında o kadar iyi değilim, bu yüzden bunu mahsur görün.. Sırf düzgün yapamıyorum diye kestirip atmak istemiyorum. Fighting!!
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
†
Hogsmeade'e kar normalinden erken düşmüştü. Bembeyaz çarşaf çocuklar tarafından bozulmuş her tarafında ayak izleri bulunuyordu. Kardan adamlar yapan çocuklar soğuk ve dondurucu havanın soğukluğunu yumuşatıyorlardı, neşeleri etrafı ısıtmaya yetiyordu.
Felix burnunutütmekte olan patatesten alamıyordu; gözlerini kapatmış burnunu hem ısıtan hem de iştahını açan bu sebzeyi midesine göndermek için sabırsızlanıyordu; bir yandan tuttuğu kitabının ilk sayfasını açmaya çalışıyordu. Kütüphaneden aldığı altın varaklı kırmızı kitabı haftalardır okumak istiyordu. Her seferinde yarın başlarım diye itelediği kitabı okumak için güzel bir bahaneydi bu hava.
Sonuçta evinin kurucusu olan Godric Gryffindor'un maceralarının olduğu bir kitaptı!
Felix sonuçta kenarda bir bank bulmuş, oraya doğru ilerlemişti. Üstü karla kaplı olduğu için önce onu karlarından arındırmalıydı. Kırmızı-Sarı şeritleri bulunan kırmızı eldiveniyle tüm karları banktan attı ve üstüne yavaşça oturdu.
Felix'in üçüncü senesiydi bu yıl ve dersleri yavaş yavaş zorlamaya başlamıştı, ama bu onun için çok sorun değildi. Sonuçta arkadaşı yoktu ve ders çalışacak bolca zamanı oluyordu.
Felix dudaklarını dişleyip dışarıya fısıldadı. Fısıldaması sayesinde havayı bembeyaz bir buhar saçmıştı.
"Geçen Hufflepuff'a atkı şakasını yapmamalıydım sanırım, bu yüzden onlarla arkadaş olma şansı da gitti sanırım."
Felix sadece okulun küçük baş belasıydı o zamanlar. Kendinden büyük veya küçük demeden herkesle uğraşırdı. İnsanların onu görmezden gelmesini istemezdi çünkü ailesi yeterince geliyordu. Kendini kanıtlama duygusu doğuyordu hep minik Felix'te.. Klasik Gryffindor işte!
Felix'in okuduğu kitap birden uçmaya başlamıştı, aynı şekilde sıcaklıktan etrafına buhar bırakan patatesi de. Felix hemen ayağa kalkmış kitabına yetişmek için zıplamaya başlamıştı. Sonra aklına daha mantıklı bir şey gelmiş ona bunu yapan çocuğa dönmüştü.
Sarı saçlı ela gözlü çocuk kendinden gayet memnun bir şekilde Felix'le uğraşıyordu.
"Nicholas bunu kesmezsen kitaba bir şey olacak ve kitap kütüphaneden, benim değil!"
Çocuk omuzunu silkmiş daha da yukarıya çıkarmıştı; Felix duruma sinirlenmiş kendi asasını çıkarmıştı.
