Medya: Yersu'nun parti kıyafeti
>_<
Sabah uyandığımda Antalya'da olduğumuzu algılamam biraz zaman almış olabilir.Ayağa kalktım ve dolaptan üstüme turkuaz tişörtümü, altıma beyaz kaprimi aldım.Hızlıca giyindikten sonra aynanın karşısına geçtim.Saçımı çözdüm ve taradım.Üstünde minik kelebekler olan beyaz çantamı da koluma taktım ve kapıya doğru ilerledim.Odadan çıktım.Merdivenlerden inerken herkesin aceleyle bir şeyler taşıdığını gördüm.Saat daha 07.47 siz neyin kafasını yaşıyorsunuz? Telefonumu ve evin yedek anahtarını cebime attıktan sonra 10 dakikalığına kahvaltı masasına doğru yürüdüm.Annemler çoktan oturmuş kahvaltının yarısını bitirmişler.Öfleyerek boş bir sandalyeye oturdum.Elime ne geldiyse ekmeğin içine doldurdum.''Anne ben okula gidiyorum.''dedim.Kafasını salladı.Hızlıca evden çıktım.Yaptığım ekmek arasını yemeye başladım.Bahçeye göz atarken telefonuma gelen mesajla irkildim.
Çağan ''15 tatil boyunca Antalya'da mı kalacaksın :/ ?'' diye bir mesaj atmış.''Sanırım öyle...''diye cevapladım.Ben bu mesajı attıktan sonra bir daha mesaj gelmedi.Ekmek arasından bir tane daha ısırık aldım.Olum süper olmuş ya! Hayır ekmekler de mi özenmeye başladı ne? Neyse yine saçmaladım.Kafamı kaldırdığım da Gökçe'lerin evine çoktan geldiğimi farkettim.''Gökçe!''diye bağırdıktan sonra gömleğinin ilk 2 düğmesi iliklenmemiş,hafif pudralı,saçları dağınık topuz yapılmış bir tumblr girl çıktı karşıma.''Hadi gidelim kanka.''dedi ve önden önden yürümeye başladı.''Gökçe çok değişmişsin.''dedim.''Aynı kalcak değilim ya.''dedi gülümseyerek.Kaşlarımı kaldırdım ve önüme döndüm.Anlaşılan yine bok gibi bir gün başlıyor!
-
Fulya'nın ellerini zorla da olsa üstümden çektim.Yeni gelen kız ''Hoşgeldin,2. dönem de mi buradasın?''dedi.''Hayır.Ama şunu bil ki burası benim sınıfım.Ve her an sizi ziyarete gelebilirim.Daha doğrusu onları.''dedim Gökçe,Fulya ve diğer kızları göstererek.Çok ergence davranışlar beklerken omuz silkip yerine oturdu.Ben de eski yerime doğru yol alırken bir çocuk elini önüme koydu.''Patini çeker misin acaba?''dedim.Bir anda sınıf ''Uğğh!''diye saçma bir ses çıkardı.''Yanlız insanlarda pati yerine el vardır.Bilmiyorsan söyleyeyim.''dedi.''Sen insan olmadığına göre sende bulunması imkansız.''dedim.''Birisi sana ergen olduğunu söyledi mi?''dedi.''Ergenliği hayvanların bildiğini bilmiyordum.''dedim ve çantamı sırama koydum.''Yanlız orada ben oturuyorum ve hocaların yer değiştirme konusunda sıkı kuralları var.İstersen Gökçe'ye sor.''dedi.Gökçe'ye baktım.''Maalesef doğru söylüyor.Sen gittikten sonra Ümran diye bir kadın geldi.Sınıfa o kadar saçma kurallar koydu ki.''dedi.''Kimin yanı boş?''diye sordum.Bir kız elini kaldırdı.İstemeyerek çantamı onun yanına koydum.Kolumu masaya vurarak sesler çıkarmaya başladım.Bu sesler 'We Will Rock You' şarkısını andırıyordu.Sınıftan bazıları da bana eşlik etmeye başladı.Ama bu eşlik kısa sürdü.Saçları kalem yardımıyla saçma bir topuz yapılmış ciddi ve sert bir kadın içeri girdi.Girer girmez gözlerini bana dikerek konuşmaya başladı.Tabii ben orada yutkuna yutkuna bir hal oluyorum.''Sen?''dedi parmağıyla beni göstererek.Kaşlarımı kaldırdım.''Yeni mi geldin?''dedi.''Hocam burası benim eski sınıfım da.Ziyarete geldim.Kalıcı değilim yani.''dedim.Bu cümleyi yeni gelen kıza bakarak söyledim.''Nereden?''dedi.''Denizli.''dedim.''Adın ne?''dedi.''Yersu.Yersu Kayacık.''dedim.''Tamam otur.''dedi.Aklıma bir an Denizli'ye ilk geldiğimiz de kendimi tanıttığım geldi.Burada hiç heyecanlanmamıştım.Ama Denizli'de hemen yüzüm kızarmıştı.'Ben kaydımı buraya aldırıyorum abi.Yapamıyorum orada.' diye düşünürken bir anda gözümün önüne Çağan ve Alya geliyor.Yanların da da Alkım.El sallıyorlar.Çağan'ın yüzü asık.Alya ağlıyor.Sonra da bu düşüncemden vazgeçip gerçek hayata geri dönüyorum.Bu günde en az 2 defa oluyor.Herkesin bana bakarak gülmesiyle kendime geldim.''Kızım sağır mısın?''dedi hoca.''Allah korusun hocam.''dedim.''Ama şuan sağır gibi davranıyorsun.Yarım saattir size bu konuyu görmüş müydünüz diye soruyorum.''dedi.''Evet gördük.Ama biz bunu 2 hafta önce görmüştük.''dedim.Sonra herkes bir anda 'Hoca yüzünden.'diye bağırmaya başladılar.Hoca en sonunda dayanamayıp sınıfın acısını benden çıkardı.''Çık kızım dışarı çık!''diye bağırdı.''Hocam ben ne yaptım ya?''dedim.''Çık diyorsam çık!''dedi.Ayağa kalktım ve sınıftan çıktım.Gelmem lan ben bu okula! En azından kendi okulumda hayal kurabiliyorum.Ah görürsünüz bir daha beni burada! Sınıfa tekrar girdim ve çantamı alıp hiçbir şey söylemeden çıktım.Okulun çıkışına doğru yürürken nöbetçinin bana bakarak ''Sen hayırdır?''dediğinin farkettim.''Bu okulun öğrencisi değilim.Sadece ziyarete geldim.''dedim.Kafasını salladı ve eliyle kapıyı gösterdi.Okul bahçesi ben gittiğimden beri bayağı değişmiş.Okuldan kaçmak için kullanılan yere hizmetlilerin ya da okulun herhangi bir yerinde çalışanların dinlendiği bir yer yapılmış,taşların olduğu ve kışın kar yağdığında üstüne çıkıp bağırdığım yerin yerinde çeşitli çiçek ve ağaçlar dikilmiş vb... Merdivenlerden indim ve şortumu düzelttim.Okula gelirken ne demiştim? 'Anlaşılan yine bok gibi bir gün başlıyor!'
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LİSELİ KIZ
Teen FictionYersu Kayacık...İşleri nedeniyle sürekli taşınmak zorunda kalan bir aileye,taşındıkları yerlerde edindiği muhteşem arkadaşlara ve bir türlü yerine oturtamadığı bir hayata sahip liseli genç bir kız. "Hayatım artık düzelmeye başladı." dediği zamanlard...