21-Şok

2.8K 110 15
                                    

Medya-Yersu

>_<
"Hadi Yersu! Geç kalacağız.."
Annemin beni çağırmasıyla çantamı kapının önünden alıp dışarıya çıktım.Annem arabanın içinde beni bekliyordu.Montuma biraz daha sokularak arabaya bindim.Okula geldiğimiz de herkes dışarıdaydı.Annem bana döndü ve
"Sen asla dışarıya çıkmıyorsun.Eğer çıktığını görürsem-"sözünü kesip "Ceza verirsin ve 1 hafta boyunca evden çıkmama cezası alırım.Biliyorum.." dedim bıkkınlıkla.Annem yanımdan ayrıldıktan sonra Gökçe yanıma geldi."Nasılsın?"dedim."İyi.Sen?" dedi. "İyiyim." dedim ve yürümeye başladık.Gözlerim bahçe de Kerem'i ararken Gökçe kolumu dürtmeye başladı."Ne oldu?"dedim."Kerem bize doğru geliyor.."dedi son hecesini uzatarak. Gökçe'ye döndüm ve "Biz sevgiliyiz." dedim bir çırpı da.Gökçe gözlerini açarak "Ne?''dedi.Kerem yanıma gelip " Günaydın sevgilim."dedi.Gülümseyerek "Günaydın.''dedim.Gökçe yavaş yavaş yanımızdan ayrılırken "Ben de gidiyordum zaten." dedi.Ona ölümcül bakışlarımı gönderirken Kerem "Ee bugün için bir planın var mı?" dedi."Annemle kamp için hazırlanacağız."dedim."O benim aklımdan tamamen çıkmış ya.2 gün sonra dimi?"dedi.Kafamı salladım Zil çaldı.Kerem elimi tutmaya yeltendiğin de hızla elimi ondan uzaklaştırdım ve "Görüşürüz." deyip merdivenlere doğru koşmaya başladım.Okul kapısının içerisinden geçtim ve okul için de ki merdivenlerden çıktım.Sınıfımın olduğu kata geldiğim de nefes nefese kalmıştım.Derin derin nefesler alarak sınıfa girdim.Halil Berkant'la kavga ediyordu.Nedense hiç şaşırmadım! Gökçe yeni gelen kızla konuşuyordu.Adı aklımdan çıkmış! Fulya Gizem,Derya ve Selen ile gülüşüyordu.Ben sınıfa bakmaya devam ederken Serhat Hoca arkamdan "Yersu sırana oturup ders mi dinleyeceksin,yoksa burada dikilecek misin kızım?" dedi.Kızararak sırama ilerlerken sınıfta bana gülenlere gözlerimi kısarak baktım.Çantamı sıraya bırakıp askılığa montumu astıktan sonra oturdum.Fulya Gökçe'nin yanına oturmuştu.Bugün yalnız oturacaktım demek ki.Serhat Hocanın konuşmaya başlaması ile Fulya'lara bakmayı kesip dinlemeye başladım.

-

Ders bittikten sonra bir oh çekmiştim.Serhat Hoca da sınıfta sadece ben varmışım gibi her şeyi bana yaptırmıştı ya.Fulya adımı seslendiğin de hızla arkamı döndüm.Gökçe'yle barışıp barışmadığımı soracaktı sanırım.Ayağa kalktım ve yanlarına ilerledim."Kızım niye orada yalnız başına oturuyorsun?Yanımıza gelsene."dedi.Omuz silktim ve boş sıraya oturdum.Gökçe sınıfa aceleyle girdi.Bütün sınıfı susturduktan sonra bir anda o muhteşem cümle döküldü ağzından.

"BU GÜN ÜMRAN HOCA YOK!"

Bütün sınıf bir anda yanında ki arkadaşına dönüp sarılırken Fulya' nın fısıltıyla ''Yersu.."demesiyle ellerimi çektim boynundan."Pardon ya.Sevinçten ne yapacağımı şaşırdım. Gökçe yanımıza geldi ve "Selam kızlar." dedi.Gülümsedim."Bak doğru söylüyorsun dimi? Fulya'yı o kadar nefessiz bıraktığım boşa gitmesin."dedim. Gökçe gülümseyerek "Kesin bilgi. Müdür yardımcısı,müdür ve öğretmenler odası tavaf edilerek öğrenildi." dedi.Kahkahalar havada uçuşurken o tanıdık muhteşem sesin "Yersu.." diye seslenmesiyle hızla ayağa kalktım.Kızlar "Oooo..." diye bağırırlarken onları takmadan sevgilimin yanına gittim. "Bu gün nasılsın bakalım?" dedi."İyiyim Ümran Hocanın olmadığını duyunca daha bi iyi oldum."deyince yüzü düştü."İnsan bi seni gördüm daha iyi oldum canım sevgilim benim, falan der dimi? Bizimkisi de hoca yok diye seviniyor.."dedi."Ya seni sinirli görünce daha da iyi oluyorsam?"dedim koridorda yürürken.Gülümsedi ve yanağıma bir öpücük kondurdu.Bu daha çok utanmama neden oluyordu.Ona insanlara bakarak ''Kerem! Utandığımı biliyorsun..''dedim.''Ya senin, benim bu hareketlerim yüzünden utandığını görünce sana daha da aşık oluyorsam?''dedi.Kafamı yere eğdim.Öğrenciler zili çaldığın da Kerem ufak bir küfür mırıldandı ve ''Diğer teneffüste görüşürüz sevgilim.''dedi.Gülümseyerek ''Görüşürüz sevgilim.''dedim.Sevgilim dememi beklemediği için bir an afalladı ama hemen toparlanıp gülümseyerek yukarıya çıktı.Aklıma bu okulun ne kadar saçma bir sınıf dizilimi olduğu gelince bunu düşünmek için kafamın bir yerine not aldım.Ardından sınıfa doğru yürümeye başladım.Kolumdan çekilmemle Tolga'nın yüzünü görmem bir oldu.''Kim o çocuk? Seni rahatsız mı ediyor?''dedi.Kolumu kendime doğru çektim.''Kim olduğu ya da beni rahatsız edip etmediği seni ilgilendirmez.''dedim.Sınıfa koşarak girdim.Ders neydi? Gökçe'nin yanına gittim.''Kanka ders ne?''dedim.''Şükürler olsun ki tarih.Yani boş!''dedi gülümseyerek.Zorla gülümsemeye çalıştım ve sırama doğru yürüdüm.Gökçe ''Kanka yüzün solmuş.Ne oldu?''dedi.''Bir şey yok.Tuvalete gidip yüzümü yıkarsam geçer sanırım.''dedim.Kafasını salladı ve ''Ben de geleyim.''dedi.Onu reddetmem aptallık olurdu.Sonuçta Tolga karşıma çıkabilirdi değil mi? Sınıftan çıktıktan sonra tuvalete giderken müdür yardımcısı bizi gördü.Hiç tedirgin olmadan yürümeye devam ettim.Gökçe anında koluma girdi.''Kızlar,öğrenciler zili çaldı.Sınıflarınıza.''dedi.''Hocam,arkadaşım kendini iyi hissetmediği için tuvalete gitmek istediğini söyledi.Yüzü solgun olunca ben de her şey olabilir diyerekten ona eşlik ediyordum.''dedi Gökçe.Vay be! Nasıl konuştun be Gökçe! Helal sana.Müdür yardımcısı yumuşayarak ''Peki.Hadi gidin bakalım.''dedi ve yanımızdan ayrıldı.İkimiz de tuvalete girdikten sonra Gökçe ''Dökül kankacım.''dedi.Derin bir iç çektim ve anlatmaya başladım.

LİSELİ KIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin