Medya-Kerem
>_<
Hediyemi elime almamın ardından yaklaşık 20 dakika geçmişti ve ben hala gülümsüyordum.Telefonumu elime aldım ama bu kadar güzel bir hediye için teşekkür etme yolumu sesimle değil görüntümle vermem gerekir diye düşündüm.Bilgisayarımı açtım ve Alya'ya görüntülü arama gönderdim.Saniyesinde açıldı.Sanırım yüzme salonundaydılar.Geçen beraber gittiğimiz yerde yani.
"Çooooooooooooook teşekkür ederim gerçekten.Yani, gerek yoktu.Sizi çok seviyorum.Emin olun ki bu hediyeyi aratmayacak bir hediye yapacağım."dedim gülümseyerek.Çağan ağzını yamultarak çapkın bir şekilde gülümsedi ve
"Senin için az bile baby!"dedi sesini benim gibi yaparak.Burnumu buruşturdum ve
"Gerçekten sesim öyle mi? Yok ya.Hayır değildir herhalde."dedim.Alkım
"Fotoğraflarını istediğim de şüpheleneceğini sanmıştık."dedi.
"Sesin o kadar ikna ediciydi ki içimde en ufak bir şüphe kırıntısı bile oluşmamıştı."dedim.Alya mayosunun içinde bayağı seksi duruyordu.Yanından geçen erkeklerle kısa bir süre bakıştıktam sonra
"Ee Yersu,sıkılıyor musun orada?"dedi Alya gülümsemeye çalışarak.Hepsinin yüzün de ki saklamaya çalıştıkları ifade canımı sıkmıştı.
"Yani de size ne oldu?"dedim.Hepsi bakıştılar ve Çağan sesinin titremesine engel olamayarak
"Bir şey yok.Ne olabilir ki zaten?"dedi.Kaşlarımı çattım.
"Çağan ne oldu? Derhal söyleyin.Neye canınız sıkıldı?"dedim.Alkım sesli bir şekilde nefes verdi ve
"Sanırım Çağan'lar temelli olarak yurt dışına gidecekler."dedi.Yüzümde ki şaşkın ve kaşları çatık ifadem bir anda dudak büzmeye dönüştü ve
"Ama neden?"dedim.Alya
"Babası orada şirketleri için muhteşem bir iş bulmuş."dedi.Öfledim.
"Zaten başımıza ne gelirse babalarımız yüzünden geliyor."dedim.Alkım
"Neyse Yersu sanırım biz artık gideriz yüzme salonundan.Şimdi kapatalım sonra görüşürüz."dedi.Kafamı salladım.
"Görüşürüz.Kendinize iyi bakın."dedim.Hepsi gülümsemeye çalıştılar ve aramayı kapattım.Benim yaşadığımı arkadaşlarımın yaşamasını istemiyordum.Hemde hiçbir zaman.Ama benim yaşadığım sadece Türkiye için geçerliydi.Yurt dışına çıkarsa Çağan'la nasıl görüşecektik bir daha? Onu ne zaman görecektim? Bazen keşke babalarımız başka bir iş yapsaydı diye düşünüyorum.Ya da tayin diye bir şey olmasaydı keşke.Ama benim hikayemin temelini zaten tayin atmıştı değil mi?
Düşüncelerden ayrılmamı sağlayan telefonuma gelen mesaj oldu.Telefonumu elime aldım ve mesaj bölümüne girdim.Kerem'i görünce aklıma buluşacağımız gelince alnıma vurdum.Mesaja tıkladım.
"Nerede buluşalım?"
Biliyorum Kerem bana çok kızacaktı ama gerçekten şuan Kerem ve beni düşünemeyecek kadar doluydu kafam.Mesajımı yazıp gönderdim.
"Kerem başka zaman buluşsak? Aa buldum,bence kampta konuşalım bunları.Arkadaşlarım hakkında çok üzücü bir şey oldu da buluşma havam bir anda uçup gitti.Lütfen bana kızma.Keyfimden buluşmuyor değilim seninle.Sadece biraz kafa dinlemem gerek...
Kısa bir süre sonra mesaj gelmişti.Ne yazdığını çok merak ediyordum ama bakacak cesareti bulamıyordum kendimde.Sonunda tıkladım.Attığı mesaj şoka girmeme neden olmuştu.
"Peki,kampta görüşürüz o zaman!"
Bu ünlem işaretini sitem olarak mı algılamalıydım,yoksa sinirden mi? Ben de fazla bekletmek istemediğim için mesajımı gönderdim.
"Görüşürüz.."
Ardından telefonumu cebime soktum ve yatağa uzandım.Sanki bütün mutluluğum Alkım'ın o sözü ile temelli gitmişti bedenimden.Kapımın çalmasıyla öfleyerek "Gel!"dedim.Kapı da ki kişiye bakmadan "Anne uyumak istiyorum.Yarın da okula gitmeyeceğim.Moralim bozuk."dedim.Gökçe'nin "Yersu?"demesiyle gözlerimi açarak doğruldum."Sen,sen neden geldin?"dedim.Sesim ağlamaklı çıkmıştı."Şey gelebilir miyim?"dedi.Kafamı salladım.Bence artık barışmamız için hiçbir neden yoktu.Zaten şuan arkadaş tesellisine ihtiyacım vardı.Arkadaş tesellisine ihtiyacım olmasının nedeninin, benim Gökçe'yle küs kalma nedenim olduğunu düşünürsek çok saçma geliyor tabii.Gökçe'nin omzuma dokunmasıyla hafif sıçradım."Bence artık barışalım."dedim aniden.Gökçe de bunu beklemediği için afalladı tabii ki.Ardından hemen kafasını salladı ve "Gelme amacım buydu zaten.Anladım ki tek sırdaşım senmişsin."dedi şair ses tonunu kullanarak.Gülümsedim.Sanırım sarılmalıydım değil mi? Kollarımı 2 yana açtım.Anında belime sardı kollarını.Ben de ona sarıldım.Bir kaç saat konuştuktan sonra Gökçe ayağa kalktı ve "Ben de artıo gideyim."dedi.Kafamı salladım.Kapıya kadar eşlik ettikten sonra gülümseyerek evden çıktı.Merdivenlerden çıkarken aklıma gelen tek şey 'Acaba Kerem'le buluşsam mı?' olmuştu.Hızla odama girdim.Telefonumu elime aldım ve Kerem'i aradım.
"Efendim?"
"Kerem buluşalım mı?"
"Hani senin bütün buluşma havan uçup gitmişti?"
"Geri geldi işte!"
"Tamam tamam.*** Cafe'de 10 dakika sonra buluşuyoruz?"
"Hı hı.Görüşürüz."
"Görüşürüz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LİSELİ KIZ
Teen FictionYersu Kayacık...İşleri nedeniyle sürekli taşınmak zorunda kalan bir aileye,taşındıkları yerlerde edindiği muhteşem arkadaşlara ve bir türlü yerine oturtamadığı bir hayata sahip liseli genç bir kız. "Hayatım artık düzelmeye başladı." dediği zamanlard...