24-Kamp~Part 2

2.6K 107 1
                                    

Medya-Yersu

>_<

Gözlerimi yavaşca aralarken kolumun altında ki ağırlıkla öfledim.Aklıma kampta olduğumuz ve Kerem'le beraber aynı çadırda uyuduğumuz gelince gülümsemeden edememiştim.Etrafa bakındıktan sonra başımı yanıma çevirdim.Kerem yastığa kafasını gömmüş sol kolunu kolumun altından geçirmiş uyuyordu.Kolumu havaya kaldırıp Kerem'in kolunu belimden çektim.Sessiz olmaya çalışarak tulumdan doğruldum.Örtüyü ayaklarımın altından çekip Kerem'e örttüm.Üzerimde ki kazağa iyice sokulurken çadırın fermuarını açmıştım.Annemlerin,ablamların ve Selda Teyzelerin çadırları kapalıydı.Oha! Onlar daha uyanmamışsa saat kaçtı? Hemen çadırın içine girdim ve telefonumu elime aldım.08.21.Okul yüzünden alışkanlık olmuştu sanırım.İlk haftasında alışacabileceğim aklıma gelmezdi.Tekrar tulumuma dönmek ve uyumaya çalışmak istemediğimden telefonumu cebime soktum.Montumu üzerime geçirdim ve çadırdan dışarıya attım kendimi.Saçım dolanmıştı ama umrumda değildi.Sadece dolanacaktım nasıl olsa.Süslenmeye gerek yoktu.Yavaş adımlarla ormanın içerisine doğru yürürken ağaçları inceliyordum.Ayaklarımın altından çıkan hışırtılara aldırmadan yürümeye devam ederken mis gibi orman havasını içime çektim.Muhteşemdi.Anne ve babam benim çocukluğumdan beri ormana karşı bir sevgi besliyorlardı içlerinde.Ve her boş zamanlarında bizi bu tür ormanlara getirirlerdi.Ablam ve abimle beraber ormanın içinde saklambaç oynardık her gittiğimiz de.Aklıma o günler gelince güldüm.21 Şubat'ta idik.Doğum günüme yaklaşık 2 hafta kalmıştı.Ve yavaştan heyecanlanmaya başlamıştım.Adımın seslenilmesiyle arkamı döndüm.Abim uykulu gözleriyle bana bakıyordu."Efendim Abi?"dedim."Sende mi erken uyandın?"dedi.Kafamı salladım."Hadi gel gezinelim.Çünkü bir daha yatarsam uyuyamayacağımı,uyursam da bir daha kolay kolay kalkamayacağımı biliyorum."dedi. Gülümsedim.Abim kollarını açarken ben de ona doğru yürüyüp iki kolumu da beline doladım.Beraber yürümeye başladık."Abi farkında mısın bilmiyorum ama Antalya'ya geldiğimizden beri ailemizde bir kopukluk oldu.Artık sen benimle uğraşmıyorsun ben de seninle.Annem sıkı yönetim kurallarını uygulamıyor.Babam desen zaten onun yüzüne günde en fazla 2 defa görebiliyorum.Ablam dalga geçmeyi bıraktı.Anlayamıyorum."dedim."Bence de öyle oldu.Ama ben bu durumun senin hoşuna gittiğini düşünüyordum."dedi."Hayır.Hiç gitmedi.Gitmeyecek.Ben o günleri özlemeye başladım.Denizli'ye gitmeden önce ki yaşadığımız günleri."dedim.Gözümden düşen damlalara engel olamamıştım.Sanırım bu konuları konuşmak,içimi boşaltmak ve biraz da ağlamak beni rahatlatacaktı."Yersu! Ağlama.Bunların sorumlusu biz değiliz ki.Asla da olmayacağız.Bunların tek suçlusu babam.Babamın işi."dedi.Kafamı omzuna gömerken "Abi ben gerçekten özledim.Eski yaşamımızı,aramızda geçen çatışmaları,annemin bizi ayırması falan falan falan...Sen özlemiyor musun?" dedim."Tabii ki özlüyorum.Ama yapabileceğimiz bir şey yok maalesef. Neyse.Hadi geri dönelim.Fazla uzaklaşmamamız gerek. "dedi.İkimizde geldiğimiz yöne geri dönerken eski hayatımızı düşünmeye devam ediyordum.

LİSELİ KIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin