24- Sam Smith, Kim Petras - Unholy
''Yetişin! Bebek mi düşüyor!?'' Diyen Neşe anne sayesinde ikimizde böyle bir şey beklemediğimizden öylece donakaldık.
O anda karnımdaki sancı yine kendini belli edince Alp'in kollarında iki büklüm oldum. Alp o saniye kendine gelirken kendinden emin adımlarla dış kapıya doğru ilerlemeye başlamıştı bile.
''Gerek yok, iyiyim.'' Dedim. Ağrı yavaş yavaş kendini sızıya bırakırken bedenim çok kasıldığı için kemiklerim çoktan ağrımaya başlamıştı bile. Ancak Alp yine beni dinlemedi ve kapıyı açtı. Tam dışarı çıkıyorduk ki, ''İyiyim dedim!'' Diye bağırdım. Bakışları usulca bana döndü ve bir kaç sanye yüzümü izledi. Ardından tatmin olmamış olacak ki, dışarıya doğru bir adım attı. Tam çıkıyorduk ki bir anda doğrulup omzuna dişlerimi geçirdim. Bir kere de sözümü dinlese ölecek miydi sanki?
''Hassiktir.'' Diye tısladı, ancak ben hâlâ onu sertçe ısırdığım için bir anda kollarını bedenimden ayırdı ve ben amele sümüğü gibi yere yapıştım. Sırtım ağrırken dişerim arasından inledim. ''Siktir.'' Diye bir ses çıkardı. Ardından eğilip beni tekrar kollarının arasına aldı. Oyuncağa çevirmişti resmen beni.
Omuz silkti, ''Neyse, haketmiştin zaten.'' Dediği esnada dişlerimi sıktım. ''Kes sesini.'' Diye tısladım dişlerimin arasından. Bu sefer de o dişlerini sıktı, tam sinirle bir şey söyleyecekti ki araya Neşe annenin kahkahası girdi. Etrafımı istemsizce bir utanma duygusu sardığı esnada sırtım yumuşak koltukla buluştu. Alp de yanımdaki diğer koltuğa otururken karşımızdaki Neşe anne konuşmaya başladı. ''Bende bir an ümitlenmiştim.'' Dedi hayal kırıklığı dolu bir ses ile.
Kaşlarım havalanırken Neşe anne bir anda neşelendi, ''Düşünsenize, şöyle evde gezen minik minik Sırmacıklar, Alpcikler.'' Dedi ve kocaman gülümsemesiyle bize döndü. ''Çok güzel olmaz mı?'' Dedi heyecanla.
Kendime engel olamayıp, ''Çüş!'' Diye bağırdım. İkisinin de bakışları bana dönerken hızla doğruldum ve kendimi düzeltmeye çalıştım. ''Yani şey...'' Dedim ve kıçımı kurtarması için üstündeki siyah tişörtüyle yaylana yaylana oturan ve bana yüzündeki alaylı ifadeyle bakan Alp'e döndüm. Fark ettirmemeye çalışırken kaşlarımı aşağı yukarı kaldırıp ona işaret etmeye çalıştım. Ancak o bana yardım etmek yerine yaptığım hareketin aynısını yapmaya başladı. Alp'den iş çıkmayacağını anlayıp sıkıntıyla tekrar Neşe anneye döndüm ve bir kaç saniye düşündüm. Kadına ümit vermeye hiç gerek yoktu.
''Biz istemiyoruz.'' Dedim pat diye. neşe annenin yüzündeki ifade kendini yavaş yavaş üzgünlüğe bırakırken aklına bir şey gelmiş gibi merakla bana baktı. ''Yoksa olmuyor mu? Bildiğim çok iyi bir doktor va...'' Demesine kalmadan hemen başımı iki yana salladım. ''Hayır hayır, öyle bir şey değil. Biz kendimiz istemiyoruz.'' Dediğim anda Alp'den bir ses yükseldi. ''Yani, sen.'' Dediği anda gözlerimi irileştirip. ''Hoh.'' Diye bir ses çıkardım. Ne diyordu bu dangalak!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIRMA SAÇLIM (Düzenleniyor...)
ЧиклитAcıyla yere düştüğümde kalkamayacağımı anladım çünkü çok sert vurmuştu. Karnım müthiş bir sancı ile baş başa kalırken bir anda yanıma gelip art arda tekmelerini karnıma savurmaya başladı. Acıdan olsa gerek en ufak bir tepki bile veremiyordum. Daha s...