Ne diyorlardı bunlar? Kimin nikâh günü alınacaktı?Aklımdan umarım düşündüğüm şeyi kast etmiyorlardır diye dualar saydırırken annem gülümseyerek onlara döndü.
"Bir aydan fazla kalmasın bence. Birbirlerine hemen kavuşsunlar." Diyerek kocaman gülümsedi. Sahte durmuyordu mimikleri.
Korkmaya başlamıştım. Boynumdan süzülen terleri fark ettiğimde elimle yüzüme yelpaze yaparak onları yok etmeye çalıştım.
"Ne diyorsunuz? Kimin nikâ..." Dememe kalmadan annem sözümü kesti.
"Direkt nikah olacak değil mi?" Dedi annem heyecanla.
"Kına gecesi olsun bence. Sonuçta herkese haber vermemiz lazım." Dedi kızıl kafalı kadın.
Ne dediklerinden bir şey anlamıyordum. Anlamak da istemiyordum ya gerçi.
"Tabii olur. İki hafta sonrası uygun mudur?" Diye sordu annem.
Barış amca ve kızıl kafalı kadının eşi bu işe fazla müdahâle etmiyorlardı. Annemler konuşuyordu genelde.
"Biraz fazla geç olmaz mı? Sonuçta bir ay sonra evli olacaklar." Dedi adam. Geldiğinden beri ilk defa konuşmuştu sanırım. Ha, 'Merhaba'yı saymazsak.
"Anlattığım gibi. Zaten bir hafta sonra velayet üzerimde olacak. Diğer hafta da hazırlıkları tamamlarız." Dediğinde kaşlarım havalandı.
Annemin bizden başka velayet alacağı biri olmadığına göre..
Ne diyordu bu kadın, saçmalık. Öyle bir şey olmasına imkân yoktu. Hayâl kuruyordu sadece.
Yani velayetimizi alma isteği bu yüzden miydi?
Tam hiddetle ayağa kalktığım sıra annem de ayaklandı. "Eee, hadi sofraya geçelim." Diyerek önden onların masaya geçmesini bekledi.
Geriye sadece ikimiz kaldığında fısıldayarak konuşmaya başladı. "Sessiz kal. Her şeyi anlatacağım, biraz sabret sadece." Diyerek yine o gülümsemesini yüzüne takındı ve masaya geçti.
Ne oluyordu burada? Kafayı yiyecektim.
Annemin ardından ben de sofraya geçtiğimde yemek neredeyse hiç konuşulmadan yenmişti.
Sonunda yemek faslı bittiğinde Şifa abla kahveleri getirdi. O kadar sıkılmıştım ki halının desenini ezberlediğime emindim.
"Ee sen nasılsın kızım?" Diye sordu kızıl kafalı kadın bana dönerek.
"İyiyim sağolun. Siz nasılsınız?" Diye sordum nezaketle. Ne kadar oluyorsa artık.
"Bende iyiyim kızım ne olsun. Maşallah çok da güzel kızsın." Diyerek gözleriyle adeta beni süzgeçten geçirdi.
Gülümsemeye çalışarak ona baktım. Afalladı bir anda. "Ah şey, ismimi söylemedim doğru ya. Ben Neşe, yanımdaki ise, eşim Adem." Dediğinde gülümsedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SIRMA SAÇLIM (Düzenleniyor...)
Chick-LitAcıyla yere düştüğümde kalkamayacağımı anladım çünkü çok sert vurmuştu. Karnım müthiş bir sancı ile baş başa kalırken bir anda yanıma gelip art arda tekmelerini karnıma savurmaya başladı. Acıdan olsa gerek en ufak bir tepki bile veremiyordum. Daha s...