Acıyla yere düştüğümde kalkamayacağımı anladım çünkü çok sert vurmuştu. Karnım müthiş bir sancı ile baş başa kalırken bir anda yanıma gelip art arda tekmelerini karnıma savurmaya başladı. Acıdan olsa gerek en ufak bir tepki bile veremiyordum.
Daha s...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Güneş ışınları yüzünden gözlerimi araladığımda kollarında olduğum kişiye baktım. Alp baygın duran suratıyla sık nefeslerle uyumaya devam ediyordu. Saatin kaç olduğunu bilmiyordum fakat kesinlikle öğlendi.
Yavaşça doğrulmaya çalıştığımda belimdeki kol beni sıkıca kavradı. Beni tekrar yatağa çektiğinde engel olmak için ellerimle yataktan destek aldım ama beceremedim.
"Az dur." dedi boğuk bir ses ile. Bir şey demeden tekrar uzandım. "Kalkalım ama sıkıldım." Gözleri birden açıldı. ''Yatakta da eğlenceli şeyler yapabiliriz yavrum." dedi yüzündeki keyifli sırıtmasıyla. Şaşkınlıktan ağzım açık kalırken yüzümdeki gülümsemeye karşı koydum. "Pis sapık." yüzündeki keyifli sırıtması anında kayboldu. "Sapık ne kızım? Düzgün küfür etsene." dedi. Alınmış gibi duruyordu. Bu komiğime gitti ve güldüm.
"Tamam demedim bir şey. Hadi kalkalım." gözlerini tekrar kapattı. "Sen kalk." dedi tekrar uyku moduna geçtiğinde.
Ofladım. "Alp uğraştırma beni ya hadi." Diye mızmızlandım.
Ağzından uykulu bir mırıltı çıkardığında oflayarak yataktan kalktım.
"İşin yok mu senin?" Dediğimde eliyle saçlarını karıştırdı. "Bir şey olmaz." Dedikten sonra doğruldu. Üzerinde battaniye durmadığından üstü yine çıplaktı, ama artık sorun etmiyordum. Etmiyorduk.
Ayağa kalktı ve dolaba yöneldi. "Bir kaç gün dağ evinde takılırız. Sonra da yurt dışı gezisi falan yaparız. Ne bileyim?" Dedi kararsızlıkla. "Ne seversin?"
Bir anda şaşırmıştım doğrusu. Gülümsedim. "Bana fark etmez öyle." Hafifçe başını salladı. "Tamam, o zaman ayarlarız."
Dolaptan aldığı lacivert oversize tişörtü üzerine geçirdi. Ben de bu yüzden onu izlemeyi bırakıp kendi dolabıma yöneldim. ''Yanımıza kıyafet alıyor muyuz?''
Cıkladı, ''Gerek yok. Var orada.'' Başımı salladım ve dolaptaki elbiselere bakındım.
Gözüm krem rengi bir elbiseye takılırken hemen onu yerinden aldım. Fazla abartılı değildi ve rahat görünüyordu. Bence sorun olmazdı.
Yanıma iç çamaşırlarımı da alıp elbiseyle birlikte banyoya girdim. Kenarda durup üzerimdekilerden kurtulduktan sonra hemen kendimi duşakabine fırlattım. Ilık su beni kendime getirirsen saçlarımı da şampuanladım ve bir süre daha suyun altında kaldıktan sonra duşakabinden çıktım. Elim her zaman bornozlarımızın olduğu askılığa giderken soğuk duvara değdi. Kaşlarım çatılırken etrafa bakındım fakat bornozu göremedim.
