30. "SEN, SIRMA KARAYEL'SİN."

2.5K 197 308
                                    

30-) Teya Dora- Dźanum

Kalbim göğsümü delercesine atmaya devam ederken o şekilde fotoğrafa bakmaya devam ettim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kalbim göğsümü delercesine atmaya devam ederken o şekilde fotoğrafa bakmaya devam ettim. Alp, cüzdanı elimden sertçe alana kadar yani.

Bana sert bir bakış atıp kapıya doğru yürümeye başladı. Ne olduğunu anlamasam da içimde bir yerlerde bir şeyler kıpır kıpır ediyordu ve bu his beni deliye dönderecekmiş gibiydi.

Kapıdan çıktıklarında ev o kadar boş geldi ki beni daralttı. Ben de sebepsizce bir kaç dakika orada o şekilde bekledim. Ardından daha fazla yerimde durmayıp ben de evden çıktım. O anda aklıma gelen şeyle adımlarımı korumalara çevirdim. Önüme Kaan çıktığında, "Depo nerede?" Dedim direkt. Anlamadığını belli eden bir mırıltı çıkardığında, "Babamın götürüldüğü depo." Diye açıkladım. Tamamen aklımdan çıkmıştı.

Kaan başını iki yana salladı. "Üzgünüm ama sizi oraya götüremem." Kaşlarım çatıldı. "Babamı götürdüğünüz yere gitmek istiyorum!" Diye inat ettim. Beni oraya götürmelilerdi.

"Üzgünüm Sırma hanım..."Demesine kalmadan pantolonun cebinde duran silah ilgimi çekti. Çevik bir hareketle onu hızla alıp geriye çekildim. Kaan, "Sırma hanım hayır, onu bana vermelisiniz." Diye beni uyardı. Yüzündeki gerginlik gözle görülebilir nitelikteydi.

Başımı iki yana sallayıp bir anda tabancayı ona doğrulttum. Kaan ellerini havaya kaldırıp o şekilde durdu. "Depo?" Dedim buz gibi bakışlarla. Kaan tam başını iki yana sağladığı esnada "Sen bilirsin." Deyip silahın emniyetini açtım. Tekrar ona doğrulturken bir gözümü kapatıp tam kafasına nişan aldım. "Durun Sırma hanım." Dediği anda dikleştim. "Sizi oraya götüreceğiz ama lütfen elinizdekini bırakın."

Başımı salladım. "Orada bırakırım." Kaan gergin bir nefes aldığı esnada etrafındaki korumalara baktı. Başını sallayıp, "Pekâlâ, siz Selimlerle arabaya geçin." Başımı iki yana salladım. "Alp'in cipinin anahtarını ver." Elimi öne doğru uzattım. Beni depoya götürecekleri ne mâlumdu?

Kaan sıkıntıyla bir nefes alıp kenardaki anahtara uzandı. Onu alıp bana uzattığında başımı iki yana salladım. "At." Bir şey demeden bana doğru attı. Tek elimle havada yakaladım. Geri geri arabaya doğru yürürken, "Arkamda herhangi bir araba olmayacak, sadece önden bir araba gitsin." Dedim. Kaan ise, "Sırma hanım, Alp bey sizin tek bir arabayla dolaşmanıza izin vermez. Tem arabaya da sığmayız. İzin verin madem iki araba olalım." Ofladım. "Hayır." Deyip kumandayla arabayı açtım. Ardından arabaya binip onu çalıştırdım. Alp'in bir kaç tane daha arabası olduğundan hangisiyle gittiğini çözememiştim ama şuanlık favorisinin bu araba olduğunu biliyordum.

Arabanın içine dinamit koyup patlatma fikri çık aklımdan.

Siyah bir arabanın bahçe kapısından çıkıp beni beklemeye başladığını görmemle gaza basıp bahçeden dışarı çıktım. Önümdeki araba düz yolda ilerlemeye başladı. Etrafımı kontrol ederek peşinden ilerlemeye başladım.

SIRMA SAÇLIM (Düzenleniyor...) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin