Özel Bölüm 2

1.2K 119 139
                                    

Bürodan nihayet çıkmış kızımızın 4. doğum günü pastasını da almış eve gidiyordum. Neyse ki Efe'm ben olmadığım için tüm hazırlıklarla ilgilenmiş, Hilal'i kreşten almıştı.

Onun karısı olduğum için çok şanslıydım.

Evimize geldiğimde arabayı garaja park edip arka koltuktaki pastayı da alarak garajdan çıktım. Evimizin kapısını açtım anahtarımla. Pastayı mutfağa bıraktıktan sonra ellerimi yıkadım ve Hilal'in odasından gelen seslerle birlikte oraya yöneldim. Efe dün Hilal'e içinde iki tane balık olan akvaryum almıştı. Arkaları dönük olduğundan beni fark etmediler. 

Efe Hilal'in uzun sarı saçlarını örerken meraklı kızımız da yeni bilgiler edinme peşindeydi

"Peki bayıklay nasıl nefes alıyoylar suyun aytında?''  

"Çünkü solungaçları var babacığım."

 "Denizkızlayının da mı var soyungaçları?" 

 "Evet bebeğim."

 "Ben de denizkızı olabiliy miyim babacığım yütfen?" 

 "Benim kızım peri kızı zaten. Denizkızı olmasa da olur."

Hilal bakışlarını Efe'ye çevirdi bir şey fark etmiş gibi. ''Peyi kızı mı? Annem peyi değil ki benim?''

Hala bazen harfleri söyleyemiyordu özellikle R harfini ama anlayabiliyorduk. Çok konuşkandı. Efe, sanki ağzından bir şey kaçırmış gibi elini ağzına kapattı. ''Bak gördün mü kaçtı ağzımdan.''

''Ne kaçtı babacığım yakalayalım hadi.'' dedi Hilal anlamayarak. ''Ağzımdan kaçtı demek, söylememem gereken bir şey söyledim demek, güzelliğim.''

Hilal işaret parmağını çenesine koyarak gözlerini kıstı adeta bir filozof edasıyla. Sonra gözlerini kocaman açtı. ''Anladım.'' dedi sevinçle. ''Annem peyi mi?''

''Kimseye söylemeyeceksin ama?''

''Babasının kızı sözü babacığım.'' Ah, bu ciddi bir sözdü. Efe zaten gülümsüyordu ama ama çiçekler açtı gülüşünde. 

''Annen görüp görebileceğimiz en güzel peri.''

O sırada Hilal beni gördü. Göz kırptım. ''Anneciğim.'' diyerek Efe'nin örüğüne tokasını takmasına izin vermeden bana koştu. Hemen eğilerek onun boyuna geldiğimde minik kollarını boynuma doladı. ''Annem.'' dedim kokusunu içime çekip. Sonra onu kucaklayıp kalktım. ''Aşk olsun karım. Gizli gizli bizi mi dinliyordun sen?''

''Belki de göyünmez olmuştuy? Peyi benim annem.'' dedi Hilal araya girerek. Efe yanıma gelerek saçlarımın üstünü öptü. ''Yorgun musun? Hallettim ben her şeyi dinlen istersen var daha gelmelerine.''

''Hoşbuldum sevgilim.'' dedim gülümseyerek. Direkt benimle ilgilenmesi çok hoşuma gidiyordu. ''Yorgun değilim. Siz ne yapıyordunuz?''

''Babamla evi süsledik sonya cıbı cıbı yaptık sonya pyenses oldum sonya babam saçımı öyüyoydu sonya sen geldin annecim.''

Banyo yapmak bıcı bıcı demekti ama Hilal hala cıbı cıbı diyordu. Yanağını öptüm. ''Eğlendiniz yani babanla?''

''Oyun da oynadık. Öğyetmenimizin bize anlattığı masalı da anlattım babama ama pyenseslerin pyenslere ihtiyacı olmadığını söyledi bana babam. Pyensesler kendileyi de istedikleyini başayabiliyleymiş. Öyle mi annecim?''

''Baban çok haklı konuşmuş yine.''

''Zaten ben pyenses olmayacağım ki deniz kızı olacağım.'' dedi Hilal ve kapı çalınca kucağımda zıpladı. ''Dayım geldiii. Anneciğim ben açabiliy miyim kapıyı yütfen?''

Soğuk Baklava | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin