Öncelikle teşekkür için ayrıyeten bir bölüm atacağımdan buraya yazmıyorum
Ve Final..
Hepinize iyi okumalar diliyorum
######
''Efe, küpelerim nerede?''
''Hangileri Efsar'ım?''
''Mavi küçük top olanlar.''
''Gardrobunun en alt çekmecesindeki kutuda Efsar'ım.''
Dediği yerden küpemi aldım ve kulağıma takarken konuşmaya devam ettim.
''Gerek var mıydı bir hafta önceden gitmeye ya.. O gün de gitsek olurdu.'' diye isyan ettim. Efe yatağımızda kaydı ve ayakları yere değecek şekilde oturup bacağına vurdu. Bu oturmam için bir çağrıydı ve hiçbir zaman da reddetmemiştim. Hemen bacağının üstüne oturup kucağındaki yerimi aldım. Yüzümdeki saçları severek kulağımın arkasına koydu ve yanağımı öptü.
''Sevgilim, düğünlerine son dakika katılan gelin ve damat mı olur?''
3 yıldır buradaydık. İkimiz de eğitimimizi tamamlamıştık. Düğünden sonra Türkiye'de devam edecektik mesleklerimize. Kısacası temelli dönüyorduk ama ben hiç gitmek istemiyordum. ne vardı sanki birazcık daha keyfini sürseydik ya?
''1 Hafta sensiz nasıl duracağım hadi beni geçtim sen bensiz nasıl duracaksın?''
''Hatırlatmasana. Kaçırayım mı seni?''
Açıkçası canıma minnetti biliyor musunuz?
Bir bacağımı diğer tarafa atarak iyice çıktım kucağına. Neyse ki artık ayılıp bayılmıyordu ama hala çok heyecanlanıyordu. Ellerimi boynunda birleştirdim Yüzlerimizi birbirine yaklaştırdım. Yutkundu.
''Efsar bir hafta var yapma bana bunu.''
Cinnet geçirecektim. Katır inadı ve sabrı vardı resmen.
Üç yıl içinde bir kez bile birlikte olmamıştık. Nasıl bilmiyorum ama kendine hakim olmayı gerçekten beceriyordu. Evlenmemizi beklediğini söylemişti ben de saygı duymuştum ama cidden delirecektim artık.
''Of tamam ya tamam.''
''Asma o uğruna öldüğüm güzel suratını. Senin için en iyisini istiyorum sadece.'' dedi iki eliyle yüzümü avuçlayarak. Kendini önüne beni koyduğu zaten artık nesnel bir yargıydı.
''Biliyorum, Efe'm.'' deyip gülümsedim. Benim gülümsemem onun mutluluğu için yeter de artardı ve onu üzmek istediğim son şeydi.
''Sadece değerli eşyalarımızı aldım ben. Sen konuştun değil mi taşımacılık şirketiyle?''
''Konuştum sevgilim. Yedek anahtar İrina'da. O yardımcı olacak zaten.''
İrina haftanın iki günü evimizi çekip çeviren hanımefendinin ismiydi. Efe bana bir kez bile süpürttürmemişti şu evi. Dolapları da hep kendi düzenliyordu. Neymiş belim ağrırmış.. Neymiş ya yorulursammış..
Ha bundan ziyadesiyle memnundum tabii ki o ayrı.
''Senin ayrıyeten alacağın değerli bir şey var mı onu da atalım valize.''
''Seni nasıl valize sığdırayım güzel yavrum.''
Yerim o suratını.
''Of, bütün gün yatabilirdik. Hadi yatalım yarın gideriz.'' diyerek kucağından yatağa indim ve onu da yatağa çektim. Dirseğini yatağa elini de yanağına yaslayarak bana baktı. Diğer eliyle de saçlarımla oynadı. ''Olmaz Efsar'ım. Efsun annem ikimize de sıra dayağı atar.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Soğuk Baklava | Texting
Teen FictionBilinmeyen: Çok çirkinsin. Efsar: *aynaya karşı*