Yarışı kazanmıştı.
Buradaki bütün arabaların sahibi oydu.
Arabasından aşağıya inerek kafasını kaldırdı ve seyircilerim olduğu tarafa baktı. Yaptığı hareketle çığlıklar yükselirken, birkaç saniye gözleriyle seyircileri taradı.
Ardından gözleri ben...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Biranın kapağını dişlerimin arasına sıkıştırarak hızla aşağıya doğru çektim. Kapak küçük bir sesle açılırken, açtığım kapağı yere attım.
Müzik sesi o kadar yüksekti ki, kulaklarımı uğuldatıyor, içimin titremesine neden oluyordu.
Tokyo'daydım.
Araba yarışlarını sevdiğim için Japonya'ya gelmiştim. Bugün Japonya'daki son gecemdi. Bende bunu taçlandırmak için bu gece buradaydım.
Yarın sabah erkenden Türkiye'ye uçağım vardı. Yıllar sonra ilk kez Türkiye'ye gidecektim.
"Sence kim kazanır?"
Bir anda yanıma oturan adamla birlikte bakışlarım ona doğru dönerken, sırıtarak pisti izlediğini gördüm.
"Yarışmacıları tanımıyorum, ilk gelişim."
Dediğim şeyle birlikte adam kafasını sallarken, birasından büyük bir yudum aldı.
"İki yarışmacı da çok sağlam."
Elini kaldırarak kırmızı arabayı işaret etti.
Arabalardan çok anlamazdım.
Ancak bunun pahalı bir araç olduğu belli oluyordu. Arabanın rengi kan kırmızısıydı ve ışıkların altında çok güzel bir şekilde parlıyordu.
"Kırmızı arabanın sahibi güçlü bir aileden geliyor. Sürekli olarak yarışmalara katılıyor ve kazanıyor." Birasını merdivene koydu.
"Onu yenebilen olmadı." Sırıttı.
Ardından işaret parmağıyla hemen yan tarafındaki siyah aracı gösterdi. Bu kırmızı arabaya göre daha klasik bir arabaydı.
Kırmızı olan ona göre daha spor bir arabaydı.
"Ta ki bu adam gelene kadar."
Biramdan büyük bir yudum aldıktan sonra, hissettiğim ferahlamayla birlikte iç çektim. "Kim bu adam?"
Adam iç çekti.
"İşte onu buranın sahipleri bile bilmiyor." Yan tarafındaki birasına doğru uzandığında, gözlerimi adamdan çektim ve siyah arabaya sabitledim.
Arabanın içerisinde biri vardı.
Ancak yüzü görünmüyordu.
"Yılda en fazla iki kere geliyor, yarışlara pek katılmıyor. Ancak katıldığında da," eliyle kırmızı arabanın sahibini işaret etti. "O adamı ezip geçiyor."
Kaşlarım havalanırken, yanındaki insanlarla birlikte sohbet eden adama baktım. Kızıl saçlı, uzun boylu bir adamdı.