ROYAL |BXB

9

🕯

Dediği şeyle birlikte adımlarım duraksarken, eğdiğim kafamı hızla kaldırdım.

Gözlerim yaşadığım şaşkınlıkla birlikte ilerideki ağaçlarda takılı kalırken, bir süre konuşamadım.

"Atabey?"

Yekta'nın endişe dolu sesi kulaklarımı doldurduğunda, derin bir nefes aldım ve gözlerimi kapatarak birkaç saniye tanıdım kendime.

"Ne yapacağız?" Sesimde ki sinir Yekta'ya ulaşmış olmalı ki, sakinleşmek için derin bir nefes aldı o da.

"Videolar zaten kaldırılmış, ama kim kaldırdı bunu bilmiyorum. Sadece yüzün yayıldı o kadar. Şu an hiçbir şekilde ulaşılamıyor ama."

Gözlerim direkt olarak masada oturan Gabriel'e döndüğünde, dikkatli bir şekilde beni izlediğini gördüm.

Benim ona bakmamla birlikte gözleri kısılırken, dudaklarında ufak bir tebessüm oluştu.

Ardından ne oldu anlamında iki kaşını da havaya kaldırdığında, iç çekerek gözlerimi ondan çektim ve dudaklarımı araladım.

"Ben kimin kaldırdığını biliyorum galiba." Ardından yönümü Gabriel'e doğru çevirerek ona doğru yürümeye başladım.

"Teşekkür ederim Yekta, halledeceğim bunu."

"Dikkat et kendine."

Endişeli bir şekilde verdiği cevapla birlikte dudaklarımda ufak bir tebessüm oluşurken, sandalyeyi çekerek oturdum.

"Sende dikkat et, görüşürüz." Telefonu kulağımdan çekerek kapattıktan sonran, masaya koydum.

Sakince masadaki soğumuş çayı alarak tek seferde kafama dikerek bitirdikten sonra, boşalmış çay bardağını Gabriel'in önüne koydum.

"Bir bardak daha koyar mısın?"

Gabriel gülümseyerek sessizce çaydanlığa uzandığı sırada, derin bir nefes alarak gözlerimi masaya sabitledim.

Benim için yaptığı iyiliklerin sayısı gün geçtikçe artıyordu.

Gabriel çayımı doldurduktan sonra yavaşça bardağı önüme koydu. Ardından sandalyeye sırtını yasladı ve rahatça çatal bıçağını eline aldı.