Y/n:Arkadaşlar tekrar söylüyorum. Ben bunu yazdığımda liseye gidiyordum, çok ergendim. Bende yıllar sonra okurken "Oha anasını satayım!" diyorum. Yani bana özelden sataşmanıza gerek yok. Paylaşmadan önce sordum ve sizden onay aldım. Hatta bazılarınız olduğu gibi paylaş, kesme bir yerlerini dedi. Lütfen beğenmedi iseniz okumayın, beni de yormayın...
--------------------------
Afra sabah erkenden ofisine gelmiş ve beraberinden de asistanını çağırmıştı.
Yeni program için ön reklam planları vardı. Program yayınlamadan önce kanal değiştirildiği halka duyurulmalıydı.
İlk olarak şehirdeki billboardlara afişler hazırlanacaktı.
"Mert beyi ara gelsin. Fotoğraf çekimi var" diye asistanına emretti.
Asistan hemen telefonuna sarılıp kısa bir konuşmaya başladı. Afra bu esnada kanalın web sitesinin ana sayfasına programın reklamını yerleştirmekle meşguldü.
"Efendim... Mert bey şuan gelemezmiş" asistan telefona ses gitmesin diye eliyle kapatarak konuştu.
"Anlamadım" diyerek kaşlarını kaldırdı Afra.
"Müsait değilmiş efendim" genç asistan Afra'nın vereceği tepkiden korkuyordu.
"Demek öyle" Afra şimdiden burnundan solumaya başlamıştı. Bu adamın arıza çıkaracağı en başından belliydi.
Müdürle defalarca konuşmaya çalışmıştı ama adamın düşündüğü tek şey paraydı.
Ayağa kalktı ve asistanın elinden telefonu aldı.
"Mert bey? Yarım saat içinde burda olun!" deyip telefonu yüzüne kapattı.
Afra elindeki telefonu asistanına fırlattı ve kendinden emin bir şekilde koltuğuna oturdu.
İster dünya starı olsun ister sözde kıçı kırık bir kral, herkes ama herkes kurallara uymak zorundaydı. İkinci bir seçenek yoktu.
**************
"Bir daha ara!!" Afra bu defa gerçekten köpürüyordu. Asistan korkuyla telefonu tuşladı.
"Meşgul efendim"
Burnunu kemerine sıkarak solumaya başladı. Bir saattir fotoğraf stüdyosunu boş yere işgal ediyorlardı.
Daha ilk günden bu adamla sorunları başlamıştı. Aklından şimdi direk patronun yanına gidip
'Ya o ya ben' demek geçiyordu.
Yandaki asistan onun sinirli hallerini görünce tekrar telefona sarıldı. Fakat bu defa gerek kalmadan beklenen adam kapıda gözüktü. Yanında da menajeri vardı.
Afra dişlerini sıkıp beklerken, asistan Mert'e doğru koştu.
"Mert bey çok geç kaldınız! Hemen hazırlanın herkes sizi bekliyor"diye aceleyle konuştu.
Afra tam karşısında kollarını göğsünde caprazlamış bir vaziyette ters ters adama bakıyordu.
Yanından geçmeye çalışan adamı sözleriyle durdurdu.
"Size yarım saat içinde gelmenizi söylememe rağmen neden geç kaldınız Mert bey?"
Bunun üzerine etraftaki herkes onlara bakmaya başladı. Esmer adam gözündeki güneş gözlerini çıkarıp eline aldı.
"Önemli bir işim vardı" dedi ve tekrar yürümek için hareketlendi.
Fakat Afra onu tekrar durdurdu.
"Bu önemli işinizin ne olduğunu sorabilir miyim?"
Ayağı ile yere vururak ritim tutmaya başladı. Sinirli olduğu her halinden belliydi.
"Söylemek zorunda mıyım?"
"Bu kadar insanı bekletecek kadar önemli işinizi öğrenmek isterim doğrusu"
Adam sağında ve solunda kendilerini izleyen insanlara baktı.
"Duymak istediğinizden emin misiniz?"
Bu cevabı Afra'yı şaşırtmıştı ama tavrını bozmadı.
"Neden?" diye sordu.
" Pek hoşunuza gideceğini sanmıyorumda ondan"
Afra çıldırmak üzereydi. Utanmadan birde dalga geçer gibi konuşuyordu.
Herkes işi gücü bırakmış ikisinin atışmalarına odaklanmıştı. Afra sakin kalmaya çalışarak dişleri arasından konuştu.
"Cevabınızı bekliyorum" ayağıyla hala yere vuruyordu.
Adam kendince omuz silkip etrafa bakındı.
"Küçük dostumun ilgiye ihtiyacı vardı" dedi. Aynı zamanda bakışları aşağıları gösteriyordu. Çevreden şaşkınlık ve gülme sesleri yükseldi.
Afra kaşlarını çatmış bir vaziyette önündeki uzun adama bakmaya devam etti.
"Ne?"
Bunu sormasıyla etraftaki insanlardan daha çok fısıldaşmalar ve gülüşmeler yükseldi. Bir tek Afra'nın anlamadığı belliydi.
Adam bunun üzerine Afra'nın yüzüne doğru iyice yaklasıp, anlama sorunu varmış gibi kelimelerin üstüne basa basa konuştu.
"Kendimle küçük özel bir an geçirdim Üzgünüm, yani çok acil bir durum söz konusuydu" dedi ve birde dudaklarını büzerek üzgün surat ifadesi takındı.
Soo'nun asistanı başta olmak üzere herkes bir tepki vermemek için dudaklarını sıkıya sıkıya kapıyorlardı. Şuan bir tepki vermeleri Afra tarafından öldürülmelerine yol açabilirdi.
Afra'nın sinirle yanakları kıpkırmızı olurken, adam yanından geçip arka taraflara dogru gitti.
Ellerini yumruk yaparak etrafında fısıldaşan insanlara ters ters baktı.
Afra stüdyodan çıkarken kendi kendine söyleniyordu.'Ya o ya ben'
Asistanıda arkasından yavru köpek misali pesinde koşmaya başladı.
'Ya o ya ben!!!!!'
Afra'ya göre sivrilen herşey bir gün törpülenirdi. Yada tam tersi kim bilebilirdi ki?
![](https://img.wattpad.com/cover/344672623-288-k475604.jpg)