Y/n: Aslında Serenay'ı birkaç bölüm daha uzatacak ve olayları yayacaktım ama baktım ki fena halde kıl oluyorsunuz, kısa yoldan paketleyeceğim sırf sizin için fsdfaf
Afra, Mert ile ilgili çıkan haberleri sabah evinde kahvesini içerken izledi. Alt yazıda kocaman puntolar ile "MERT RAMAZAN DEMİR, SERENAY SARIKAYA'YI ALDATIYOR MU?" yazıyordu. Olay örgüsünü Afra'nın anlaması uzun sürmemişti çünkü görüntülere baktığında Mert'in muhabirlere nerede yakalandığını görebiliyordu. Burası kendi mahallesine aitti.
Haberleri izler izlemez Mert'i aradı. Muhabirlerin bu köhne mahallede nasıl onu yakaladıklarını anlamak güçtü çünkü burası İstanbul'un ölü semtlerinden biriydi ve elleri ile koymuşlar gibi Mert'i bulmuş olmaları biraz şüphe çekiciydi.
Çağrısının karşılanmasını bekleyen Afra, hattın meşgul olduğunu görünce ikinci kez denemedi. Sabahın erken saatinde Mert'in telefonlarının meşgul olması hiç hayra alamet gibi durmuyordu. İş yerinde öğrenebileceğini düşünerek direk kanala geçti. Aslında bir hafta raporluydu ama boş durmak onu daha fazla hasta ediyordu. Bu konuda akıllandığı henüz söylenemezdi.
İstanbul trafiği onu beklenenden daha fazla alıkoyunca bu defa arabasının içinde Mert'i aradı, sonra tam kanala girmek üzereyken ve bir başka arayışı ofisinde ceketini çıkartırken gerçekleştirdi ama yok, Mert'in telefonu halen meşguldü.
Afra'yı kanalda gören birkaç kişi ona iyileşmeden döndüğü için kızdı ama Afra'yı tanıyanlar biliyordu ki o hiçbir iş yapmadan duramazdı.
"Mert bey geldi mi?"
Afra, telefonları asla susmayan Mert'i gerçekten merak etmeye başlamıştı ve ona bağlı asistanı arayıp kanalda olup olmadığını sormuştu. İkinci şaşkınlığını da burada yaşamıştı çünkü Mert söylenenlere göre saat altından beri buradaydı.
"Müsait mi?"
"Değil Afra Hanım, acil bir toplantı yaptıklarını söylediler"
Afra neler bittiğini ciddi anlamda merak etmeye başlamıştı. Mert normal şartlar altında ne bu saatte kanala gelir nede hiçbir kuvvet ona erkenden toplantı yaptırırdı. Bir şeylerin yoluna gitmediği apaçık ortadaydı.
Öğlen saatlerine girdiklerinde Mert'ten halen haber yoktu. Toplantı devam ediyor diyorlardı ve Afra menajer amcaya da ulaşamıyordu. Mert'e neler olduğunu sormak için birkaç mesaj atmıştı ama herşey gibi mesajları da karşılıksız kalıyordu.
Birşeyler oluyordu hemde çok önemli ve kritik bir şeyler ama Afra bir türlü öğrenemiyordu. Üstelik asistanı olacak geveze çocuğun gelip "Ortalık karışmış gibi" demesi onu iyi korkutmuştu.
"Bir şey öğrenemedin mi? Asel'den falan"
"Yok oda bilmiyor"
Asel bir şey bilmiyorsa uğraşmaya gerek yoktu, o zaman kimsede bilmiyor demekti.
"Dün çıkan haber hakkında sanırım"
"Ne olmuş olabilir ki?"
Mert o gün orada neden olduğu ile ilgili herhangi bir yalan atarak bu işin içinden sıyrılabilirdi ama başka bir şey var gibi duruyordu işte.
"Bir şeyler öğrenirsen haber ver" dediği asistanı sadece üç saat sonra "Toplantı bitti ama bu defa da başkaları geldi" diye bilgi geçmişti.
Her ne kadar sabırla beklese de çıldırmasına ramak kalmıştı. Resmen aynı çatı altındaki adama ulaşamıyordu. Sürekli onu ve neler olup bittiğini düşündüğü için işine de konsantre olamıyordu.
Mert hiç bu kadar ulaşılmaz olmamıştı.
Yeni bölüm için hazırlıklara başladığı vakit, fanlara ait bir forum sitesinde gözüne birkaç yorum takılmıştı. Normalde Mert için ölüp biten kızlardan birkaçı hatta bayası sövüp sayıyordu.