“Beklenen beraberlik gün yüzüne çıktı!!!”
“Kral, kraliçesini nihayet buldu!!”
“Uzun zamandır aralarında aşk olduğu iddia edilen Serenay Sarıkaya ve Mert Ramazan Demir, dün gece gerçekleşen bir ödül töreninde, ateşli bir öpücükle bu iddiayı doğruladı”
(Uçan kuş muhabiri sesi ile okuyun)
Mert daha fazla dayanamadı ve amcasının elindeki kumandayı alıp, kapattı televizyonu. Halen çok sinirli ve şaşkındı. Kendisini oyuna gelmiş gibi hissediyordu.
Yaşanan bu olay sonrası ödül töreninin bitmesini bile beklemeden, derhal oradan ayrılmış ve şaşkınlığını attıktan sonra ilk yaptığı şey ise, Afra’ya neler olup bittiği anlatmak olmuştu.
Neyse ki Afra olaylara bizzat şahit olmuş ve Serenay’ın ona nasıl yaklaşıp öptüğü görmüştü. Mert’in doğru söylediğini ve suçu olmadığını biliyordu. Yine de o an, orada dev ekranlarda onu bir başkasıyla izlemenin ne kadar acı verici olduğunu tatmıştı.
“Birazdan Serenay ve menajeri buraya gelecek” dedi amcası. Bu yaşanılanların hesabını elbette vereceklerdi.
Aslında Mert direk, ilişkiyi red eden bir basın açıklamasında bulunmak istese de bu çok riskli durumdu. Serenay bu halk tarafından sevilen, sayılan bir sanatçıydı. Tüm kamuoyu Mert’in canına okuyabilirdi.
“Çok merak ediyorum ne zırvalayacaklar acaba?”
Tüm camianın ve basının olduğu bir yerde bunu yapmaya kalkıştıklarına göre elbette iyi bir planları vardı ve bir başkasının planına dahil olmayı Mert hiç sevmezdi.
“Bana inanıyorsun değil mi?” diye sordu Afra’ya yeniden. Onunla harika bir gece geçirmeyi planlarken, böyle şeylerin yaşanması onu sinirlendiren bir başka şeydi.
“İnanıyorum sorup durma artık”
Mert kendisine tembel bir gülümse bahşeden kadına eğilip küçük bir öpücük kondurdu.
“Öhöö Öhöö”
Amcası birden halen odada olduğunu belli etmek istedi yeğenine. Çünkü biliyordu ki yeğeni öpücükleri başka bir şeye çevirmek konusunda çok iyiydi.
Serenay ve menajerinin geldiği öğrenilince hep beraber toplantı odasına gidildi. Bir tek Afra katılmak istememişti. Mert onu geride bırakırken, yine öpmüş ve kulağına her şeyin yoluna gireceğini söyleyerek ayrılmıştı.
Serenay, Mert odaya girince gülümsemiş ama aynı memnuniyeti ondan alamamıştı. Hatta oldukça sinirli gözüktüğü bile söylenebilirdi.
“Dünkü yaşanan olaylar hakkında…” girdi diye başlattı konuşmayı Mert’in amcası. Toplantıda sadece menajerler değil avukatlar vardı.
“Öncelikle Serenay hanımın bunu bilinçli mi yoksa bilinçsiz mi yaptığını duymak isteriz”
“Elbette ki bilinçli” diye yanıtladı hemen avukatı.
“Peki ya neden?”
“Neden mi?” diye şaşkınca soran bu defa Serenay olmuştu.
“Zaten herkes yapılan itiraf sonrası benim adım atmamı bekliyordu”
“Ne itirafı?” diye araya girdi Mert.
“Canlı yayında bana aşkını itiraf etmedin mi sen?”
“Müvekkilimin böyle bir itirafı yok”
“Ne demek yok ya?!”
Aslında, Mert’in böyle bir itirafı vardı evet ama bunun Serenay ile uzaktan yakından alakası yoktu.
