Mert yarın Sokar için reklam çekimlerine katılacaktı fakat çekimlerde söyleyeceği sloganı bir türlü beğenemiyordu.
"Sokar, sizi en güzel gecelerde moda sokar"
Cümlenin hiçbir etkileyiciliği yoktu ve şans kurabiyelerinden çıkan yazılarına benziyordu. Ciddi anlamda yaratıcılığa ihtiyaçları vardı.
"Ne oldu Mert bey? Bir sorun mu var?" diye sormuştu Sokar markasının ürün geliştirme ve satış müdürü.
"Açıkçası var" demişti Mert, elindeki replik kağıdını masaya fırlatarak.
"Sloganınız çok yetersiz"
"Öyle mi dersiniz?" diyen adam hemen yanındaki evrak çantasından, birkaç yeni dosya daha çıkarmış ve Mert'in yanına getirmişti.
"Bunlara da bakın o zaman. Bunlar bizim reklam ve pazarlama ekibimizin çalışmaları,arasında beğendiğiniz olursa onları da kullanabiliriz"
Mert adamın uzattığı kağıtları almış ve tek tek çevirerek okurken, yüzündeki beğenmemiş ifadesi hiç değişmemişti.
"Her şeyin içine sokar ama en güzel anlarınıza asla"
"Lütfen bizi kulak ardı etmeyin ve bir taraflarınıza takın"
"Bir kereden bir şey olmaz deme, sokar kullan geleceğini mahvetme"
Mert replikleri yüksek sesle tek tek okuduktan, gözlerini karşısındaki adama dikmiş ve "Gerçekten mi?" diye sormuştu.
"Bence pazarlama ekibinizi kovmanın zamanı gelmiş"
"Hiç mi beğenmediniz?"
Mert daha öncede böyle firmalardan reklam teklifi almıştı ama Sokar’ı seçme nedeni belliydi. Kalite testinde en iyi çıkan marka bu olmuştu.
"Biraz üzerinde çalışmamız lazım"
"Ama çekim yarın biliyorsunuz"
"Biliyorum ama biraz beyin fırtınası yapmamız gerekecek"
Mert’in istediği şey aslında belliydi. Madem Dick King olarak ilk defa bir reklam filminde oynacaktı, o zaman şanına yaraşır olmalıydı.
Yıllar sonra bile bu marka duyulduğunda, akla bu slogan gelmeliydi.
"Çok az bir vaktimiz var ve-"
"Bir şeyler düşünürüz"
"Ama Mert bey, son dakika böyle bir karar değişikliği riskli olmaz mı?"
"Olmaz"
Belkide sadece reklamda Mert'in oynaması bile ürün tanıtımı için yeterli olacaktı ama Mert olmuşken tam olsun istiyordu. Bu mükemmelliyetçiliği de sanırım ona mavişi bulaştırmıştı.
Onu düşününce kendi kendine gülümsemişti. Onunla birkaç gündür konuşmuyor ve telefonlarına bile çıkmıyordu. Geçen gün tüm kanalın ortasında yaptığı itiraftan sonra odasından çıkmaz olmuştu ama Mert hiç pişman değildi.
Afra, o gün Mert'e hiç hak etmediği suçlamalarda bulunduğu için, bunu hak etmişti.
Kanal yöneticileri o gün çekilen tüm video ve fotoğrafların dışarı sızmasını engellemişlerdi ama engellemeselerde Mert'in çokta umurunda değildi.
Mert, Sokar’ın pazarlama uzmanını uğurlarken, aşırı cırtlak mavi gömleği ile bu defa amcası girmişti içeri.
"Sakın bir daha beni o maviş yapımcının yanına gönderme!" diye çıkışmıştı ona.
"Neden? Ne oldu?" derken Mert daha mevzuyu dinlemeden anlamış gibi gülüyordu.
"Karıyı delirtmişsin! İkimizinde yüzünü görmek istemiyormuş"
