31.3

517 27 7
                                    

"Ahh seni seviyorum sarışın"

Kolları arasında olduğu iri bedenin ağzından dökülen bir kaç kelimeyle Jimin'in gözleri büyümüştü. Kafasını kaldırıp Jungkook'a baktığında o da şaşkın duruyordu. Jimin'in sonuna kadar açılmış gözleri sulanmaya başladığında karşısındaki görüntü de buğlanmaya başlamıştı ve bu bir sorundu. Ona aşkını itiraf etmiş dudakları ve o dudakları taşıyan suratı görmek istiyordu Jimin, tüm bunların bir rüya olmadığından emin olmalıydı. Kolunu hemen, gün boyu tekrar tekrar ıslanmaktan ve silinmekten dolayı artık acımaya başlayan gözlerine götürmüştü, acıyı umursamadan gözlerini hışımla silmeye çalışan Jimini'i Jungkook durdurmuştu.

*****

Karşımda bana bakan iki koca göze bakıyordum şimdi. Jimin kadar ben de şaşkındım, artık duygularımın farkında olsamda ağzımdan bu şekilde dökülmelerini beklemiyordum. Tamamen plansız gerçekleşen itirafım, bana bakan koca gözlerin sulanmasıyla, 'iyi ki' diye düşündürtmüştü beni.

Tam şu anda, artık farkı anlayabiliyordum, bana duyguyla bakan dolu gözlere yönelmiştim ki Jimin koluyla yüzüne hamle yapmıştı. Nazikçe kolunu durdurmuştum ben de, bugün yeterince hassaslaşan o güzel gözlerinin daha fazla acımasını istemiyordum.

"Aigoo~ Yaşlandı yine o boncuk gözlerin" derken elimle, oldukça dikkatli bir şekilde silmiştim gözlerini. Sildiğim yaşları yenileri izlerken "Senin gözlerin boncuk gibi asıl" demişti, kırmızı burnuyla Jimin. Tatlığı karşısında kahkahalara boğulmuştum.

*****

"B-ben de..." diye fısıldarcasına konuştuğunda Jimin, gülmeye devam eden Jungkook sarışının ne dediğini tam duyamamıştı. "Efendim balım?" Kafası yere dönük olan Jimin başlamakta bile zorlandığı cümleyi bitirmeye çalışıyordu. "Ben..." "Sen?" "Ben de... ben de seni seviyorum playboy"

Cümlesini bitirip Jungkook'un gözlerinin içine bakmıştı Jimin. Deminki gülüşü yüzünde donan iri beden, Jimin'e hak veriyordu şimdi. Ufak ağızdan çıkan kelimeler neredeyse Jungkook'un gözlerinin dolmasına sebep olacaktı. 'Demek böyle bir şey' diye geçirdi içinden Jungkook. Yaşadığı tarif edilmez mutlulukla Jimin'i kendine çekti ve sıkı sıkı sarıldı. Yeterince sıkı sarılırsa kalbine sokabilirdi belki bu minik bedeni.

"E-ee ş-şey, Jungkook" "Efendim?" "Ne-nefes alamıyorum da" dediği anda Jimin "Ah pardon" diyip aralarındaki mesafeyi açmıştı Jungkook. "İyi misin?" "Evet evet"

Göz göze gelen ikili anında gözlerini kaçırmıştı. Söyledikleri sözler ve yaşadıkları hislerle ortam oldukça yoğun bir hal almıştı çünkü. Ve bu durum Jimin kadar Jungkook'a da yabancıydı.

"Ben kekleri getiriyim artık" "Aynen kekleri getir sen" "Tamam bekle beni, c-canım" dediği anda Jimin, Jungkook kaçırdığı bakışlarını anında geri çevirmişti Jimin'e, ancak sarışın cümlesini bitirdiği gibi koşarak merdivenlere ilerlemeye başlaması bir olmuştu.

Gözden kaybolana kadar, merdivenin her bir basamağında tekrar savrulan sevimli sarı telleri izlemişti Jungkook. Elini deli gibi atan kalbine götürdüğünde kendisine şaşırmıştı iri beden.

"Bana ne yapıyorsun sen böyle sarışın"

*****

Komidinin köşesinde, üst üste konmuş iki tatlı tabağı ve hemen yanındaki yatakta, yan yana oturmuş Jimin ile Jungkook bulunmaktaydı. Daha doğru anlatmamız gerekirse Jungkook'un yatakta, Jimin'in ise onun kucağında oturduğunu söyleyebilirdik.

Love U PlayboyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin